Batı-dışı antik uygarlıkların, bugün çoktan unutulmuş bilgilere bir zamanlar sahip olduğu yolunda popüler bir görüş giderek yaygınlık kazanıyor. Örneğin 1968’de yayınlanan ve görüşlerine tüm dünyada geniş bir taraftar kitlesi
bulan “Tanrıların Arabaları” (E. von Däniken) gibi sözde-bilimsel kitaplar, Mısır veya Kolomb-öncesi gibi “sonradan
keşfedilen” ve “egzotik” uygarlıkların, zamanında uzaylılar
tarafından geliştirildiği fikrini ortaya atmıştı.
Eski uygarlıkların takvimlerinin mistik bilgiler taşıdığı görüşü bugün halen sürüyor. Çin takvimine göre burcunuz,
falınız; Mısırlıların takvimine göre gelecek okumaları, neredeyse tüm dünyanın sivil Gregoryen takvimini kullandığı
günümüzde “öteki”ni egzotikleştirmeye devam ediyor.
Egzotik sözcüğü, latince “exodus”tan, yani “dışarıda / hariç
olan”dan gelir ve anlam olarak da “bana uzak olan”a işaret
eder. Bana uzak olan, daha karmaşık, gizemli ve anlaşılmazdır. Batı’da antik uygarlıklara ait arkeolojik merakın
uyandığı ilk dönemlerde, örneğin Mısır hiyerogliflerinin
çözülmeye çalışıldığı zamanlarda, aslında yıllar sonra basit bir hanedan listesi olduğu anlaşılacak olan metinlere
gizemli, büyüyle veya ayinlerle ilgili anlamlar atfediliyordu.
Maya takvimi, bu tuhaf ilgiye en çok mazhar olan takvim,
demiştik. M.Ö. 5. yüzyıla dayandığı düşünülen Maya takvimi,
Kolomb öncesi Mezoamerika’nın ilk takvimi olmamakla
birlikte, en sofistike olanı. 52 fragmana bölünen 365 günlük
bir yılın yanı sıra, daha uzun tarihsel hesaplamalar için bir
“uzun sayım” sistemine sahip. Bu uzun sayımın mitolojik
başlangıç noktası, Gregoryen takvimiyle M.Ö. 11 Ağustos
3114’e denk düşüyor. Mayalar’ın zaman ölçü birimlerinin
en uzununa baktun deniyor; bir baktun 144.000 gün, yani
394.26 yıla denk geliyor. Bu ölçüye göre 13. baktun 20 Aralık
2012 tarihinde sona erdi. Bu durumu, Maya takviminin sona
ermesi ve dolaysıyla kıyamet alameti olarak yorumlayan bir
grup insan kendini dünyanın sonuna hazırladı.
YAŞAM
5