TED Meşale Dergisi 19. Sayı | Page 8

Batı-dışı antik uygarlıkların, bugün çoktan unutulmuş bilgilere bir zamanlar sahip olduğu yolunda popüler bir görüş giderek yaygınlık kazanıyor. Örneğin 1968’de yayınlanan ve görüşlerine tüm dünyada geniş bir taraftar kitlesi bulan “Tanrıların Arabaları” (E. von Däniken) gibi sözde-bilimsel kitaplar, Mısır veya Kolomb-öncesi gibi “sonradan keşfedilen” ve “egzotik” uygarlıkların, zamanında uzaylılar tarafından geliştirildiği fikrini ortaya atmıştı. Eski uygarlıkların takvimlerinin mistik bilgiler taşıdığı görüşü bugün halen sürüyor. Çin takvimine göre burcunuz, falınız; Mısırlıların takvimine göre gelecek okumaları, neredeyse tüm dünyanın sivil Gregoryen takvimini kullandığı günümüzde “öteki”ni egzotikleştirmeye devam ediyor. Egzotik sözcüğü, latince “exodus”tan, yani “dışarıda / hariç olan”dan gelir ve anlam olarak da “bana uzak olan”a işaret eder. Bana uzak olan, daha karmaşık, gizemli ve anlaşılmazdır. Batı’da antik uygarlıklara ait arkeolojik merakın uyandığı ilk dönemlerde, örneğin Mısır hiyerogliflerinin çözülmeye çalışıldığı zamanlarda, aslında yıllar sonra basit bir hanedan listesi olduğu anlaşılacak olan metinlere gizemli, büyüyle veya ayinlerle ilgili anlamlar atfediliyordu. Maya takvimi, bu tuhaf ilgiye en çok mazhar olan takvim, demiştik. M.Ö. 5. yüzyıla dayandığı düşünülen Maya takvimi, Kolomb öncesi Mezoamerika’nın ilk takvimi olmamakla birlikte, en sofistike olanı. 52 fragmana bölünen 365 günlük bir yılın yanı sıra, daha uzun tarihsel hesaplamalar için bir “uzun sayım” sistemine sahip. Bu uzun sayımın mitolojik başlangıç noktası, Gregoryen takvimiyle M.Ö. 11 Ağustos 3114’e denk düşüyor. Mayalar’ın zaman ölçü birimlerinin en uzununa baktun deniyor; bir baktun 144.000 gün, yani 394.26 yıla denk geliyor. Bu ölçüye göre 13. baktun 20 Aralık 2012 tarihinde sona erdi. Bu durumu, Maya takviminin sona ermesi ve dolaysıyla kıyamet alameti olarak yorumlayan bir grup insan kendini dünyanın sonuna hazırladı. YAŞAM 5