Kafkas
Cephesi’nde, önce çift motorlu bir
uçağı kullanan ilk Türk pilot olma sıfatını kazanır Tayyareci Vecihi. Ardından bir Rus savaş uçağını düşürerek ilk Türk hava zaferine imza atar.
Kısa bir süre sonra uçağının isabet almasıyla
Ruslara esir düşerken, uçağını düşmana teslim
etmemek için ateşe verir. Hazar Denizi üzerinde
bir adada esir olarak tutulurken kaçmayı başarır. Hazar Denizi’ni yüzerek geçip İran üzerinden
yurda girer.
Savaş sonrası anlaşmaların imzalanması ve ülkenin işgal edilmesine kayıtsız kalamayan Hürkuş, Dünya Savaşı’nın son aylarında üzerinde
çalıştığı bir avcı uçağı projesini yarım bırakarak
Anadolu’ya geçer. Uçakların tamiri için gerekli
malzemelerin üretimini üstlenir. 1920’de Kurtuluş Savaşı’nın ilk uçuşunu gerçekleştirir. 1922’de
İzmir üzerinde gerçekleştirdiği uçuş savaşın son
uçuşu olacaktır. Vecihi Hürkuş, Yunan birliklerinin elinde olan Gaziemir Havaalanı’nı tek başına
ele geçirerek zaferde büyük pay sahibi olur. Bu
başarıları karşısında Büyük Millet Meclisi tarafından üç kez takdirnameyle ve kırmızı şeritli İstiklal Madalyası’yla ödüllendirilir.
Hürkuş’un havacılık tutkusu savaş pilotluğuyla
sınırlı kalmaz. Savaştan sonra İzmir’de yeni tayyareciler yetiştirmek üzere kolları sıvar. Vecihi
Bey aynı zamanda, Cumhuriyet’in ilanından dört
ay önce, Türk toprakları üstünde hava yolcusu
taşıyan ilk Türk pilotu olur. Edirne’ye yanlışlıkla
inen bir yolcu uçağını havalandırma ve yerine
ulaştırma görevini üstlenen Hürkuş’un bu hizmetinin anısına, uçağa Hürkuş adı verilir. Böylece, yıllardır içinde taşıdığı uçak imal etme fikri
alevlenir. Hürkuş, 1924 yılında ganimet olarak
Yunan ordusundan alınan motorlardan yararlanarak ilk Türk uçağını imal eder. Motor dışında
uçağın bütün tasarımı ve üretimi ona aittir.
KÜLTÜR-SANAT 40