TED Meşale Dergisi 19. Sayı | Page 31

değildir. Daha önemlisi bu tür uygulamalarda süreç insan doğasına uygun olmadığı için sabırlı olmayı koruma, aynı ilgiyi sürdürmeyi zorlaştırabilir. Okulun ilk yıllarında her an çocukları ve okul ile ilgili anne ve babaların ilerleyen yıllarda oldukça azalan ilgileri bunun en tipik örneğidir. Doğal tepkileri ile çocukları ile birlikte olan ve onlarla yaşama odaklanan anne ve babaların tepkileri ise; “Güzel olmuş bunu nasıl yaptın… Bu neyin parçası… Bunu nereye asalım… Bana da öğretmek ister misin? Resmini babana da gösterelim mi?” şeklinde olur. Bu ifadelerdeki işlemin kaynağında, odağında, düzenlemesinde çocuk ve ailesi vardır. Ancak daha önemlisi hiçbir KAYGI yoktur. Çocuğu daha çok doyumsuz olmaya, talepkar ancak tembel olmaya, daha düşük yaşam motivasyonuna, daha fazla istenmeyen davranışa, daha fazla teknoloji bağlılığına, daha az okul ilgisine iten serüven aslında bu örtük ancak maksimum geliştirme kaygısının ürünüdür. “Bir şekilde çocuğumuzun zekâ ve yeteneğini keşfedip mümkün olduğu kadar çok geliştirirseniz olası tüm tehlikelerden kurtulursunuz!” düşüncesi gittikçe artan ortak aile tutumları arasında yer almaya başladı. Çocuğunuzun içeceği özel su, zekâsını geliştirecek tüm öğünler, erken çocukluk döneminde akıl geliştiren oyuncaklar, müzik ya da dans eğitimi gibi mümkün olduğu kadar erken başlayacak her tür eğitsel uygulamalar bunlara sadece birkaç örnek olarak verilebilir. Sıralananlar şüphesiz kötü tercihler değil. Bazı durumlarda bu kapsamda gözlenen iki temel sorun var: (1) dünya her koşulda bu kadar “pastörize” mi”? (2) uygulamalarımız çocuğumuzun yaşam ve özelliklerine ne kadar uygun? Ya tasarladığımız iyi şeyler bir şekilde yapmak istemediğimiz sonuçları oluşturuyorsa? Kaygı ve kişisel tecrübelerimizden yola çıkan ve çocuğumuzu ekstra geliştirmeye odaklanan çabalarının sadece bir süre ve belli durumlarda işe yaradığı unutmayalım. Mutluluk, uyum ve sürdürülebilir başarının daha uzun soluklu olarak açığa çıktığını göz ardı etmemeliyiz. Bu konuda ise hatırı sayılır bilimsel gözlem ve değerlendirmeler var. Çocuk gelişimini bir ana fikre indirgeme