değildir. Daha önemlisi bu tür uygulamalarda süreç insan doğasına uygun olmadığı için sabırlı olmayı koruma, aynı ilgiyi sürdürmeyi zorlaştırabilir. Okulun ilk yıllarında her an çocukları ve okul ile ilgili anne ve
babaların ilerleyen yıllarda oldukça azalan ilgileri bunun en tipik örneğidir. Doğal tepkileri ile çocukları ile birlikte olan ve onlarla yaşama odaklanan anne ve babaların tepkileri ise; “Güzel olmuş bunu nasıl yaptın…
Bu neyin parçası… Bunu nereye asalım… Bana da öğretmek ister misin? Resmini babana da gösterelim mi?” şeklinde olur. Bu ifadelerdeki
işlemin kaynağında, odağında, düzenlemesinde çocuk ve ailesi vardır.
Ancak daha önemlisi hiçbir KAYGI yoktur. Çocuğu daha çok doyumsuz
olmaya, talepkar ancak tembel olmaya, daha düşük yaşam motivasyonuna, daha fazla istenmeyen davranışa, daha fazla teknoloji bağlılığına,
daha az okul ilgisine iten serüven aslında bu örtük ancak maksimum
geliştirme kaygısının ürünüdür.
“Bir şekilde çocuğumuzun zekâ ve yeteneğini keşfedip mümkün olduğu kadar çok geliştirirseniz olası tüm tehlikelerden kurtulursunuz!” düşüncesi gittikçe artan ortak aile tutumları arasında yer almaya başladı.
Çocuğunuzun içeceği özel su, zekâsını geliştirecek tüm öğünler, erken
çocukluk döneminde akıl geliştiren oyuncaklar, müzik ya da dans eğitimi gibi mümkün olduğu kadar erken başlayacak her tür eğitsel uygulamalar bunlara sadece birkaç örnek olarak verilebilir. Sıralananlar
şüphesiz kötü tercihler değil. Bazı durumlarda bu kapsamda gözlenen
iki temel sorun var: (1) dünya her koşulda bu kadar “pastörize” mi”?
(2) uygulamalarımız çocuğumuzun yaşam ve özelliklerine ne kadar
uygun? Ya tasarladığımız iyi şeyler bir şekilde yapmak istemediğimiz
sonuçları oluşturuyorsa? Kaygı ve kişisel tecrübelerimizden yola çıkan
ve çocuğumuzu ekstra geliştirmeye odaklanan çabalarının sadece bir
süre ve belli durumlarda işe yaradığı unutmayalım. Mutluluk, uyum ve
sürdürülebilir başarının daha uzun soluklu olarak açığa çıktığını göz
ardı etmemeliyiz. Bu konuda ise hatırı sayılır bilimsel gözlem ve değerlendirmeler var. Çocuk gelişimini bir ana fikre indirgeme