TED Meşale Dergisi 19. Sayı | Page 21

Yiğit Özgür günlük yaşantısında çizdikleri gibi bol diyaloglu biri midir? Sabit bir ruh halim yok. Çok değişiyor. Konuşmak kadar dinlemeye de konsantre oluyorum. Birini dinlemekten yorgun düştüğüm oluyor çünkü yalandan dinlememeye çalışıyorum. Boş boş konuşup kafa şişirmekten kaçınıyorum. Leman, Lemanyak ve Penguen dergilerinde geçen bir dönem ve buralardan ayrılış… Çok özel olmayacaksa neden neydi? Zamanı geldiğini düşündüm. Hiç özel veya gizli bir sebebi yok. Kesinlikle fikir ayrılığı, fikir uyuşmazlığı gibi sebepler yok. Biz altı arkadaş, kendi dergimizi çıkarmanın zamanı geldiğini düşündük hepsi bu. Bu fikir bizi çok heyecanlandırdı. Ayrı eve çıkıyoruz gibi hissettik. Kavgamız dövüşümüz olmadı. Fazlaca bilinmeyen bir çalışmanızdan bahsetmek isterim… Bilim Çocuk Dergisi’nde “Buket Anlatıyor” isimli öyküleri çizdiniz. Bilgilendirici ve eğitici bir çalışmaydı. Evet çok başka işler aslında. “Buket Anlatıyor” köşesinde kullandığım her kelimeye dikkat ediyordum. Çünkü belli yaştaki çocuklara hitap ediyordu. Bilim Çocuk dergisinin bütününü düşününce, Buket’in köşesi en az eğitici olan köşeydi diyebiliriz. Zevk alarak yaptığım bir köşeydi. Bilim Çocuk ve Bilim Teknik dergilerini de çok seviyorum. Zorlansam da epey bir süre devam ettim. Uykusuz Dergisi’ni yapmaya başlayınca ona ayıracak hiç vaktim kalmadı. Biraz mecburen bitti. Dergilerden konu açılmışken… Halen çizmeye devam ettiğiniz Uykusuz dergisinin kurucularındansınız. Birazcık bu süreci anlatır mısınız? Uykusuz Dergisi’ni kuralı yedi yıl oldu. Hala çok eksiğimiz var, hala çok şey öğrenmemiz gerekiyor. Tembeliz, geç kalıyoruz. Köşelerimizi yetiştiremediğimiz, espri bulamadığımız zamanlar oluyor. Dergi yaşayan bir şey. Performansın düşüp yükseldiği zamanlar oluyor. Benim için en uygun işin hala bu olduğunu düşünüyorum. Dergilerin varlığı mutlu ediyor. RÖPORTAJ 18