TED Kayseri Koleji Bülten Dergisi 65. Sayı | Page 56

TED KAYSERİ KOLEJİ BÜLTEN DİN KÜLTÜRÜ EMEK VE BAŞARI Çalışmak, emek vermek, başarmak gibi kavramların kimi zaman başka hisler ve duygularla üzeri örtülse bile insanı gerçek mutluluğa ulaştıran eylemlerdir. İnsan çeşitli becerilerle donatılmış olarak dünyaya gelen bir varlıktır. Bu sermayesini en güzel şekilde kullanmak durumundadır. Varoluş amacını yerine getirme, kendini gerçekleştirme, gerçek mutluluğu yakalamanın yolu; çalışmak, emek harcamak, başarmak, üretmek ve insanlığa fayda sağlamak gibi eylemlerdir. Kant’ın dediği gibi, insan çalışmak zorunda olan bir varlıktır. Kendisini çevreye uydurması veya çevreyi kendisine uydurması, ihtiyaçlarını gidermesi açısından çalışmak zorundadır. Bunun için tarih boyunca insan devamlı çalışan bir varlık olmuştur. İnsanın aletler yapan ve bir dünya kuran canlı olması ve hayatının bütün alanlarında ortaya koyduğu bütün başarılar, onun çalışan bir varlık olmasına dayanır. Üstelik tarih boyunca kabiliyet, beceri ve zamanlarını değerlendirerek sistemli bir tempoyla çalışanlar yükselmişler ve medeniyetler kurmuşlardır. Çalışmayanlar ise geri kalmışlardır. İslam dini; çalışılmayı, zaman ve insan gücünün değerlendirilmesini övmüş, tercih etmiş ve emeğe değer vermiştir. Tembelliği ise devamlı yermiştir. İslam dini; kendisine inananlara sadece ahiret mutluluğunu vaat etmez ve bu mutluluk için hükümler getirmez. İslam dini; kendine inananlara dünya hayatında da mutlu olmayı vaat eder ve bu mutluluk için hükümler getirir. Bunun en güzel yolunun da emek vermek, alın teri dökmek çalışmak üretmek ve başarmak olduğu belirtilir. Peygamber Efendimiz, insanları çalışmaya teşvik etmiştir. Örnek kişiliği, rehber alınacak davranışları, diğer tüm konularda olduğu gibi, çalışma hayatında da örnek alınacak bir yapıdadır. Peygamber Efendimiz, çalışma hayatı boyunca güvenilir olma, adaleti uygulama, doğruluk, ticaret ahlakı gibi çalışma hayatında bulunan temel prensipleri ile hareket etmiştir. Bütün peygamberler yaşadıkları zamanın elverdiği ölçüde çalışıp çabalamışalardır. Hem kendi hayatları için hem de diğer insanların huzur ve refahı için. Peygamberimiz hadislerinde de birçok kez bu konuya değinmiştir. Bazı hadisleri şöyledir: ‘’İlim Çin’de bile olsa gidip alın.’’ , ‘’ Doğrusu insanın çalıştığından başkası kendinin değildir.’’, “Kişi kendi elinin emeğinden daha temiz bir kazanç elde etmemiştir.” Bu hadislerde Peygamberimiz çalışmaktan bahsederken sadece çalışıp geçimi sağlamayı kastetmiyor tabii ki. İlim öğrenmek, bilgi edinmek, bir konuda uzmanlaşmak, üretmek, başarıya ulaşmak, kişinin hem kendisinin hem de diğer insanların yararına işler yapabilmesi için işe çok çalışarak başlaması gerektiğini vurgulanıyor. Gelişen dünyada da sadece gerçekleşen olaylara baktığımız zaman bile bunu anlayabiliyoruz. Şu an kullandığımız cihazların, teknolojik aletlerin, sağlık alanındaki bütün başarılı ürünlerin, yazılan kitapların, fikir insanlarının ortaya koydukları ürünlerin hiçbiri de bir günde ortaya çıkmış şeyler değildir. Arka planlarında tahmin dahi edemeyeceğimiz emek ve uğraşlar vardır. Başarmak sadece çok çalışmak ve emek harcamakla olur. Bunun başka bir yolu asla yoktur. ‘’İnsan için çalıştığından başkası yoktur.’’ 56 HAZIRLAYAN: Gamze KÜÇÜK - Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni