TED Kayseri Koleji Bülten Dergisi 65. Sayı | Page 20

TED KAYSERİ KOLEJİ BÜLTEN ANAOKULU DUYU BÜTÜNLEME A.Jean Ayres ’ e (1972) göre duyu bütünleme, kişinin vücudundan ya da çevreden gelen duyusal bilgilerin işlendiği ve organize edilerek vücudun çevreye uyumunu sağlayan nörolojik bir süreçtir. Duyu bütünleme teorisi beyin ve beden arasındaki ilişkiye dayanır. Duyu bütünleme teorisi, davranış ve öğrenmede merkezi sinir sistemi yaralanması veya anomalileri dışındaki motor koordinasyon bozuklukları ve zayıf duyusal modülasyon gibi hafif ve orta seviyedeki problemleri açıklamaktadır. Ayres, duyusal işlemleme bozukluğunun duyuların beyindeki işlemleme ilgili problemlerden kaynaklandığını belirtmektedir (Kayıhan & Kars, 2019). Miller ve arkadaşları tarafından duyusal işlemleme bozuklukları üçe ayrılmaktadır. Bunlar: •Duyusal modülasyon bozukluğu: Modülasyon ayarlama, uygun seviyede tutmak anlamında kullanılır. Duyusal modülasyon bozukluğunda, duyusal uyarana verilen tepkiyi ayarlamakta problem yaşanır. Kişi duyusal uyaranın derecesine, tipine ve yoğunluğuna uygun tepkiyi veremez. Modülasyon bozukluğu; uyarana aşırı cevap, uyarana azalmış ya da yetersiz cevap ve duyu arayışı olmak üzere 3 şekilde görülebilir. Uyarana aşırı cevap veren kişiler; daha hızlı, yoğun ve uzun süreli tepkiler verir. Uyarana azalmış ya da yetersiz cevap veren kişiler; çevresindeki uyaranların farkında değiller gibi görünürler ve yanıt vermezler. Duyu arayışında olan kişiler ise vücutlarına uyaran almak için çaba gösterirler. Duyusal modülasyon bozukluğu pratikte aşağıdaki şekillerde görülebilir: -Saçlarının taranması veya traş edilmesinden rahatsız olmak -Tırnak kesiminden rahatsız olmak -Yüzünün yıkanmasından rahatsız olmak -Diş fırçalamaktan rahatsız olmak -Birçok yemeği reddetme -Elbiselerin etiketlerinden rahatsız olmak •Duyusal Ayırt Etme Bozuklukları: Duyusal ayırt etme bozukluklarına sahip bireyler uyaranların özelliklerini yorumlamada ve uyaranlar arası benzerlik ve farklılıkları ayırt etmede problem yaşarlar. Bu kişiler uyaranın varlığını bilir fakat ne, nerede, şiddeti, kime ait olduğu, derinliği gibi özellikleri yorumlayamaz. Duyusal ayırt etme bozuklukları pratikte aşağıdaki şekillerde görülebilir: -Birey yürürken önünde duran nesnenin uzaklığını ve yüksekliğini kestiremez ve ayağını çok erken veya geç kaldırabilir veya az/çok kaldırabilir. -Birey bir nesneyi almak için uzanırken hedefi tutturamaz. -Bir nesneyi gereğinden sert veya yumuşak tutabilir. -Daha önce duyduğu bir sesi tanımakta zorlanabilir veya ondan her seferinde korkabilir. -Ona seslenildiğinde sesin nerden geldiğini kestirmekte zorlanabilir. -Ona dokunan şeyin ya da dokunduğu şeyin görsel bilgi olamadan ne olduğu neye benzediği ile ilgili fikir yürütmekte zorlanır. 20