TED Kayseri Koleji Bülten Dergisi 65. Sayı | Page 35

PDR TED KAYSERİ KOLEJİ BÜLTEN ALEKSİTİMİ Aleksitiminin kelime anlamı, Yunancada a; yok, lexis; söz, thymos; duygu kelimelerin birleşmesiyle meydana gelen duygu yokluğunu ifade etmektedir. Aleksitimi, duyguları tanıma, bunu ifade etme ve bedensel duyumları ayırt etme yönünden zorluk yaşama olarak tanımlanmaktadır. Aleksitimik insanlar duygu sağırıdır, kendi duygularını duymaz ve ifade edemezler. Duyguları için sözleri yoktur. Öfkelendiklerini, kızdıklarını, sevindiklerini belli etmeden daha kuru yaşarlar. Duyguların söze dökülememesi, yoksul bir içsel yaşam demektir. Aleksitimik bireyler, günlük yaşamda düşünen, anlatabilen, ilişkiler kurabilen kimseler olsalar da duygu ve düşünceleri arasında bağ kurup ayırt etmekte ve bunları ifade etmekte sorunlar yaşarlar. Zeki olsalar da bunu duygularından kaçmak için kullanırlar. Aleksitimi, son 30 yıldır gittikçe artış göstermektedir. İletişim, insanlığın varoluşundan bu yana önemli olmuştur. Ancak içinde yaşanılan çağ sanayileşme ve şehirleşmenin aynı zamanda teknolojik ilerlemenin oluşturduğu internet dünyası bireyselliği artırmış ama yalnız insanlar üretmiştir. Bu insanların ilişkilerinde çatışmaların çıkmasına ve bireylerin duygularını tanıyamamasına, ifade edememesine yol açmıştır. Duyguların ifade edilmesinin engellendiği durumlarda bedenin somatik yakınmalarla bir tepki gösterdiği ve aleksitimik yatkınlığın arttığı anlaşılmıştır. Ayrıca aleksitiminin sosyalleşmeyle çok yakından ilişkili olduğu düşünülmektedir. Anne-babası ile beraber, iyi sosyalleşmiş çocuk aleksitimi ihtimalini çok daha az barındırırken; yeterince ilgi ve şefkat görememiş çocukların beyninin duyguları tanıma bölümünün yeterince gelişmediği, yapısal bir anormalliğin olduğu ve bunun da aleksitimiye yol açtığı yönünde bulgular mevcuttur. Eğitim düzeyiyle de çok alakalı bir kavram olan aleksitimi, eğitim düzeyi düştükçe artmaktadır. Sebebi ise duyguları ifade edecek kelimeleri bulamamaktır. İnsanlar duygularını ifade etmediği zaman o duygu, bir kartopunun dağdan yuvarlanması gibi giderek büyüyecek ve bir çığa dönüşebilecektir. Paylaşılmayan, içe atılan duyguların insanlara fiziksel ve ruhsal hastalıklar olarak aksedeceği de ifade edilmektedir. Kendini ifade edebilmeyi öğrenmenin bu açıdan bakıldığında ne derece önemli olduğu anlaşılmaktadır. KAYNAKÇA: Sifneos, P. E. (1973). The Prevalence of Alexithymic Characteristics in Psychosomatic Patients. Psychotherapy and sychosomatics, 22(2-6), 255- 262. https://kemalsayar.com/basinda/duygularinizdan-korkmayin Cooper, E.D., and Holmstrom, R.W. (1984). Relationship Between Alexihmia and Somatic Complaints in Normal Sample, Psychother Psychosom, 41, 20-24. Koçak, R. (2002) Aleksitimi: Kuramsal Çerçeve Tedavi Yaklaşımları ve İlgili Araştırmalar. Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. 35(1- 2):183- 212. Şener,Ö.(2018). Duygu Ahrazlığı (Aleksitimi) Yaşayan Üniversite Öğrencilerinin Duygu İfadeleri Ve Spontanlıkları Üzerine Psikodramanın Etkisi, (Doktora Tezi), İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Lisansüstü Eğitim Enst. HAZIRLAYAN: PDR Zümresi 35