KÜLTÜR
Mehmet aklı,inancı ile iyi yetişmiş imanlı
ordusu karşısında yenik düşmüştür.Üçlü
sur sistemi ile düzenlenen yüksek yapımlı ve kalın olan bu surların ilginç bir
geçmişi vardır.
İstanbul Tarihinde İlk Surlar
“Kent haber” kaynağından aldığımız bilgiye göre, İstanbul’un tarihinde ilk surlar, bu tarihi yarımadayı kendilerine yurt
edinen Megaralılar tarafından inşa edilmiştir. Kurucularının ismi sebebiyle Bizantion adıyla adlandırılan bu yerleşim merkezini,
Akropolis ya da bugünkü adıyla Sarayburnu denilen ve Topkapı Sarayı’nın üzerinde bulunduğu yer olan yükseltiye
kuran Megaralılar, bu küçük
şehrin etrafını bir sur ile çevirmişlerdir. Onların inşa ettikleri bu surdan günümüze hiçbir
iz kalmamasına rağmen tartışmalı da olsa yeri az çok tahmin edilebilmekte ve bu surların, Topkapı Sarayı’nın etrafını
çeviren ve Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa ettirilen
Sur-u Sultani civarında olduğu düşünülmektedir, biri karaya açılan iki kapısı vardır.
de daha geniş ve daha sağlam bir sura
gereksinim duydu.Bu surlar, Samatya
Kapısı’nın 400 metre kadar doğusunda,
surların denize doğru bir çıkıntı teşkil ettiği kısmın batı başlangıcında vaktiyle St.
Vierge de Rhabdos kilisesinin bulunmuş
olduğu yer civarında başlıyordu. Evvela
batıya doğru devam ederek Bonus Saray ve Sarnıcının kuzeyinden geçiyordu. Bundan sonra güney batıya dönerek
1200 metre sonra Lycus- Bayrampa-
Septim Sever Surları
(M.S. 193-211)
Roma İmparatoru Septim Sever, İstanbul’u üç sene kuşattıktan sonra ele geçirdi. Şehri
ele geçiren Septim Sever surları ve şehrin büyük kısmını
yıktırdı.Daha sonra şehrin imarına başlandı. Septim Sever buraya Romalıların simgesi olan meşhur bir hipodrom yaptırdı. Büyüyen şehrin güvenliğini sağlamak için de Balık Pazarı’ndan
başlayarak Nuri Osmaniye Camii’nin
batısından ve Sokullu Mehmed Paşa
Camii’nin doğusundan geçerek, doğuya
dönüp Ayasofya’nın güneyinden geçerek
eski Bizans surları ile birleşen ve kendi
adım taşıyan surları yaptırdı.
şa deresine varıyor, buradan da güneybatıya dönüyor, 800 metre sonra Mocius (AltımermerÇukur Bostan)120 metre
doğuya varıyordu. Buradan Davutpaşa
ve Hekimoğlu Ali Paşa camilerinin yanından geçerek MartyriondesS. S. Carpe ve Papyle’in hemen doğusunda denize müntehi oluyordu. Mevcut olan surları da tamir ettiren Konstantin, bu surları
yeni yaptırdığı surlara değin uzattı.
Konstantin Surları (M.S. 325-330)
Septim Sever surlarından 140 yıl sonra I.
Konstantin, Roma’yı sevmediğinden, payitahtını Bizans’a taşımak için faaliyete
geçti. 8 Kasım 324’te Yeni Roma’nın tesis töreni yaptı. İmparatorluğun merkezi
olan bu Yeni Roma, yeni yapılan binalar,
mabetler ve halkın çoğalması neticesin-
II. Theodosios (Anthemius) Surları
Milattan sonra V. asır başlarında Bizans,
Konstantin surlarından da dışarı taşmış, sur haricinde de meskenler yapılmış, sur içi İstanbul’un sürekli yükselen nüfusunu kaldıramaz hale gelmişti.
II. Theodosius’un çocukluk döneminde
yedi sene devleti idare eden, şehremini
“Anthemius” yeni bir sura ihtiyaç duyarak şehrin büyüklüğüne yakışır bugünkü yüksek ve muntazam surları yaptırdı.
Theodosius surları, Marmara Denizinin
yanındaki Mermer kuleden başlayarak
Tekfur Sarayı yanında 14. mıntıka surları ile birleşiyordu. Surların, Mermer kuleden Tekfur Sarayı’na kadar olan uzunluğu 5632 metredir ve üzerinde 96 adet
burç vardır.
Bu surların yapımı esnasında, taş ihtiyacının bir kısmı, içerde kalan
Konstantin surlarından temin
edilmiştir ki, bu da bize bugün
Konstantin surlarından hiçbir
iz kalmamasını açıklar niteliktedir. Burçların hepsi çepeçevre mazgallarla çevrilmişti. Bu
mazgallardan hem ön taraftaki düşmana ok atarla, aynı zamanda da yanlarındaki mazgallardan surlara çıkmak isteyen düşmanı ok yağmuruna tutarlardı. Burçlar 3 katlıydı ve en alt kata şehir tarafından girilirdi. Bu kapı şehir seviyesindeydi. Bu odaya cephane
ve silahlar konulurdu ve zemini topraktı. İkinci katın zemini
tahta idi, askerler burada yatarlardı. Üst kat savaş için kullanılırdı. Esas müdafaa buradan yapılırdı. Küçük toplar buradan ateşlenirdi. Bu odanın
üstündeki terasta ise taş atma
makineleri ile Grejuva (Rum
Ateşi) demlen alev makineleri yerleştirilmişti.
Praefectus
Konstantinos Surları
Dördüncü devir Theodosius surlarının
yapımından kısa bir süre sonra, 447 yılında meydana gelen depremde, bu surların büyük bir bölümü yıkıldı. Bu esnada, Hunların büyük Han’ı Attila’da
II. Theodosios’un ordularını ardı ardına yenerek Trakya’yı ele geçirdi ve fırsattan yararlanmak isteyerek İstanbul
üzerine hareket etti. Savunmasız ve çaresiz olan Bizans, her yıl Hunlara belirlenen oranda vergi ve tazminat vermesi karşılığında Hunların İstanbul’a girmesine engel oldu. Fakat bu çare değildi, yeni saldın olasılığına karşı surların bir an önce tamir edilmesi gerekiyordu. II. Theodosius’un muhafız kuvvetleri kumandanı Konstantin, Hun Han’ı
Attila’dan kaçarak, Trakya’dan İstan-
90
KULTUR 4
4/6/14 5:19 PM