arazilerin uygun şekilde yönetiminin sağlanmasına imkan verecek yöndeki yaklaşımların
belirlenmesi ve bu yönde alınması gereken tedbirlere yönelik politikaların geliştirilmesi
gerekmektedir.
Toprak kaybını hızlandıran ve yaygınlaştıran yasal boşluğu gidermek ve tarımın en önemli
girdilerinden olan toprak kaynaklarının tarımın diğer konularıyla birlikte ele alınmasını ve
hizmetlerin bütünlük içerisinde yürütülmesini sağlamayı amaçlayan, 19.07.2005 tarihli ve
25880 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu
çıkarılmıştır.
5403 sayılı Kanunun gerekçesinde,ülkemizde tarım yapılan arazilerin parsel büyüklükleri,
başta mirasçılar arasında yapılan arazi paylaşımı veya ticari amaçlı arazi satışlarından kaynaklanan
bölünme olmak üzere çeşitli nedenlerle küçülmekte ve ekonomik olmaktan çıkmaktadır. Küçülen
parsellerde ileri tarım teknolojileri ve girdilerinin kullanılması zor veya ekonomik değildir. Çoğu
zaman kaynak israfı ve arazi bozulması sürecinin hızlanarak artmasının nedeni yine küçülen
parsellerde yapılan yoğun tarımsal faaliyetlerdir. İleri teknolojilerin tarımsal üretimde kullanılması
ve tarımsal işletmenin sahip olduğu tarımsal arazi parsellerinin yeter büyüklükte olması işletme
ekonomisine büyük katkı sağlayacağı hedeflenmiş olsa da Kanununun uygulanmasında gerek
idareler arasında yetki ve sorumluluk paylaşımında sorunlar doğurması gerekse Anayasa ve
Kanunlar arasında çeşitli uyuşmazlıklara yol açmaktadır.
Anayasamızın Temel Hak ve Ödevler bölümünde yer alan ‘Mülkiyet Hakkı’ başlıklı 35.
maddesi, Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler bölümünde ‘Toprak mülkiyeti’ başlığı altında
yer alan 44. maddesi ile ‘Tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların korunması’
başlıklı 45. maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde 5403 sayılı Kanun çıkarılmıştır.
1. 5403 Sayılı Kanunun Amacı, Kapsamı ve Tanımlar
a. Amaç
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 1. maddesi; ‘’Bu Kanunun amacı;
toprağın doğal veya yapay yollarla kaybını ve niteliklerini yitirmesini engelleyerek korunmasını,
geliştirilmesini ve çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak, plânlı arazi
kullanımını sağlayacak usûl ve esasları belirlemektir.’’ hükmü ile bu kanunun amacı toprak
kaynaklarının korunması, kullanılması ve geliştirilmesinde maksimum verim elde etme
usul ve esasları ile ilkelerini belirtmek olarak belirlenmiştir. Bu durumda kanunun amacının
gerçekleşmesi halinde toprak mülkiyetini ve mülkiyete müteallik tasarrufları doğrudan
etkileyen uyuşmazlıkların kaçınılmaz olduğu bu uyuşmazlıkların kamu yararı amacını
sağlamak nedeniyle olduğu madde metninden anlaşılmaktadır.
322