TALENTPOLİTAN 1 | Page 85

Biraz kanırtıcı olduğunu düşünüyorum. Konunun kendisi, seyredilmesi zor bir konu. İnsanlar bir sanat eserinde bir gerçeklikle karşılaştıklarında ucu kendilerine dokunuyorsa ilk yaptıkları ondan uzaklaşmak oluyor. Onu reddetmek. O yüzden siz bir şeyi nitelik olarak çok iyi yaptığınızda, seyirci geliyor, tıklım tıklım doluyor dediğinizde bu, bir sonuç olmuyor. Filmde anlatılması zor konulara değiniyorlar ve bunları da büyük bir cesaretle yapıyorlar. Bu ö nemli bir şey. Bu bile sadece kendi başına eleştirilmeyi hak eder. Onun dışında ikinci filmleridir. Mutlaka yapmak istedikleri, çekmek istedikleri açılar, farklı kurgular vardır ama oradan bakarsak sonuca gidilemez gibi görünüyor. Bizim bakmamız gereken yer, hakikaten Türkiye’de böyle bir filmi kaç kişi yapıyor, bu kadar kanırtan… Hikâyeleri çok renkli hikâyeler. Farklı farklı gerçek hikâyelerden alıyorlar. • Sanatın ve hayatın her alanında olduğu gibi en önemli hedef kitle gençler. Gençlere, özellikle de tiyatroya veya sanata gönül vermiş gençlere bir usta olarak vereceğiniz mesajlar neler? Bizim izleyicimiz gülmek veya çok ağlamak istiyor Şu anda para kazanmak için dizi yapmak durumundalar. Aldıkları eğitimi bırakmadan bunu yapmalarını isterim. Tiyatro yaparak devam ettirmeleri her zaman kendi lehlerine olacaktır. Bir de şöyle bir şey, ne yazık ki bu hayat bir yıl, beş yıl, on yılla oluşmuyor. Siz bunu yirmi yıl, otuz yıl, kırk yıl yapabildiğiniz zaman var oluyorsunuz aslında. Bunu çok iyi kavramaları gerekiyor gençlerin. Şu an geçici, parlak, iyi bir şey yapmak onları başarılı kılmıyor. Şuna bakmaları lazım, yirmi yıl sonra da bunu yapıyor olacak mıyım? Bunu nasıl sağlarım? Bu kadar devinen, kendi içinde yenilenen bir mesleğin devamlı olarak takipçisi olma durumundalar. Çalışmak zorundalar! B İ R YETENEK KA Ş İ F İ D İ R