Bunu sormak lazım. Bu genelde Devlet
Tiyatrosu’nun varlığı ile sınırlıdır. Devlet
Tiyatrosu olsun, insanlara hizmet götürsün.
Böyle olmadı tabii. Bugün acilen bir politika
oluşturulmalı. Şimdi gençler var, gençler daha
net bizde. Kafaları net, hemen bir şeyi istiyorlar
ve onun olması için de hemen başlıyorlar. Daha
Gerçeklikle
ilişkisini
seviyorum
tiyatronun
pragmatist, daha hareketli bir gençlik var.
• Ve Türkiye’de tiyatro eğitimi… İyi bir eğitim
başarının en önemli anahtarı. Genel olarak
yaşadığımız sistematik sorunların yanında
tiyatro eğitimi ile ilgili sorunlar ve varsa çözüm
içeriğinden de bahsediyorum
önerileriniz neler?
Oyunların içeriği de şöyle (Doğal olarak şöyle
Üniversitelerle birlikte Türkiye’de tiyatro bölümleri
oldu), “Ne sever bizim halkımız, neyi ister?” seçimi,
kuruldu eğitim veren, fakat eş zamanlı öğretim
kaygısı, o salona ancak yüz elli kişi gelecekse
görevlisi ve bunu aktarabilecek kişiler çok
düşünülmeye başlanır oldu. Yani şöyle değil:
oluşmadı. Çok az sayıda var. Birçok yerde tiyatro
(genellemeyelim ama) “Biz şöyle bir oyun yapmak
bölümü var üniversitelerde, fakat yeterli eğitim
istiyoruz, seyirci ister gelsin, ister gelmesin” deme
veriyorlar mı, tartışılır. Kendini eğitimci olarak
gibi bir lüksü yok özel tiyatroların. Devletin de
yetiştirmiş insan sayısı az Türkiye’de. Üniversiteye
böyle bir lüksü kalmadı. Çünkü biliyorsunuz, Devlet
geçince çalışma olanakları arttı, sahneler-
Tiyatrosu’nun da bir şekilde yapısını değiştirmek
prova sahn eleri var artık üniversitelerde, tiyatro
falan gibi bir kaygı var. Öyle olunca Devlet
bölümü bünyelerinde. Dediğim gibi tek kriz,
Tiyatrosu da özel tiyatrolar da şunu düşünmek
eğitimcilerin yetişmesi. Onu aktaracak kişinin ne
zorundalar artık, “Kim gelecek, ne seyredecek ve
nitelikte olduğu, nasıl aktaracağını bilmesi. Bunun
nasıl para kazanacaklar?”. Hâlbuki devletin özelliği
karşılığında şöyle bir kavram üretiliyor Türkiye’de;
budur, para için yapmaz bu işi. Mesela biz 10 liraya
“Tecrübeli ağabeylerinizin, ablalarınızın yanında
bilet satarız, nitelikli oyunlar sahneleriz. Sonuçta
çalışmak çok daha büyük bir eğitimdir…”
Türkiye’de herkes de aynı şeyi seyretmek istemiyor
• Tiyatro, sanatçı kaynağı açısından sinema-
ki, başka bir şey seyretmek istediğini söyleyen bir
dizi sektörünü besleyen en önemli mecra.
sürü insan var aslında.
Sinema-dizi ile tiyatro ilişkisini anlatır mısınız,
Ben 29 yıldır işin içindeyim, Türkiye’de çok acilen
ne durumda ve aslında nasıl olmalı? Günümüz
bir kültür politikası üzerinde konuşulmalı. Kültür
dizileri hakkındaki fikirleriniz neler? Dizi izliyor
Bakanlığı’nın bütçesi bir zamanlar binde beş idi,
musunuz?
o kadar kötüydü. Kültür politikasının içinde tiyatro
Dizi izlemiyorum, birincisi bu. Dizi izleyicisi değilim.
nasıl bir kültürel etkinlik olarak düşünülüyor?
Bazen bir diziyi ya bir arkadaşımdan dolayı ya da
B İ R YETENEK
KA Ş İ F İ D İ R