TALENTPOLİTAN 1 | Page 59

“Türkiye’de maalesef şöyle bir zihniyet var: olimpik spor ve olimpik olmayan spor. Böyle bir ayırım, Türkiye’deki sporu, spor zihniyetini ileriye götürmez, daima geriye götürür. o basamağa gelmek değil, o basamakta ne kadar durabildiğin; eğer bunu başarabiliyorsan, kendine yeni bir hedef koymuş oluyorsun” dedi ve bu hedefle beraber karşınızdayım; spor yapmaya devam ediyorum. • Rekor, bir sonraki rekor için bir baskı oluşturuyor mu? Yani, rekorunuzun altındaki her deneme spor yapmanın dışında, sizce anlamını yitiriyor mu? Biz artık öyle bir noktaya geliyoruz ki, kırdığımız rekorlarla bu noktadayız. Bir rekor, aslında bir sonraki rekoru tetikliyor. “Bir sonraki rekorda şu metreye veya şu saniyeye ulaşabilir miyim?” moduna giriyoruz. Bizim için bu çok çok önemli: o konsantrasyonu bozmamak. Fakat, asıl önemli nokta şu: benim gibi, branşında çok ciddi derinliğe, çok ciddi saniyelere ulaşan kişilerin riskleri çok farklı oluyor. Bu riski bedensel risk halinden mekanik riske sokuyoruz. O da nedir? Teknik aksaklıklar. Ekibin sağlam kurulması, kullandığın ekipmanın sağlam olması; siz zaten fizyolojinize güveniyorsunuz ve sürekli teste giriyorsunuz. MR, tomografiden geçmişsiniz ve herhangi bir deformasyona uğramamışsınız; tamamen temizsiniz. Bundan sonrası teknik ayrıntılar. Geçen yıl yaşadığım hadisede maalesef teknik nedenlerden dolayı rekorumu kıramadım B İ R YETENEK KA Ş İ F İ D İ R