çocuk var”. Çok klasik bir laftır bu, “Çok müthiş
yeteneklidir ama futbolu hiç sevmiyordur, sahaya
oyuncu” falan. Şunu sorarım: “Nerede oynuyor?”
da çıkmamıştır, o kaybolabilir. Futbol sahasının
İyi, izafi bir kavramdır. 100 ona göre iyidir, ama
kenarından geçip biraz oynayan ve yeteneği olanı
1000 yüzden daha iyidir. 10 bin binden iyidir, 100
biri mutlaka yakalamıştır. “Bunda var” demiştir!
bin hepsinden iyidir. Yetenek de böyle bir şey.
Çocuk hangi ligde oynuyor ve hangi seviyede?
Amatörler içerisinde mi iyi, 2. lig seviyesinde mi
iyi, profesyonel lig seviyesinde mi iyi? Bunların
hepsinin test alanları var. İyi bir oyuncu, yeteneği
varsa, dediğim gibi orada görülür. Bunu Türkiye’de
binlerce, on binlerce insan görür. Bütün liglerde
herkes yeteneğin peşinde. Küçüklerde de böyle,
büyüklerde de böyle. 12-13 yaşında çok iyi
oynayan bir çocuğu keşfedenler mutlaka vardır.
Bunu bulurlar, birilerine de tavsiye ederler,
yönlendirirler. Dünyada bu iş çok daha ileri
seviyede. Biz o seviyelere gelemedik ama çarpıcı
bir örnek vereyim: 14 yaş Avrupa şampiyonasını
izlemeye gittim. Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’da
yapılıyordu. Çocukların yaş ortalaması 14;
Fransa, Rusya, Çek Cumhuriyeti takımları var. Bu
Marsilya’nın, şu Chelsea’nin oyuncusu diyorlar.
İnsanlar yeteneği çok küçük yaşlarda yakalıyorlar.
Avrupa takımlarının izleme heyetleri, scoutları yani
yetenek avcıları oraya izlemeye geliyorlar. Yetenek
çok kolay kaybolan bir şey. Afrika’da Gana’dayım,
o bölgeden biriyle otelin lobisinde İngilizce
konuşuyoruz. Biri geldi “Oturabilir miyim? Futbol
konuşuyorsunuz” dedi. Hollandalıymış, “Ben
burada Porto ve Hamburg’a oyuncu bakıyorum”
dedi. “Ligleri izlemiyorum, ben köyleri geziyorum”
dedi. Kimsenin bulmadığı çocukların peşinde.
Dünyadaki sistemi anlatmak için bunu özellikle
söyledim. Amatör takımlar da dahil dünyayı izleyen
binlerce, yüz binlerce göz var. Çok iyi yeteneğin
sahaya hiç çıkmamış olması lazım. Çocuk çok
24