Sürdürülebilir Kentleşme üzerine Dört Deneme Aug. 2014 | Page 6

Neredeyse her konuyu sürdürülebilirlik bakış açısı ile irdelemek mümkündür; buradan yola çıkarak sürdürülebilirliği tüm sorunlara ardından bakılabilecek bir lens, bir mercek olarak tanımlayabiliriz. Birinin varoluşu diğerine bağlı olduğu için sürdürülebilirlik çevresel ve sosyal adaleti birlikte içerir. Bu bir nevi kendi hayatımızı devam ettirirken gelecek jenerasyonların eşit koşullarda yaşama hakkına zarar vermemek ve geleceği riske atmamak odaklı bir dünya görüşüdür. Yaşamın tüm öğelerinin birbirine bağlılığını tanımanın ve her bireyin kendi davranışlarının var olmuş ve olacak diğer yaşam formlarını nasıl etkileyeceğini düşünme sorumluluğunun önem ve gerekliliğini vurgular. Sürdürülebilirlik konseptini kente dair bir bağlamda ele almak gerekirse, "Ekolojik, kültürel, politik, kurumsal, sosyal ve ekonomik bileşenleri göz önünde bulundurarak, bir kentteki yaşam kalitesini yükseltmek ve bunu yaparken de kentin gelecek kuşakların omuzlarına yük bindirmemek" tanımı verilebilir. Ki bu yük de doğal kaynakların savurganlıkla kullanılması ve yerel borçtaki artışın sonucu olarak ifade edilir 2000 yılında Berlin'de düzenlenen Urban21 konferans bildirgesinde.