SözŞehri 3. Sayı Apr. 2016 | Page 9

MEKAN ve İNSAN ekan ile onu şekillendiren insan arasında karşılıklı özne-nesne ilişkisi bulunmakta olup medeniyet buradan doğmaktadır. M İnsanın öznesi olduğu medeniyet bir taraftan kendisine, diğer taraftan ise var olduğu mekana aittir. Medeniyet öznesi insan ile medeniyet kurarken, nesne konumundaki mekan arasında -karşılıklı- yadsınamaz bağlar bulunmaktadır. Bu şehir ile insanın artık bir bütün haline gelmesine sebep olur. Eskiler derler ki kişinin göbek bağının düştüğü yer ile o insan arasında bağ vardır. İşte bu göbek bağı hangi şehir olursa olsun bir ömür yaşarız. Sevdiklerimiz, hüzünlerimiz, sevinçlerimiz, düğünlerimiz, cenazelerimiz yaşadığımız bu şehrin tozlu yollarında, ıslak kaldırımlarında olur. Gün olur şehrin “Kaldırımlar”ına şiirler yazar, gün olur sevdiğimizin... Yıllardır hasretim o gül yüzüne o gül yüzüne / Ceylan bakışına yeşil gözüne yeşil gözüne / Başımı koyupta göğsün üstüne göğsün üstüne / Sen Sivas'ı seyret yar bende seni yar bende seni.. Ama şehirlerin içinde öyle şehirler var ki göbek bağının düşmesine gerek kalmadan seversin… Şehrin kutsaliyeti bir adım öne geçmiştir tüm şehirlerden üstün tutmuştur. Aşk ile seversin.. İşte bu şehirler Mekke ve Medine değil mi ? Siz bu ismi duyduğunuzda içinizi bir heyecan, bir aşk kaplamıyor mu? İşte şehirle insanın bütünleşmesi. sürmeye gelenler gerçek aşk şehrinin, şehirlerin medenisi “Medine” olduğunu biliyor. Af dilencilerinin, aşkın şehri Medine… Şehirlerin en güzeli. “Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine” diyor ya şair; Özne konumundaki Müslüman, nesne konumundaki mekanı dizayn etmiyor. Beytullahın hürmetine o çöl, o kum, o şehir kutsal kılınıyor. Bu kutsal şehirde Allah’ın beyti olması, şehirlerin şehri yapıyor. Hacer annemiz, Allah’ın beyti’nin yanında bir şehirle bütünleşiyor. Ve tüm insanlık için Hz. İbrahim Aleyhisselam’a “Çık şu tepeye ve Beyt’ime davet et” dediğinde “ Ya Rab, beni bu çölde kim duyacak” diyen Hz. İbrahim’e “Sen davet et” emrini verdikten yüzyıllar sonra bile bir şehir insanla ancak bu kadar bütünleşir. Ve milyonlar sadece bir emrin gereği taşı taş, dağı dağ kabul etmeden bir şehirle bütünleşiyor. Uzatma dünya sürgünümü benim.. Dünya da ülkelerin önüne geçmiş şehirler vardır. Roma, Paris, Viyana, Hong Kong gibi. İnsanlara aşk şehri denildiğinde “Paris” cevabı verirken, Şimdi iki cihan serverinin bastığı topraklara yüz En sevgili Ey sevgili Şehir ve insan.. Tarihin her safhasında kimliğini yansıttığı o şehrin taşı toprağı mı insanları şekillendirir, yoksa şehirde yaşayanlar mı şehri biçimlendirir? Tarihin izdüşümlerine bakarak yanıtlanması güç bir soru… Ama yaşam nerede olursa olsun insan o şehirle bütünleşiyor. Şehirlerin kutsaliyetleri yine o şehrin insanlarının kimliği ile… Bu garip Ferhatın gurbanın olsun gurbanın olsun / Sensiz bu dünyayı söyle neylesin söyle neylesin / İste bu canını yoluna sersin yoluna sersin / Sen Sivas'ı seyret X\