TARİH
BİR ABDÜLHAMİD
DÖNEMİ
II. MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE
ROMANLAR VE ROMANCILIĞIMIZ
(1908’den 1923’e …)
SEMRA DEMIR KIRATIK
Yalnızca Türk Edebiyat Tarihi açısından
değil, genel olarak Türk tarihi açısından da birçok yönüyle önem taşıyan II.
Meşrutiyet, Abdülhamid tarafından “Kanun-i Esasî”nin tekrar yürürlüğe gireceğini açıklamasıyla başlar. 23 Temmuz
1908’de yapılan bu ilan ile başlangıcı net
olarak belli olan II. Meşrutiyet’in hangi
yıl veya yıllarda sonlandırılacağı meselesi, ilanındaki netlikten oldukça uzaktır.
Zira bu dönem, edebiyat ve siyaset tarihçileri tarafından farklı zamanlarda işlenmiştir. Genel olarak siyaset tarihçileri
bu dönemi 1908-1918 (Tunaya:2009),
edebiyat tarihçileri ise 1908-1923 (Çetişli
60 EKİM - KASIM - ARALIK 2015
vd.: 2007) yılları arasında ele alır.
Biz de bu çalışmamızı edebî açıdan ele
alacağımız için 1908-1923 tarihlerini
esas alıp bu tarihler arasında edebiyatımızın romanları ve romancılığının
gelişim ve değişim çizgisini vermeye
çalışacağız.
Ancak bu çizgiyi vermeye çalışmadan
önce edebiyatı ve dolayısıyla bir edebî
ürün olan romanları besleyen, etkileyen
ve belki daha da önemlisi yönlendiren,
dönemin iki önemli ortamını, siyasî ve
sosyal ortamını, kısa da olsa izaha çalışma mecburiyeti duyacağız. Zira bir
edebiyat döneminden bahsetmek için
bunların mutlak suretle bilinmesi en
azından haklarında küçümsenmeyecek derecede fikir sahibi olunması gereklidir. Nitekim, bu dönemin, özellikle
edebiyat tarihi açısından, en önemli
ismi M. Fuat Köprülü’nün şu sözleri zannederiz ki, bu konuda başka bir izaha
ihtiyaç bırakmayacak ölçüde açıktır:
“Şimdiye kadar ne bir bütün halinde ne
de müteferrik devirleri ve şahsiyetleri
bakımından bir ciddi tetkike mahzar
olmayan zavallı Türk edebiyatını tetkik
edecek müverrih, henüz yazılamayan
Türk medeni ve siyasi tarihini de tetkik
ve canlandırma zahmetine katlanmak
mecburiyetindedir.” (Köprülü, 2004: 43)
II. Meşrutiyet Döneminde Ortaya Çıkan Edebi Topluluklar