SözŞehri 3. Sayı Apr. 2016 | Page 47

SANAT KÖŞESİ bakır eşya cinsine göre çeşitli örslerin üzerinde, değişik çekiçlerle, mesleğe ömür vermiş ustaların hünerli ellerinde son şeklini alıp, kalaylandıktan sonra insanların ihtiyaçlarına sunulurdu. Bakırcılar çarşısında çocukluğumuzda elli-atmış kadar bakırcı ve kalaycı esnafı yer almaktaydı. Rahmetli babamın bir dönem Bakırcılar Dernek Başkanlığını yapması nedeniyle, çekmecesinde yer alan dernek kayıt defterinde, daha eski ustaların da resimleri yer aldığından, o ustaların birçoğunun kimlik bilgilerine ulaşabiliyorduk. Bakırcılar çarşısından geçerken, ustaların çalışırken çıkardığı çekiç sesleri, ahenkli bir şekilde etrafa yayılırken, dinleyen insanların o andaki manevi durumuna göre bir şiir etkisi meydana getirir, bu sesler onu içinde bulunduğu manevi iklimden daha ötelere taşırdı. Gelişen teknoloji ile birlikte bu sesler kaybolmaya başladı. Günümüzde ise bir elin parmaklarını geçmeyen sayılarla ifade edilen bakırcı esnafı, gelecek vadetmediğini düşündüklerinden olsa gerek, meslekte çırak bulunmamakta. Şimdi biraz geçmişe doğru yol alacak olursak 1965 yıllarından sonra Demircilerardı Mahallesi Kepçeli mevkiine (Eski Çarşı Karakolunun bulunduğu mevkii) taşınan bakırcı esnafı buradan da mevcut diğer el sanatları ile birlikte (Bakırcılar, Sıcak Demirciler, Marangozlar) şimdilerde Eski Sanayi Çarşısı olarak adlandırılan ve bugünlerde de yıkılarak yeni projeler yapılacak olan sahaya taşınmışlardı. El sanatları gelişen teknoloji sayesinde zamanla kaybolmaya başladılar, şimdilerde ise can çekişmektedirler. Şunu söylemeden geçmenin doğru olmayacağını belirtmek istiyorum. Teknoloji ve yeni tasarımlar sayesinde hayatımıza giren diğer metallerin (Alüminyum ve Çelikten imal edilmiş mutfak eşyaları, plastik malzemeden imal edilen kapı ve pencereler, plastik tabak, kaldırat diye adlandırılan plastik yemek kapları, poliüretan malzemeler dahil) sağlığımızı ne kadar etkilediğini düşünmek zorundayız. Sağlığımızın bize Yüce Yaratandan ikram edilen en büyük nimet olduğunu bilmek ve idrak etmek inancımızın erdeminden olsa gerektir. Velhasıl; Bugün büyük marketlerin mutfak reyonlarını gezerken gözümüze çarpan bakır kebap saçlarının, bakır yumurta sahanlarının, bakır çaydanlık ve cezvelerinin bizlere sanki yeniden bakır mutfak eşyalarına dönmenin daha sağlıklı olduğunu kulaklarımıza fısıldadıklarını duyar gibiyiz. Her zaman ve her yerde sağlıklı günler diliyorum. CİHAN KARACA EKİM - KASIM - ARALIK 2015 45