SözŞehri 3. Sayı Apr. 2016 | Page 40

RÖPORTAJ leceği ilk büyük meydanı siz kazandırdınız. Ağaçların kaldırılması, kütüphanenin yıkılması büyük bir cesaretti. Sami AYDIN için meydan ne demek? “ Geçici mutluluk. Bazen kazandığınızı düşündüğünüz an kaybetmiş, kaybettiğinizi düşündüğünüz an kazanmış olabilirsiniz 38 EKİM - KASIM - ARALIK 2015 Şehirlere ruh veren en önemli unsurlardan bir tanesi de meydanlarıdır. Adeta şehirlerin simgesidir, şehirlerin ruhudur. Eğer bir şehrin meydanı yoksa o şehrin ruhu da yok demektir. Ki bizim kent meydanımız bu anlamda Türkiye’nin en prestijli, en anlamlı belki birinci meydanıdır. Üç döneme ait eserleri aynı meydan etrafında bulmak Türkiye’de hiçbir ilde kolay değildir. Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemini bünyesine alan bir meydanımız var. Tabi ki bu meydanı Sivas’a kazandırırken yine çok büyük engellerle ve büyük zorluklarla karşılaştık. Ama bu bizim meydanla ilgili nihai hedefimiz değil, bir bölümüydü. İnşallah yeni yapacağımız ilave çalışmalarla şuan ki meydan üç katına çıkmış olacak. Yine ikinci bir meydan çalışmamızda Şems-i Sivasi Meydanı olacak. Bu meydan, Meydan Cami, Meydan Hamamı, Ziya Bey Kütüphanesi, Kangal Ağası Konağı, Vakıflar Binası dediğimiz tescilli ve tarihi yapılar ile Cumhuriyet döneminin önemli bir eseri olan Paşa Cami’ni de içine alacak. Meydan Cami bahçesinde kabri bulunan Şems-i Sivasi’nin sadece Sivas için değil, islam alemi için de çok önemli bir şahsiyet olmasının bilinciyle bu meydan yapmayı ve isminin Şemsi Sivasi Meydanı olmasını kendimize bir görev addediyoruz. Yapacağımız çalışma sadece meydan değil aynı zamanda içerisinde ticareti de barındıran Atatürk Caddesi ile Hikmet Işık caddesini bağlayan bir yapıda olacak. Ben Sivas’ı çok seviyorum. Birçok büyük şehirde Sivas’taki manevi hava ve canlılığı göremezsiniz. Öyle ki Gece saat onbir onikisinde İstasyon caddesinde, kent meydanında bırakın erkekleri bir bayanın, bayan gurubunun endişe duymadan gezmesi mümkün. Ve bu huzuru hiçbir şehirde göre- mezsiniz. Sivas farklı bir şehir kadim bir şehir ruhunu muhafaza etmiş bir şehir evet bazı duyguları törpülenmiş ama biz o kaybettiğimiz değerleri de tekrar Sivas’a kazandırarak Sivas’ı her yönden gelişmiş şehirlerarasına ulaştırmayı hedefliyoruz. 2005 ten sonra Sivas’ta yaşam standartları yükseldi ve yaşayanların kendilerini mutlu hissettikleri bir şehir oldu, bunda sizin payınızın da büyük olduğuna inanıyoruz, bu konuda neler söylemek istersiniz? Yapmış olduğumuz hizmetlerin toplum nezdinde kabul görmesi elbette bizi memnun ediyor. Bu şehre pozitif anlamda ivme kazandırdığımızı görebilmek, beni hiç tanımayan şimdiye kadar hiç karşılaşmadığım, aynı masa etrafında oturmadığım, belki bundan sonra bana hiç işi düşmeyecek birçok insanın, ninelerimizin, amcalarımızın, abilerimizin, ablalarımızın kardeşlerimizin bizi minnetle saygıyla anması ve dualarını bizden esirgememesi bize güç veren enerji veren en önemli faktördür. Bu yüzden çalışmaktan mutluyuz, çalışmaktan zevk alıyoruz inşallah böyle devam eder. Başkanım hep halk sizden bir şeyler bekliyor, talepler hiç bitmiyor. Peki, sizin halktan bekledikleriniz var mı? Evet, bu önemli. Bizim halkımızdan istediğimiz şudur. Şehirler toplu yaşanan mekanlar olması hasebiyle belirli toplu yaşam kuralları vardır elbette. Bu kurallar ihlal edildiği zaman kargaşa olur. İşte benim Sivas halkından acizane talebim şu. Bir, bize güvensinler ki bu konuda bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. İki, ortak yaşam için gereken kurallara uymaları. Mesela yayalar için kaldırımlar yapıyoruz ama maalesef o kaldırımlara vatandaşlarımız araçlarını park ediyorlar. Esnaflarımızın ticarethanelerinin önündeki kaldırımlara ürünlerini koyduklarını görebiliyoruz.