RÖPORTAJ
leceği ilk büyük meydanı siz kazandırdınız. Ağaçların kaldırılması,
kütüphanenin yıkılması büyük bir
cesaretti. Sami AYDIN için meydan
ne demek?
“
Geçici mutluluk.
Bazen kazandığınızı
düşündüğünüz
an kaybetmiş,
kaybettiğinizi
düşündüğünüz an
kazanmış olabilirsiniz
38 EKİM - KASIM - ARALIK 2015
Şehirlere ruh veren en önemli unsurlardan bir tanesi de meydanlarıdır.
Adeta şehirlerin simgesidir, şehirlerin
ruhudur. Eğer bir şehrin meydanı yoksa o şehrin ruhu da yok demektir. Ki
bizim kent meydanımız bu anlamda
Türkiye’nin en prestijli, en anlamlı belki birinci meydanıdır. Üç döneme ait
eserleri aynı meydan etrafında bulmak
Türkiye’de hiçbir ilde kolay değildir.
Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemini bünyesine alan bir meydanımız
var. Tabi ki bu meydanı Sivas’a kazandırırken yine çok büyük engellerle ve
büyük zorluklarla karşılaştık. Ama bu
bizim meydanla ilgili nihai hedefimiz
değil, bir bölümüydü. İnşallah yeni yapacağımız ilave çalışmalarla şuan ki
meydan üç katına çıkmış olacak. Yine
ikinci bir meydan çalışmamızda Şems-i
Sivasi Meydanı olacak. Bu meydan,
Meydan Cami, Meydan Hamamı, Ziya
Bey Kütüphanesi, Kangal Ağası Konağı, Vakıflar Binası dediğimiz tescilli ve
tarihi yapılar ile Cumhuriyet döneminin
önemli bir eseri olan Paşa Cami’ni de
içine alacak. Meydan Cami bahçesinde
kabri bulunan Şems-i Sivasi’nin sadece
Sivas için değil, islam alemi için de çok
önemli bir şahsiyet olmasının bilinciyle
bu meydan yapmayı ve isminin Şemsi
Sivasi Meydanı olmasını kendimize bir
görev addediyoruz.
Yapacağımız çalışma sadece meydan
değil aynı zamanda içerisinde ticareti
de barındıran Atatürk Caddesi ile Hikmet Işık caddesini bağlayan bir yapıda
olacak. Ben Sivas’ı çok seviyorum. Birçok büyük şehirde Sivas’taki manevi
hava ve canlılığı göremezsiniz. Öyle ki
Gece saat onbir onikisinde İstasyon
caddesinde, kent meydanında bırakın
erkekleri bir bayanın, bayan gurubunun endişe duymadan gezmesi mümkün. Ve bu huzuru hiçbir şehirde göre-
mezsiniz. Sivas farklı bir şehir kadim
bir şehir ruhunu muhafaza etmiş bir
şehir evet bazı duyguları törpülenmiş
ama biz o kaybettiğimiz değerleri de
tekrar Sivas’a kazandırarak Sivas’ı her
yönden gelişmiş şehirlerarasına ulaştırmayı hedefliyoruz.
2005 ten sonra Sivas’ta yaşam
standartları yükseldi ve yaşayanların kendilerini mutlu hissettikleri bir şehir oldu, bunda sizin
payınızın da büyük olduğuna inanıyoruz, bu konuda neler söylemek istersiniz?
Yapmış olduğumuz hizmetlerin toplum nezdinde kabul görmesi elbette
bizi memnun ediyor. Bu şehre pozitif
anlamda ivme kazandırdığımızı görebilmek, beni hiç tanımayan şimdiye
kadar hiç karşılaşmadığım, aynı masa
etrafında oturmadığım, belki bundan
sonra bana hiç işi düşmeyecek birçok
insanın, ninelerimizin, amcalarımızın,
abilerimizin, ablalarımızın kardeşlerimizin bizi minnetle saygıyla anması
ve dualarını bizden esirgememesi bize
güç veren enerji veren en önemli faktördür. Bu yüzden çalışmaktan mutluyuz, çalışmaktan zevk alıyoruz inşallah
böyle devam eder.
Başkanım hep halk sizden bir şeyler bekliyor, talepler hiç bitmiyor.
Peki, sizin halktan bekledikleriniz
var mı?
Evet, bu önemli. Bizim halkımızdan istediğimiz şudur. Şehirler toplu yaşanan
mekanlar olması hasebiyle belirli toplu
yaşam kuralları vardır elbette. Bu kurallar ihlal edildiği zaman kargaşa olur.
İşte benim Sivas halkından acizane
talebim şu. Bir, bize güvensinler ki bu
konuda bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. İki, ortak yaşam için gereken
kurallara uymaları. Mesela yayalar için
kaldırımlar yapıyoruz ama maalesef o
kaldırımlara vatandaşlarımız araçlarını park ediyorlar. Esnaflarımızın ticarethanelerinin önündeki kaldırımlara
ürünlerini koyduklarını görebiliyoruz.