Tespih
Dua tanesi
Bilindiği üzere, tespih ibadettir.
Namazda, namaz sonrasında ve
sair zamanlarda yapılan tespihler
bulunmaktadır. İşte bu tespihat sırasında,
sayıları şaşırmamak, yapılan zikre layık
olmak için kullanılan, yuvarlak taneli, ipe
dizilmiş araca tespih denir.
Ben diyeyim Ustura
Kemâl tipli bir bıçkının
ellerine daha çok yakışır,
siz deyin ak sakallı bir
dedenin, nur çehreli bir
nineninkine... Şakırdar,
şıkırdar; kendi dilince
ahenkli bir türkü tutturur,
sahibinin parmakları
arasında yaptığı
yolculuk esnasında.
Döner de döner. Kâh
bileğe dolanır, kâh cebe
atılır. Ama alışanı için
vazgeçilmezlerin ilk
sırasındadır o. Hani şu
ıssız bir adaya düşülecek
olursa alınması gereken
üç şeyden biridir.
4
İlk kullanılış tarihi bilinmemekle
birlikte, İslamiyet’in doğuşu ile hurma
çekirdeği, taşlar, ipe düğüm atma şekli ile
ilk tespihlerin insanlara hizmet vermeye
başladığı rivayet edilir. Kimi rivayetler
de ise İslâmiyet öncesinde, Budizm’de,
Hinduizm’de, Brahmanizm’de, -ki
Brahmanlar tespih için “dua tacı”
derlermiş- 100 taneli tespih kullanıldığı
iddia edilir.
Gene Katolik rahip ve rahibelerin
64 taneli, imame kısmı haç şeklinde
yapılmış tespih taşıdıkları bilinir.
Ortodoks, Protestan ve Musevilerde de
tespih kullanılmaktadır.
Fatma Pekşen
Tespih... Dua tanesi bir başka deyişle.
Kelime anlamına bakacak olursak,
“Allahü Teâlayı kemal, üstünlük
sıfatlarıyla sıfatlandırıp, O’na layık
olmayan bütün noksan sıfatlardan uzak
kılmayı ifâde eden bir zikir, hatırlama”
ibaresiyle karşılaşırız. Sübhânallah
mânâsı taşır.
İster dua maksatlı, isterse süs maksatlı,
isterse imaj maksatlı kullanılıyor
olsun, günümüzde bir çok insan
tespih taşımaktadır. Öyle ki Avrupa ve
Amerikalılar bile tespih kullanmakta,
yakınlarına kadife keseler içinde tespih
hediye ederken, “bunu alıp sıkıntılarınızı
kovunuz” demektedirler.
Yapılışı
Çıkrık kemâne adı verilen, ustanın
kendi elleriyle, ceviz ağacından imal
ettiği el tornasından çekilerek yapılan
bu işte, ustaya çeken adı verilir. Çeken;
yani tespih ustası. Asıl işi gören kemane
olmakla birlikte, bu tornanın diğer
parçalarını şöyle sıralayabiliriz; tay
denilen iki ayağı tutan alt ağaç, ortasında
ayar delikleri olan delikli peşme, kubbeyi
tutan kelebek, dönen yuvarlak bölüm
(kubbe), ustanın ayağını dayadığı tezgâh
takozu...(Bu kemane adı verilen tornada
ayrıca ağızlık, kolye, kehribar ve mercan
çubuk, nargile marpuç ağızlıkları da
yapılmaktadır)
50x100 cm. bir tablada, iki demir punta
arasına, ince delinip kalıba geçirilmiş
tane, sol el ile döndürülerek, sağ eldeki
rende ve arda ile malzemenin cinsi ve
ustanın zevkine göre tıraşlanarak “habb”
yani tane haline getirilir. Eğer ağaçtan
ise önce ince çubuklar haline getirilmiş
çeşitli malzemeden armudî, beyzî, kürevî,
şalgamî, üstüvane ya da fasetalı olarak
biçimlendirilen taneler delinerek bir
kenara hazır edilir. 99’luk bir tespih için
ortalama120 civarında tane elde edilir. En
düzgün, en iyi taneler 99’luk için, kalanlar
33’lükler için ayrılır.
Deliklerin çok ince olması makbuldür.
Zamanının meşhur ustası Horozun
Salih ustaya alıcıları, “eğer taneden iki
ibrişim geçerse almayız ha!” diyerek latife
ederlermiş.
Durak, nişane ya da müezzin adı
verilen ara taneler ise bir başka ustalık
isteyen iştir. Azizî fes, Rufaî tacı, Bektaşî
tacı. Mevlevi sikkesi vs. gibi adlandırılan
bir takım durak modelleri bulunmaktadır.
Tane ve duraklardan ayrıca, incelik
isteyen daha bir çok ayrıntısı vardır
tespihin. Pul, düğüm yuvası, imame, ara
taneler, tepelik, kamçı...
Alıcının arzusuna göre hazırlanan
tespihte, hangi model arzulanmışsa,
bütün aksamlar, pul, durak, imame vs.
aynı şekilde hazır edilir. Meselâ Azizî fes
biçimi ise ondan, Rufaî tacı ise ondan.
İmame büyük itina isteyen, ustanın
hünerini gösterdiği en önemli kısım
olarak bilinir. Türk ustaların yaptığı
imameler ise bütün dünyada en iyi
imameler olarak bilinmekte ve makbul
tutulmaktadır.
Tane, durak, imame, pul, tepelik
vs. parçaları hazırlanıp, (eğer ağaçtan
ise zeytinyağı, gliserin gibi yağlarla)
cilalandıktan sonra dizim işine başlanır.
Kamçı, değerli taşlardan yapılmış
tespihlerde kullanılır. Altın veya
gümüşten örülmüş zarif kordonlar,
hadriyan düğümü diye adlandırılan
bir geçme ile imamenin üst ucuna
bağlanır. Kamçının üst ucuna da
Türk başı ismindeki üç ya da dörtlü
taneler tutturulur. Bu parçaların en
ucunda, çivi maksadıyla, mercan veya
başka taşlardan yapılmış boncuk
yerleştirilmiştir. Bazen de Türk başından
sonra, küçük ve ince, altın veya
gümüşten, birkaç kordondan örülmüş,
aralarında mercan taneleri bulunan
püsküller yer alır.
Tespih dizimi de işin mühim bir kısmını
oluşturmaktadır. Birbirine çok benzeyen
tanelerin seçilip, ibrişim üzerine
sıralanması en sıkça yapılanı olmakla
birlikte, en büyük taneden, en küçük
taneye doğru dizilen, “servi biçimi diziliş”
de vardır ki pek rağbet edilmez, ikinci
kalite olarak kabul edilir.
Tespih dizimi esnasında imameye
ayrı bir özen gösterilir. Üzerine halka
geçirilir, sikke giydirilir. Halkalı pul, vidalı
tepelik, gizli düğüm yuvası, kamçı adı
verilen bir kordona tutturulmuş kısım,
en üste de Türk başı denilen kısım
takıldıktan sonra tespih, kullanıcısı
için hazır hale gelmiş demektir. (Dizim
işini tespihçi kendisi yapar çoğunlukla.
Ama ucuz malzemeden, çok sayıda
yapılan tespihler çok çocuklu ailelere
5