Hücumu’nu tercih eden Jordan’a karşın, takımın
oyuncuları bu düzene uyum sağlayamadılar ve sezon
27 galibiyet ile tamamlanınca Jordan gönderildi.
Yönetim, koç olarak takımın eski oyuncusu ve medya
çevrelerinde çok saygı duyulan biri olan Doug
Collins’i takımın başına getirdi. Aynı yaz, Rod Thorn
takım başkanı sıfatıyla Ed Stefanski’nin üstü olarak işe
alındı. Artık takım eski kafalı demenin hafif kalacağı
biri 60’larına biri 70’lerine merdiven dayamış iki kişiye
emanetti. Doug Collins önderliğinde geçen 3 sezon ise
playoff mücadelesi yapılarak ortalarda gezinildi ve
resmi olmayan ana hedef günü kurtarmaktı.
2011 Haziran’ına gelindiğinde takım satılarak el
değiştirecekti. Josh Harris önderliğindeki yeni
yönetim; Doug Collins ve Rod Thorn’u takımda
tutarken, Ed Stefanski’yi göndererek işe başladı.
Stefanski’nin yerine Sixers’ta çok uzun yıllardır çalışan
ve koçluk, asistan genel menajerlik dahil neredeyse her
yönetim pozisyonunda görev yapmış Tony DiLeo
getirildi. Yeni takım sahiplerinin ilk icraatları,
yönetimsel açıdan çok radikal olmasa da takım 2012
yazına Andrew Bynum takasıyla girerek kadro
açısından marjinal bir adım attı. Aynı Chris Webber,
Elton Brand transferlerinde olduğu gibi Andrew
Bynum mayası da tutmayacak ve Brand’te olduğu gibi
sakatlık suçlu ilan edilecekti. Bynum’ın oynamadığı
2012-2013 sezonundan sonra yeni takım sahipleri
mıntıka temizliğine başlayacak ve Başkan Thorn, GM
DiLeo, koç Collins istifa ya da görevden alma yoluyla
takımdan ayrılacaktı. Yeni yönetimin ortaklarından
olan ve aynı zamanda takım CEO’su Adam Aron’ın
bile görevine son verilecekti. Aron, takımın
ortaklarından biri olmaya devam ederken yeni CEO
olarak, New York Knicks’in maçlarını oynadığı
Madison Square Garden’ın başkanı Scott O’Neil
seçiliyordu.
Tüm spor dalları ve kulüpler Moneyball akımının
etkisi altındayken, bu furyadan nasibini alamayan
takımlar için hayatın eskisi gibi olmayacağı
hissedilmeye başlanmıştı. İstatistiksel metodların
kullanımı gün geçtikçe artıyor ve ligde geleneksel
34 / SLAMDUNK / 18 - 24 AĞUSTOS 2014