SEVECEN 24 | Page 10

Özge Değişmez

IZINDEYIZ YÜCE ATAM

Atam, ben senin dünyaya gelişinden yaklaşık yüz yıl sonra dünyaya gelmişim. Gözlerimi bu dünyaya açtığımda bir ülkem vardı. İçinde kurtuluş savaşı boyunca vurguladığın tam bağımsızlığı yaşama şansı bulduğum ve kendimi bir birey olarak en iyi şekilde geliştirebilecek imkanlara sahip olduğum bir ülke. Bu duygunun, yani özgürlüğün, güvende olmanın farkına ne zaman vardığımı bilmiyorum. Fakat bildiğim şey şu ki daha küçük bir çocukken ailemden öğrenmiştim adını. Yaptıklarını, başardıklarını kavrayacak yaşa gelinceye kadar hem de. Belki de bu sebeple seni hep babamı sever gibi koşulsuz, çıkarsız, hesapsız sevdim. Bu gün bazen gözlerimi biraz daha dikkatle açıp çevreme baktığımda seni böyle saf sevmekten uzaklaştığımızı görüyorum acıyla. Oysa Atam, ben sevmenin ne demek olduğunu senin sevginle bir kez daha anladım. Sonra ilkokulda seni yavaş yavaş tanımaya başladım. Tanıdıkça keşfedeçeklerim bitmiyordu. Hala daha da bitmiyor. Sen Atam nasıl oluyor da böyle sonsuz keşiflerin lezzetini verebiliyorsun biz insanlara? Ben küçükken sen hep benim rüyalarıma girerdin. Bu rüyaların çoğunu şimdi hatırlamıyorum. Hatırladığım en önemli şey yaşadığım büyük mutluluk duygusu. Bunu tarif etmeye çalışmak çok güç. Bana sanki zihnimin derinliklerinden, benim bile kendimi duymakta zorlanacağım kısımların ötesinden sesleniyordun. Atam ben bu seslenişlerin hepsini duyuyordum. Ama yeterince büyümediğim için mi yoksa seni anlayamadığım için mi bilmiyorum. Sana seslenmek, sende kendimi bulmak için çok çok çok uzun süre bekledim. İşte o gün geldi. Ben Atam, yıllardır aradığım kendimi sende buldum. Bu kadar zamandan sonra bu kadar bilgiden, kitaptan, yorumdan sonra başkalarından dinlediğim sözlerden, senin hakkında yapılan sohbetlerden sonra bu kadar tuhaf, bu kadar garip, insanı düşündüren dönemlerin birinde seni eskisinden de farklı anlayabilmenin ve tabii ki seni eskisinden daha çok sevebilmenin mutluluğunu yaşıyorum. Çünkü Atam, sen benim çocukluk kahramanımsın. Kendime örnek almak, hayallerime onunla başlamak için seçtiğim kahraman; bütün dünyanın hayran olduğu üstesinden geldiği işlerle kendini defalarca kanıtlamış, insanlığın ne demek olduğunu insanlığa göstermiş her anlamıyla gerçek bir kahraman. En yakın dostlarından Salih Bozok’ un söylediği gibi sen‘ Ağrı dağıydın’, Atam. Ya da bir bulut gibiydin. Senin gibi olmayı istemek ya da senin başarılarını kıskanmak gökyüzünü kıskanmak gibi bir şey. Bir insan okyanusu nasıl kıskanır? Ya da görkemli, sırtı yere gelmez bir dağı nasl kıskanır? Ancak ona hayran olabilir. İşte ben de bunu o zamanlar aklımın bir yanında tuhaf bir biçimde benimsemiştim galiba. Belki şimdi bana sesleniyor olsaydın geçmişte
8