Özge Değişmez
IZINDEYIZ YÜCE ATAM
Atam , ben senin dünyaya gelişinden yaklaşık yüz yıl sonra dünyaya gelmişim . Gözlerimi bu dünyaya açtığımda bir ülkem vardı . İçinde kurtuluş savaşı boyunca vurguladığın tam bağımsızlığı yaşama şansı bulduğum ve kendimi bir birey olarak en iyi şekilde geliştirebilecek imkanlara sahip olduğum bir ülke . Bu duygunun , yani özgürlüğün , güvende olmanın farkına ne zaman vardığımı bilmiyorum . Fakat bildiğim şey şu ki daha küçük bir çocukken ailemden öğrenmiştim adını . Yaptıklarını , başardıklarını kavrayacak yaşa gelinceye kadar hem de . Belki de bu sebeple seni hep babamı sever gibi koşulsuz , çıkarsız , hesapsız sevdim . Bu gün bazen gözlerimi biraz daha dikkatle açıp çevreme baktığımda seni böyle saf sevmekten uzaklaştığımızı görüyorum acıyla . Oysa Atam , ben sevmenin ne demek olduğunu senin sevginle bir kez daha anladım . Sonra ilkokulda seni yavaş yavaş tanımaya başladım . Tanıdıkça keşfedeçeklerim bitmiyordu . Hala daha da bitmiyor . Sen Atam nasıl oluyor da böyle sonsuz keşiflerin lezzetini verebiliyorsun biz insanlara ? Ben küçükken sen hep benim rüyalarıma girerdin . Bu rüyaların çoğunu şimdi hatırlamıyorum . Hatırladığım en önemli şey yaşadığım büyük mutluluk duygusu . Bunu tarif etmeye çalışmak çok güç . Bana sanki zihnimin derinliklerinden , benim bile kendimi duymakta zorlanacağım kısımların ötesinden sesleniyordun . Atam ben bu seslenişlerin hepsini duyuyordum . Ama yeterince büyümediğim için mi yoksa seni anlayamadığım için mi bilmiyorum . Sana seslenmek , sende kendimi bulmak için çok çok çok uzun süre bekledim . İşte o gün geldi . Ben Atam , yıllardır aradığım kendimi sende buldum . Bu kadar zamandan sonra bu kadar bilgiden , kitaptan , yorumdan sonra başkalarından dinlediğim sözlerden , senin hakkında yapılan sohbetlerden sonra bu kadar tuhaf , bu kadar garip , insanı düşündüren dönemlerin birinde seni eskisinden de farklı anlayabilmenin ve tabii ki seni eskisinden daha çok sevebilmenin mutluluğunu yaşıyorum . Çünkü Atam , sen benim çocukluk kahramanımsın . Kendime örnek almak , hayallerime onunla başlamak için seçtiğim kahraman ; bütün dünyanın hayran olduğu üstesinden geldiği işlerle kendini defalarca kanıtlamış , insanlığın ne demek olduğunu insanlığa göstermiş her anlamıyla gerçek bir kahraman . En yakın dostlarından Salih Bozok ’ un söylediği gibi sen ‘ Ağrı dağıydın ’, Atam . Ya da bir bulut gibiydin . Senin gibi olmayı istemek ya da senin başarılarını kıskanmak gökyüzünü kıskanmak gibi bir şey . Bir insan okyanusu nasıl kıskanır ? Ya da görkemli , sırtı yere gelmez bir dağı nasl kıskanır ? Ancak ona hayran olabilir . İşte ben de bunu o zamanlar aklımın bir yanında tuhaf bir biçimde benimsemiştim galiba . Belki şimdi bana sesleniyor olsaydın geçmişte
8