Fındık üreticisinin
umudu: Fiskobirlik
Fındığın bilimsel bakım ve onarımı:
Karasu’nun en önemli fındık üreticilerinden Küçük Sanayi
Sitesi Başkanı Mehmet Çatalbaş, Fiskobirlik’in hükümet-
ler tarafından desteklenmesi ve üreticiye ürün bedelinin
en azından yarısı ödeyerek alım yapmasının sağlanması
gerektiğini söyledi.
F
ındık üreticisi Mehmet Çatalbaş, Karasu ve Ko-
caali bölgesinin en önemli gelir kaynakların-
dan biri olan fındığın bölgeye gelişi, bugünkü
üretim miktarı, üreticinin sıkıntıları ve fındık
üretiminde dikkat edilmesi gereken konuları yazdı…
Bölgemize Fındığın
gelişi ve yaygınlaşması:
İlk olarak MÖ 29. yüz-
yılda Çin’de yetiştiri-
len fındığın kültürel
anavatanın Anadolu
olduğu tahmin ediliyor.
Bazı tarihçiler de Orta
Asya’dan Kuzey Anado-
lu’ya getirilen fındığın
buradan da bütün dün-
yaya yayıldığını belirti-
yor. Eski Türklerin dini
hayatında da yer alan
fındık, Müslümanlıkta
da önemli bir yer tutar.
Din adamları fındığın bir
cennet meyvesi oldu-
ğu dillendirirler. Adem
peygamber gökten yere
indiği zaman Allah’ın
emriyle 30 çeşit meyveyi
birlikte getirdi. Bunların
arasında fındıkta vardı.
Kur’an-ı kerimde de
bazı surelerde fındık-
tan söz edilir. Fındığın
vatanı olduğu sö ylenen
Karadeniz kıyılarının
Ordu, Giresun ve Trab-
zon illerinde kaynak-
ların tespitine göre
antik çağdan beri fındık
yetiştiriliyor. Karade-
niz de fındık ticaretinin
ilk olarak 1403 yılında
Cenevizliler tarafından
İstanbul’a getirilerek
yapıldığı bilinmekte.
Çin’den göçler ve akın-
larla Doğu Karadeniz
kıyılarına getirilen
fındığın Osmanlı İmpa-
ratorluğu döneminde
de yaygınlaşması sürdü.
İstanbul’dan Avrupa’ya
ilk fındığın 1665 yılında
gönderilmesiyle başla-
yan fındık
ticareti Padişah 1. Mah-
mut
un Fransa ile 1737 yılın-
da yaptığı ticaret anlaş-
masına gire-
rek ayrı
bir önem
kazandı.
Osmanlı-
da fındığın
dışsatımı
ile birlik-
te üretim
alanları da
artış gösterdi.
1600 lü yıllarda
10 bin hektarda üretimi
yapılan fındık 1900 ün
başlarında 1900 hektar-
lara kadar ulaştı.
Sakarya Bölgesinde
fındığın yıllık rekoltele- de zirai dondan etki-
ri ve fiyatları:
lenmesi ve rekoltenin
çok düşük olmasından
Son on yılın tahmini re-
kaynaklanmaktadır.
koltesi 2007 yılı 88.245,
2014 yılındaki Tür-
2008 yılı 115.262,
kiye genelindeki fındık
2009 yılı 84.012, 2010
rekoltesi ise 381.000
yılı 117.231, 2011
tondur. 2015 yılı serbest
yılı 55.789, 2012 yılı
piyasa 15 TL civarı-
122.766, 2013 yılı
dır. 2016 yılında 12 TL,
60.860, 2014 yılı 96.169, 2017 yılında ise 8.5 TL
2015 yılı 79.887, 2016
ile 9 TL arasında seyir
yılı 77.279, 2017 yılı
etmektedir. Türkiye
94.776 tondur.
genelindeki yaklaşık 8
Serbest piyasadaki fın-
milyon fındıktan geçi-
dık fiyatları 2014 yılında nen fındık üreticisinin
22 tl’ye
emeğinin ve ürünün
kadar
karşılığını alabilmesi
için fındık ürü-
nün 13 ile 15 tl
arasında olması
ideal fiyat ola-
caktır. Ülkemiz-
deki fındık fiyatları
serbest piyasadaki
tekelci zihniyet olan
tek ihracatçı alıcı firma
Ferrero firmasıdır. Fer-
rero firması İtalyan fir-
çık- ması olup İtalya da ka-
tı. 2014 yılındaki fiyat-
buklu fındığı yani kendi
ların bu kadar yüksek
ülkesinden 19.20 TL
olmasındaki sebep
karşılığı almakta olup
Türkiye de fındık rekol- aynı Ferrero firması
tesinin Doğu Karadeniz- Türkiye’den üreticiden 9
Üreticinin, tekel-
leşme nedeniyle
zor günler yaşa-
dığını ifade eden
Çatalbaş, “Tekel
konumunda
olan Ferroro
kendi ülkesinde
kabuklu fındığı
19.20 TL’daen,
bizim ülkemizde
ise 9 TL’den al-
maktadır. Üretici
bu durumdan
kurtarılmalıdır”
dedi.
TL’ye almaktadır. Fın-
dık politikasının toplu
ve kökten çözümü için
fındık üreticisi korun-
mak isteniyorsa önce
tarım politikası ve fındık
politikası oluşturulması
gerekir. Fındık üreticisi-
nin kuruluşu olan Tarım
Satış Kooperatifleri
Birliği Kooperatifi’nin
(Fiskobirlik) hükümet
tarafından desteklen-
mesi, ülkedeki fındığın
en az yarısının parasını
peşin ödeyerek, Fisko-
birlik’in alması sağlan-
malı ve öncelikle tekelci
firma olan Ferrero
firmasından üreticiyi
kurtarılmalıdır.
Fındık nemli ve ılıman iklim
bölgelerinde iyi bir gelişme gös-
termekte ve bol ürün vermektedir.
İklim özellikleri yönüyle dünyanın
en uygun fındık ekolojisine sahip
bölge Karadeniz kıyı bölgesidir.
Fındık en yüksek verimi 1000-1200
mm yıllık yağışın gerçekleştiği
alanlarda verir. Bununla birlikte
yağışın aylara göre dengeli bir
dağılım izlemesi gerekir. Temmuz
ve ağustos aylarında yağış yeter-
siz olduğundan bir sonraki yılın
ürününün olumsuz etkilenmemesi
için sulamanın gerçekleştirilmesi
gerekir. Fındık -30 dereceye kadar
soğuğa dayanabilmekteyken,
çiçek tozları -8 dereceye dayana-
bilmektedir. Bu yüzden fındık için
en önemli iklim faktörlerinden
biri zirai don olayıdır. Don olayla-
rından fındığı korumak için çeşitli
yöntemler uygulanabilir: duman-
lamak, sulama yapmak, ısıtmak,
yapay sisleme yapmak gibi.
Budama: Mevcut fındık bahçele-
rinde ocaklar arası mesafelerin en
az 4m olması gerekirken çok daha
sık aralıklarla dikim yapılmasından
ve yine ocaklardaki dal sayılarının
5-8 arasında olması gerekirken
ocaklarda çok daha fazla sayıda
dal bırakılmış
olmasından
dolayı verim ve
kalitede arzu
ve korumakla olur. Bu tedbirlerin
en başında da gübreleme gelir.
Çünkü her yıl hasat edilen ürünle
beraber topraktan bitkiden bitkiye
değişmek üzere farklı miktarda
bitki besin maddeleri kaldırılmak-
tadır. Bunun yanında gerek yağmur
gerekse erozyonla kaybolan besin
maddeleri de ele alırsak toprakla-
rın yıldan yıla besin maddelerince
nasıl fakirleştiği çok daha açık
görülecektir. O nedenle bu toprak-
tan yeterli ürün alabilmemiz ancak
eksilen bitki besin
maddelerini gübreler-
le tekrar toprağa geri
vermemizle mümkün
olacaktır.
Ancak gübreleme
rasgele aldığınız güb-
reyi kafanıza göre
toprak yüzeyine saç-
mak değildir. Çünkü
her bitki ve toprak için
gerekli besin maddesi miktarı ve
şeklinin çok değişik oluşu topra-
ğın fiziksel kimyasal ve biyolojik
özelliklerine göre farklılığı gübre
kullanımının o kadar kolay olma-
dığını hatta bilinçsizce yapılan bir
gübrelemenin bitkiye yarar yerine
zarar getirmesinin yanında yaptığı
çevre kirliliği ve ekonomik kayıpta
önemsenmeyecek boyutta değildir.
Gübreleme ocakların çevresine
dal iz düşümüne yani dalların tam
altına gelecek şekilde 25-30 cm
derinlikte toprağa karıştırılmak
edilen sevi-
suretiyle yapılmalıdır.
yeye ulaşı-
Bölgemizde fındık üretimi yapılan
lamamak-
toprakların verimliliğini arttırmak
tadır. Böyle
böylece birim alandan daha bol ve
bahçelerde sık olan ocakların çıka- kaliteli ürün elde ederek üretim
rılarak budama ile fazla olan dallar maliyetini düşürmek buna paralel
ocaklardan uzaklaştırılarak ve her olarak da gelirinizi artırmak milli
dal üzerinde budama yapılarak
ekonomimize katkıda bulunmak
bu sakıncalar ortadan kaldırılmış amacıyla gerekli olduğunu ina-
olacaktır. Fındıkta düzenli budama narak bu bilgile ri fındık üretici-
yapıldığında hem dal hem ocak
lerimizle paylaşıp yararlı olmak
hem de dekar başına ürün mikta- istedim.
rı yani verim artırılmış olacaktır.
Fındık bahçelerine gübre veya
Dolayısıyla üretici gelirleri
kireç uygulanmadan önce
artarak birim maliyetleri
toprağın hangi besin mad-
azalacaktır. Resim 1 ve
delerine ne kadar ihtiyacı
2 de ideal ocak biçimi ve
olduğunu ve kireç ihtiyacı
hatalı budama örnekleri
olup olmadığını belirle-
verilmiştir.
mek için mutlaka toprak
Gübreleme: Tarımda
tahlili yaptırmalıyız. Tahlil
başlıca amaç kültür
sonuçlarına göre tavsiye
arazilerinden mümkün
edilen cins ve miktarlar-
olduğunca fazla en üstün
daki gübre çeşidi toprağa
kalitede ürün elde etmek-
verilmelidir. İhtiyaçtan az
tir. Bu da toprakların verimlilik-
toprağa verilecek gübreden bek-
lerini çeşitli tedbirlerle arttırmak
lenen fayda sağlanamayacağı gibi
ihtiyaçtan fazla verilecek gübre
ise hem bitkiye hem de üreticinin
cebine ekonomik zarar verecektir.
Fındık gübrelemesinde kullanılan
temel gübreler üreticiler arasında-
ki tabiriyle yazlık gübrelerle kışlık
gübrelerdir.
Fındığın hasat ve depolanması:
Hasada başlamadan önce fındık
bahçelerinde genel bir temizlik
yapılmalıdır. Fındık çeşitlerinin
hepsi aynı zamanda hasat olumu-
na gelmemektedir. Bazı çeşitler
erken bazı çeşitlerde
daha geç olgunlaşmak-
tadır. Çeşitlerin ayrı ayrı
hasat olumuna geldiğin-
de ise bahçedeki hakim
fındık çeşidinin olgunlaş-
tığında hasadın yapıl-
ması uygundur. Hasat
olgunluğuna ulaşmadan
toplanan fındıklarda bir-
çok mahsurlar meydana
gelmektedir.
Fındığın hasadından sonra depo-
lanması da önemlidir. Depo olarak
kullanılacak yerin serin kuru ve
havalanabilir nitelikte olması ge-
rekir. Bu şartlarda fındık en fazla 1
yıl özelliği bozulmadan muhafaza
edilebilir. Depolanan alanda ısının
yükselmesi acılaşmaya ve artan
nem oranıyla birlikte küflenmeye
yol açar.
Fındıkta hastalık ve zararlılar-
la mücadele: Fındıkta çok farklı
şekillerde hastalık ve zararlılar
bulunur. Bölgemizde yaygın olarak
görülen ve fındığa çok fazla zarar
veren başlıca bu zararlılar şunlar-
dır: Fındık Yeşil Kokarcası, Ameri-
kan Beyaz Kelebeği, Mayıs Böceği
Fındık Yeşil Kokarcası: erginleri
11-14 mm boyunda ve yeşilimsi
renktedir. Yumurtaları açık yeşil
renkte ve fıçı biçimindedir. Ergin-
ler ve gençler fındık meyvelerinde
emgi yapmak suretiyle zararlı
olurlar. Zarar biçimi olarak fındık
kurdunda olduğu gibi sarı ka-
ramuk, kara karamuk meydana
getirir.
Mücadelede için fındık bahçele-
rinde yabancı ot temizliğine dikkat
edilmelidir. Fındık kurduna karşı
yapılacak ilaçlama ile her iki za-
rarlıyla da mücadele edilmiş olur.
Amerikan Beyaz Kelebeği: Ke-
lebeğin esas rengi beyaz, sırt ve
karın kül rengindedir. Larvaları
siyah renkte larvanın her bir hal-
kasında 4 adet portakal renginde
benekler ve bu beneklerden çıkan
kıllar vardır. Kelebekler yumurta-
larını genellikle yaprakların altına
bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar
yaprağın alt yüzeyine ipeksi ağ-
lar örerler daha sonra gitgide ağı
artırmak suretiyle daldaki diğer
yaprakları da birbirine bağlar.
Genç larvalar yaprağın larvası
parankimasını üst epidermisine
kadar yerler olgunlaşan larvalar
ağları terk ederek bireysel yaşa-
maya başlar ve sadece ana damar
kalacak şekilde yaprakları yerler.
Haziran ve ağustos aylarında
bulaşık dallarda ağ içindeki larva
kümeleri kesilip imha edilebilir.
Temmuz başı ve ağustos aylarında
bulaşık ağaçlara oluklu karton şe-
ritler saman ve otlardan yapılmış
kuşaklar ağaç gövdesine sarıla-
rak bağlanmalı ve buralara pupa
olmak için gelen larvalar toplu
olarak imha edilmelidir. Mücadele
zamanına yakın larvalar epidermis
arasından çıkıp ağ örmeye başla-
dığı zaman 10 ocakta sayım yapı-
lır ortalama bir ocakta 5 sürgün
bulaşıksa kimyasal mücadeleye
karar verilir.
Mayıs Böceği: Mayıs Böceği ergin-
leri kırmızımsı kahverengi, 20-
30mm boyundadır. Larvalar karın
kısmından kıvrık tombul, etli gö-
rünümde ve beyaz renktedir. Halk
arasında kadı lokması veya manas
diye bilinir. Erginleri yapraklarda
beslenerek zararlı olur ancak asıl
zarar larvalar tarafından köklerde
oluşturulur. Larvalar 1 cm çapına
kadar olan kökleri kolayca kopa-
rıp fındıkta uç kurumalarına daha
sonra da ana dallara kadar varan
kurumlara neden olur.
Erginlerin toplanıp yok edilme-
si sağlanabilir. Bir metrekarelik
alanda 25 cm lik derinlikte 3 veya
daha fazla larvaya rastlanırsa eylül
başından ekim ortasına kadar olan
dönemde toprak ilaçlaması yapıl-
malıdır.