Sakarya’da gelişen ‘Gıda Sektörü' DERGİ | Page 22

Fındık üreticisinin umudu: Fiskobirlik Fındığın bilimsel bakım ve onarımı: Karasu’nun en önemli fındık üreticilerinden Küçük Sanayi Sitesi Başkanı Mehmet Çatalbaş, Fiskobirlik’in hükümet- ler tarafından desteklenmesi ve üreticiye ürün bedelinin en azından yarısı ödeyerek alım yapmasının sağlanması gerektiğini söyledi. F ındık üreticisi Mehmet Çatalbaş, Karasu ve Ko- caali bölgesinin en önemli gelir kaynakların- dan biri olan fındığın bölgeye gelişi, bugünkü üretim miktarı, üreticinin sıkıntıları ve fındık üretiminde dikkat edilmesi gereken konuları yazdı… Bölgemize Fındığın gelişi ve yaygınlaşması: İlk olarak MÖ 29. yüz- yılda Çin’de yetiştiri- len fındığın kültürel anavatanın Anadolu olduğu tahmin ediliyor. Bazı tarihçiler de Orta Asya’dan Kuzey Anado- lu’ya getirilen fındığın buradan da bütün dün- yaya yayıldığını belirti- yor. Eski Türklerin dini hayatında da yer alan fındık, Müslümanlıkta da önemli bir yer tutar. Din adamları fındığın bir cennet meyvesi oldu- ğu dillendirirler. Adem peygamber gökten yere indiği zaman Allah’ın emriyle 30 çeşit meyveyi birlikte getirdi. Bunların arasında fındıkta vardı. Kur’an-ı kerimde de bazı surelerde fındık- tan söz edilir. Fındığın vatanı olduğu sö ylenen Karadeniz kıyılarının Ordu, Giresun ve Trab- zon illerinde kaynak- ların tespitine göre antik çağdan beri fındık yetiştiriliyor. Karade- niz de fındık ticaretinin ilk olarak 1403 yılında Cenevizliler tarafından İstanbul’a getirilerek yapıldığı bilinmekte. Çin’den göçler ve akın- larla Doğu Karadeniz kıyılarına getirilen fındığın Osmanlı İmpa- ratorluğu döneminde de yaygınlaşması sürdü. İstanbul’dan Avrupa’ya ilk fındığın 1665 yılında gönderilmesiyle başla- yan fındık ticareti Padişah 1. Mah- mut un Fransa ile 1737 yılın- da yaptığı ticaret anlaş- masına gire- rek ayrı bir önem kazandı. Osmanlı- da fındığın dışsatımı ile birlik- te üretim alanları da artış gösterdi. 1600 lü yıllarda 10 bin hektarda üretimi yapılan fındık 1900 ün başlarında 1900 hektar- lara kadar ulaştı. Sakarya Bölgesinde fındığın yıllık rekoltele- de zirai dondan etki- ri ve fiyatları: lenmesi ve rekoltenin çok düşük olmasından Son on yılın tahmini re- kaynaklanmaktadır. koltesi 2007 yılı 88.245, 2014 yılındaki Tür- 2008 yılı 115.262, kiye genelindeki fındık 2009 yılı 84.012, 2010 rekoltesi ise 381.000 yılı 117.231, 2011 tondur. 2015 yılı serbest yılı 55.789, 2012 yılı piyasa 15 TL civarı- 122.766, 2013 yılı dır. 2016 yılında 12 TL, 60.860, 2014 yılı 96.169, 2017 yılında ise 8.5 TL 2015 yılı 79.887, 2016 ile 9 TL arasında seyir yılı 77.279, 2017 yılı etmektedir. Türkiye 94.776 tondur. genelindeki yaklaşık 8 Serbest piyasadaki fın- milyon fındıktan geçi- dık fiyatları 2014 yılında nen fındık üreticisinin 22 tl’ye emeğinin ve ürünün kadar karşılığını alabilmesi için fındık ürü- nün 13 ile 15 tl arasında olması ideal fiyat ola- caktır. Ülkemiz- deki fındık fiyatları serbest piyasadaki tekelci zihniyet olan tek ihracatçı alıcı firma Ferrero firmasıdır. Fer- rero firması İtalyan fir- çık- ması olup İtalya da ka- tı. 2014 yılındaki fiyat- buklu fındığı yani kendi ların bu kadar yüksek ülkesinden 19.20 TL olmasındaki sebep karşılığı almakta olup Türkiye de fındık rekol- aynı Ferrero firması tesinin Doğu Karadeniz- Türkiye’den üreticiden 9 Üreticinin, tekel- leşme nedeniyle zor günler yaşa- dığını ifade eden Çatalbaş, “Tekel konumunda olan Ferroro kendi ülkesinde kabuklu fındığı 19.20 TL’daen, bizim ülkemizde ise 9 TL’den al- maktadır. Üretici bu durumdan kurtarılmalıdır” dedi. TL’ye almaktadır. Fın- dık politikasının toplu ve kökten çözümü için fındık üreticisi korun- mak isteniyorsa önce tarım politikası ve fındık politikası oluşturulması gerekir. Fındık üreticisi- nin kuruluşu olan Tarım Satış Kooperatifleri Birliği Kooperatifi’nin (Fiskobirlik) hükümet tarafından desteklen- mesi, ülkedeki fındığın en az yarısının parasını peşin ödeyerek, Fisko- birlik’in alması sağlan- malı ve öncelikle tekelci firma olan Ferrero firmasından üreticiyi kurtarılmalıdır. Fındık nemli ve ılıman iklim bölgelerinde iyi bir gelişme gös- termekte ve bol ürün vermektedir. İklim özellikleri yönüyle dünyanın en uygun fındık ekolojisine sahip bölge Karadeniz kıyı bölgesidir. Fındık en yüksek verimi 1000-1200 mm yıllık yağışın gerçekleştiği alanlarda verir. Bununla birlikte yağışın aylara göre dengeli bir dağılım izlemesi gerekir. Temmuz ve ağustos aylarında yağış yeter- siz olduğundan bir sonraki yılın ürününün olumsuz etkilenmemesi için sulamanın gerçekleştirilmesi gerekir. Fındık -30 dereceye kadar soğuğa dayanabilmekteyken, çiçek tozları -8 dereceye dayana- bilmektedir. Bu yüzden fındık için en önemli iklim faktörlerinden biri zirai don olayıdır. Don olayla- rından fındığı korumak için çeşitli yöntemler uygulanabilir: duman- lamak, sulama yapmak, ısıtmak, yapay sisleme yapmak gibi. Budama: Mevcut fındık bahçele- rinde ocaklar arası mesafelerin en az 4m olması gerekirken çok daha sık aralıklarla dikim yapılmasından ve yine ocaklardaki dal sayılarının 5-8 arasında olması gerekirken ocaklarda çok daha fazla sayıda dal bırakılmış olmasından dolayı verim ve kalitede arzu ve korumakla olur. Bu tedbirlerin en başında da gübreleme gelir. Çünkü her yıl hasat edilen ürünle beraber topraktan bitkiden bitkiye değişmek üzere farklı miktarda bitki besin maddeleri kaldırılmak- tadır. Bunun yanında gerek yağmur gerekse erozyonla kaybolan besin maddeleri de ele alırsak toprakla- rın yıldan yıla besin maddelerince nasıl fakirleştiği çok daha açık görülecektir. O nedenle bu toprak- tan yeterli ürün alabilmemiz ancak eksilen bitki besin maddelerini gübreler- le tekrar toprağa geri vermemizle mümkün olacaktır. Ancak gübreleme rasgele aldığınız güb- reyi kafanıza göre toprak yüzeyine saç- mak değildir. Çünkü her bitki ve toprak için gerekli besin maddesi miktarı ve şeklinin çok değişik oluşu topra- ğın fiziksel kimyasal ve biyolojik özelliklerine göre farklılığı gübre kullanımının o kadar kolay olma- dığını hatta bilinçsizce yapılan bir gübrelemenin bitkiye yarar yerine zarar getirmesinin yanında yaptığı çevre kirliliği ve ekonomik kayıpta önemsenmeyecek boyutta değildir. Gübreleme ocakların çevresine dal iz düşümüne yani dalların tam altına gelecek şekilde 25-30 cm derinlikte toprağa karıştırılmak edilen sevi- suretiyle yapılmalıdır. yeye ulaşı- Bölgemizde fındık üretimi yapılan lamamak- toprakların verimliliğini arttırmak tadır. Böyle böylece birim alandan daha bol ve bahçelerde sık olan ocakların çıka- kaliteli ürün elde ederek üretim rılarak budama ile fazla olan dallar maliyetini düşürmek buna paralel ocaklardan uzaklaştırılarak ve her olarak da gelirinizi artırmak milli dal üzerinde budama yapılarak ekonomimize katkıda bulunmak bu sakıncalar ortadan kaldırılmış amacıyla gerekli olduğunu ina- olacaktır. Fındıkta düzenli budama narak bu bilgile ri fındık üretici- yapıldığında hem dal hem ocak lerimizle paylaşıp yararlı olmak hem de dekar başına ürün mikta- istedim. rı yani verim artırılmış olacaktır. Fındık bahçelerine gübre veya Dolayısıyla üretici gelirleri kireç uygulanmadan önce artarak birim maliyetleri toprağın hangi besin mad- azalacaktır. Resim 1 ve delerine ne kadar ihtiyacı 2 de ideal ocak biçimi ve olduğunu ve kireç ihtiyacı hatalı budama örnekleri olup olmadığını belirle- verilmiştir. mek için mutlaka toprak Gübreleme: Tarımda tahlili yaptırmalıyız. Tahlil başlıca amaç kültür sonuçlarına göre tavsiye arazilerinden mümkün edilen cins ve miktarlar- olduğunca fazla en üstün daki gübre çeşidi toprağa kalitede ürün elde etmek- verilmelidir. İhtiyaçtan az tir. Bu da toprakların verimlilik- toprağa verilecek gübreden bek- lerini çeşitli tedbirlerle arttırmak lenen fayda sağlanamayacağı gibi ihtiyaçtan fazla verilecek gübre ise hem bitkiye hem de üreticinin cebine ekonomik zarar verecektir. Fındık gübrelemesinde kullanılan temel gübreler üreticiler arasında- ki tabiriyle yazlık gübrelerle kışlık gübrelerdir. Fındığın hasat ve depolanması: Hasada başlamadan önce fındık bahçelerinde genel bir temizlik yapılmalıdır. Fındık çeşitlerinin hepsi aynı zamanda hasat olumu- na gelmemektedir. Bazı çeşitler erken bazı çeşitlerde daha geç olgunlaşmak- tadır. Çeşitlerin ayrı ayrı hasat olumuna geldiğin- de ise bahçedeki hakim fındık çeşidinin olgunlaş- tığında hasadın yapıl- ması uygundur. Hasat olgunluğuna ulaşmadan toplanan fındıklarda bir- çok mahsurlar meydana gelmektedir. Fındığın hasadından sonra depo- lanması da önemlidir. Depo olarak kullanılacak yerin serin kuru ve havalanabilir nitelikte olması ge- rekir. Bu şartlarda fındık en fazla 1 yıl özelliği bozulmadan muhafaza edilebilir. Depolanan alanda ısının yükselmesi acılaşmaya ve artan nem oranıyla birlikte küflenmeye yol açar. Fındıkta hastalık ve zararlılar- la mücadele: Fındıkta çok farklı şekillerde hastalık ve zararlılar bulunur. Bölgemizde yaygın olarak görülen ve fındığa çok fazla zarar veren başlıca bu zararlılar şunlar- dır: Fındık Yeşil Kokarcası, Ameri- kan Beyaz Kelebeği, Mayıs Böceği Fındık Yeşil Kokarcası: erginleri 11-14 mm boyunda ve yeşilimsi renktedir. Yumurtaları açık yeşil renkte ve fıçı biçimindedir. Ergin- ler ve gençler fındık meyvelerinde emgi yapmak suretiyle zararlı olurlar. Zarar biçimi olarak fındık kurdunda olduğu gibi sarı ka- ramuk, kara karamuk meydana getirir. Mücadelede için fındık bahçele- rinde yabancı ot temizliğine dikkat edilmelidir. Fındık kurduna karşı yapılacak ilaçlama ile her iki za- rarlıyla da mücadele edilmiş olur. Amerikan Beyaz Kelebeği: Ke- lebeğin esas rengi beyaz, sırt ve karın kül rengindedir. Larvaları siyah renkte larvanın her bir hal- kasında 4 adet portakal renginde benekler ve bu beneklerden çıkan kıllar vardır. Kelebekler yumurta- larını genellikle yaprakların altına bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar yaprağın alt yüzeyine ipeksi ağ- lar örerler daha sonra gitgide ağı artırmak suretiyle daldaki diğer yaprakları da birbirine bağlar. Genç larvalar yaprağın larvası parankimasını üst epidermisine kadar yerler olgunlaşan larvalar ağları terk ederek bireysel yaşa- maya başlar ve sadece ana damar kalacak şekilde yaprakları yerler. Haziran ve ağustos aylarında bulaşık dallarda ağ içindeki larva kümeleri kesilip imha edilebilir. Temmuz başı ve ağustos aylarında bulaşık ağaçlara oluklu karton şe- ritler saman ve otlardan yapılmış kuşaklar ağaç gövdesine sarıla- rak bağlanmalı ve buralara pupa olmak için gelen larvalar toplu olarak imha edilmelidir. Mücadele zamanına yakın larvalar epidermis arasından çıkıp ağ örmeye başla- dığı zaman 10 ocakta sayım yapı- lır ortalama bir ocakta 5 sürgün bulaşıksa kimyasal mücadeleye karar verilir. Mayıs Böceği: Mayıs Böceği ergin- leri kırmızımsı kahverengi, 20- 30mm boyundadır. Larvalar karın kısmından kıvrık tombul, etli gö- rünümde ve beyaz renktedir. Halk arasında kadı lokması veya manas diye bilinir. Erginleri yapraklarda beslenerek zararlı olur ancak asıl zarar larvalar tarafından köklerde oluşturulur. Larvalar 1 cm çapına kadar olan kökleri kolayca kopa- rıp fındıkta uç kurumalarına daha sonra da ana dallara kadar varan kurumlara neden olur. Erginlerin toplanıp yok edilme- si sağlanabilir. Bir metrekarelik alanda 25 cm lik derinlikte 3 veya daha fazla larvaya rastlanırsa eylül başından ekim ortasına kadar olan dönemde toprak ilaçlaması yapıl- malıdır.