RixosMag.pdf Yaz-Summer 2015 | Page 101

Unlike the “cool” image associated with football or basketball, baseball has always been recognized as a “retro sport,” probably because of its long-lasting nostalgia. The sport evokes nostalgia among Americans, who have played the sport for more than two hundred years through wars, economic depressions, and fights for civil rights. It is played everywhere throughout the country; in parks, in playgrounds, in prison yards, in back alleys, in farmers’ fields. Baseball players are both young and old alike. It is a family game, but mostly an activity for father-son bonding, which is probably the source of its romantic nostalgia. It is a leisurely game, but demands blinding speed. To the game’s early poets, baseball’s fast pace was what made it distinctly American. Mark Twain called it a symbol of “the drive and push and rush and struggle of the raging, tearing, booming 19th century!”  How about the 21st century? Unlike the “cool” image associated with football or basketball, baseball has always been recognized as a “retro sport,” probably because of its long-lasting nostalgia. For these reasons, it has become a fundamentally conservative sport that couldn’t give well-deserved credit to its contemporary players. Compared to football and basketball’s loud and almost violent style, baseball’s calm but fast structure does not appeal as much to the 21st century’s audiences. Bu sporun Amerikalılar arasında nostaljik duygular uyandırdığı bir gerçek. Onlar için beyzbol; savaşlar, ekonomik çöküntüler, sivil haklar için verilen mücadeleler esnasında iki yüz yıldan fazla bir süredir ülkenin her yerinde; parklarda, hapishane avlularında, arka sokaklarda, çiftçilerin tarlalarında gençler ve yaşlılar tarafından oynanmış bir spor. Bir aile oyunu olması ve çoğu zaman baba-oğul arasındaki bağları kuvvetlendirmesi, bu sporun ülke genelindeki romantik nostaljisinin de kaynağı. Dinlendirici ve sakin bir oyun olsa da göz kamaştıran bir hıza ihtiyaç duyuyor. Oyunun ilk oyuncuları için beyzbolun hızlı temposu, bu sporu Amerikan yapan özelliğiydi. Mark Twain, beyzbolun “Hırçın ve gürleyen 19. yüzyılın sıçrayış ve mücadelesi”nin bir sembolü olduğunu söylerdi. Peki ya 21. yüzyıl? Futbolun ve basketbolun “havalı” imajının aksine hiç bitmeyen nostaljisiyle beyzbol, her zaman “retro bir spor” olarak kaldı. Bunun da etkisiyle, fazlasıyla geleneksel bir spor haline gelerek çağdaş oyuncularına hak ettikleri değeri veremedi. Futbolun ve basketbolun gürültülü ve sert tarzına kıyasla beyzbolun sakin ama hızlı yapısı, 21. yüzyılın izleyicisinin yeterince ilgisini çekmiyor.