POMAKÇA _TÜRKÇE SÖZLÜK.pdf Jun. 2014 | Page 314

tikit, (nedey): bak takit, tekit tikla (pokrivna ploça, golo kamenstvo myasto): tavan, çatı döşemesi, taşlık yer tikla: kastra, börek, pide pişirme tavası tikûrt (syara): kükürt tikva (tikva): kabak tikvenik (tikvenik): balkabağından yapılan cevizli ve tatlı börek tikvenik (tvırdoglav çovek): inatçı kimse tikvenu (tikven, tikvena, tikveno): kabağın, kabağa ait, kabak (şeyi) tilbô (paraklis): küçük kilise, şapel timar (boy): dayak atmak, dövmek, tımar etmek timar (timar): tımar timar pravem (timar pravyam): timar etmek timar storem (timar storyam): timar etmek timarén (postaven na myasto) : yere bırakılmış, yerleştirilmiş timarepsavam (prebivam): mahvetmek, bozmak tipalçe (): yeni yürümeye başlayan çocuk, yalapalayarak yürüyen çocuk tirû, tiryu (sotir): ? tiruzan (trezven): ağırbaşlı, düzenli, tertipli titün (tyutyun): tütün tkayço (sovalka za tıkane): mekik, dokuma mekiği tkayem, satkayem (tıka): dokumak to (to): o (nötr) to (to): o zaman, o halde, meğer toape (tıpya): körletmek toapeye (tıpeya): körlenmek, bunamak toapu (tıp): boğuk surette, şaşkınca toapu (tıp, tıpa, tıpo): kör, kesmek toarçe (tırça): koşmak “tarçî: koşuyor”