kakvòtu (kakvoto): ne ki, her ne, her nasıl, ne
kakvotu takvo: nasılsa öyle, ne ki öyle
kal (kal): çamur
kalabalık, kalabalok, kalabaloak (tılpa): kalabalık
kalak: israf etmek
kalak: küçük börek
kalakanderitsi (godini): yıllar
kalakoncur: buz sarkıtı
kalam (dırvena tıba): dokuma tezgâhında iplik dolanan tahta
boru
kaláno, koliáno, kulénu (kolyanu): diz
kalaydisano: kalaylanmış, kalaylı
kalaydisvam: kalaylamak
kalçùne, kalsune (kaltsun): çorap, aba çorap
kalèku (kaleko): enişte
kàlem (kalyam): çamurlamak
kalem (moliv): kalem
kàlem sa (kalyam se): çamurlanmak
kalem: aşı kalemi
kàlen, kalna, kalnu (kalen, kalna, kalno