Perspective Perspective32 | Page 77

Burası, her şeyin ötesinde kişinin karar- lılığını sınavdan geçiriyor...” “Yapılana kadar her şey imkansız görülür.” kendisiyle aynı görüşte olan arkadaşı Tambo ile beraber, siyah halkı baskı al- tında tutan Ulusal Parti’nin uygulamaya çalıştığı ırk ayrımcılığına dayalı apart- heid sistemine karşı kampanya yürüt- tü. Bunun sonucunda, 1956’da vatana ihanet suçuyla yargılandı. Dört yıl süren duruşmaların ardından hakkındaki suç- lamalar düşürüldü, ama 1960’a gelindi- ğinde ırk ayrımcılığının her geçen gün daha da artan bir baş ağrısı olduğunun farkına varıldı. 21 Mart 1960’ta Güney Afrikalı güvenlik güçlerinin, siyahi pros- testoculara ateş açarak 69 kişinin ölü- müne meydan vermesi sebebiyle Shar- peville Katliamı olarak acıyla anılan olay, barışçı direnişin sonunun geldiğinin ha- bercisiydi. Mandela, ordu ve hükümet hedeflerine karşı silahlı mücadele baş- latarak ANC’nin silahlı kanadını kurdu. “Ben, tüm insanların uyum ve eşit fır- satlara sahip şekilde beraberce yaşadığı, demokratik ve özgür bir toplum idealini benimsedim. Bu, uğrunda yaşamak ve ulaşmak istediğim bir idealdir. Ama ge- rektiğinde bunun uğrunda ölürüm de.” Bu ifadesini 1964’te, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldığı meşhur Rivonia Davasında mahkeme kürsüsünde büyük bir inanç ve kalbinin tüm samimiyetiyle dile getirmiştir. Yıllarca hapis hayatı ya- şamasına, tüm olayların onun açısından talihsiz ve haksızca gelişmesine, direniş- ten istemsizce uzak kalmasına rağmen tükenmek bilmeyen cesaretiyle harcadı- ğı çabaların boşa gitmediği en sonunda anlaşıldı: Hapiste olmasına karşın dire- nişin sembolü, destekçisi, lideri unvanı- nı hiçbir zaman kaybetmedi. Nelson Mandela’yı hapis hayatında en çok üzen olay eşi Winnie’nin tutuklanıp 17 aydan fazla bir süre tutuklu kalması- dır. O dönemde dokuz ve on yaşlarında olan kızları Zeni ve Zindzi’ye babaları Robben Adası’ndan mektup yazıyor ve kızları teselli etmeye çalışıyordu. Mek- tupların muhtemelen ulaşmayacağını biliyordu ama bu mektupların kopyala- rını da saklıyordu. Nelson’ın üstün özel- liklerinden biri de başarılı bir avukat ol- masıydı. 1953’te arkadaşı Oliver Tambu ile birlikte Güney Afrika’nın ilk siyah hukuk ortaklığını kurdu. Hapishane hakkındaki düşüncelerini bu şekilde dile getiren Mandela’nın, kar- şısına çıkan zorlukları kişisel gelişimi- ne olumlu yönde etki eden bir etmen olarak görmesi de onun engin bilgeli- ğine bir kanıttır. Ailemiz, özgürlüğü- müz hepimizin gözbebeğidir. Nelson Mandela’nın; yıllarca ailesinden uzakta, hapiste kalmasına rağmen hiçbir zaman savunduğu idealden vazgeçmemesi, pes etmemesi, umutsuzluğa kapılmaması akıl almaz bir azmin ve kendine güve- nin ispatıdır. İnsanlar arasında; kendine inanç, hayallerin gerçekleşeceğine dair hissedilen umut, zorluklara karşı yenil- meyen azmin daha da artması için bir- çok Nelson Mandela’nın daha dünyaya gelmesi gerekebilir. Ama dünyamızda değerli varlıkların çok az bulunması se- bebiyle; onların titizlikle aranması, bu- Bu sayede, Güney Afrika Hükümeti 1990’da Nelson Mandela’yla işbirliği yapmaya karar verdi. En sonunda, o dönemin devlet başkanı FW de Klerk Mandela’yı serbest bırakmaya karar ver- di. Güney Afrika’da tüm ırkları temsil eden bir demokrasi kurulması için gö- rüşmeler başladı. Apartheid politika- larını belirleyen yasa maddeleri zaman içerisinde yasadan kaldırıldı. 1994’te ise tüm toplumun özgürce oy kullana- bileceği seçimlerde Nelson Mandela’nın partisi olan ANC oyların %62’sini alarak büyük çoğunluğu elde edip 400 san- dalyeli mecliste 252 sandalye kazandı. Bu seçimle iktidara gelen Afrika Ulusal Konseyi hala aynı konumda bulunmak- tadır. 1999 yılına kadar bu görevde kal- dıktan sonra görevini Thabo Mbeki’ye devretti. “Hapishanenin kendisi, sabır ve azim konusunda müthiş bir eğitim sağlıyor. O; beyazların ve siyahların bir arada, ayrımcılık olmaksızın, barış içinde yaşayabileceği bir dünya özlüyordu. Hapiste olmasına karşın direnişin sembolü, destekçisi, lideri unvanını hiçbir zaman kaybetmedi. lunduğunda özen gösterilmesi ve elden kaçırılmamaya çalışılması, değerinin bilinmesi de öğretilmelidir. Özgürlüğe, eşitliğe, barışa değer veren zihinler bu ücra ve yer yer karanlıkta kalmış dün- yamız için hayati önem taşır. Bizim ra- hatlığımız ve huzurumuz başkalarının özgürlüğünü kısıtlıyorsa orada özgürlük kavramından söz edilemez. P KAYNAK https://www.google.com/culturalinstitute/ http://www.bbc.com/turkce/ozeldosyalar/ http://www.sondevir.com/m/dunya/ https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Nelson_ Mandela 73