Perspective Perspective32 | Page 34

D

Dosya

Bedenimiz Sandığımızdan Fazlasını Anlatır

Bedenimiz bilinçdışı motivasyonları açığa çıkararak gerçekte nasıl olduğumuzu yansıtır. Durum böyle olunca, beden dili etkili iletişimin çok önemli bir aracı olmakta ve herkes tarafından bilinmesi gereken bir iletişim sanatı haline gelmektedir.
Aslı Fanus afanus @ gsuik. co
32

İletişim, sosyal bir varlık olan insan için kaçılmazdır. Öyle ki, iletişimsiz bir topluluğun varlığından söz etmek mümkün değildir. Sözsüz iletişim ise jestler, mimikler gibi dilsel olmayan ögelerin kullanıldığı iletişim yollarını kapsar.

Günlük ilişkilerimizin büyük bir kısmı sözsüz iletişime dayanır. Bu durumda diyebiliriz ki, aslında ne söylediğimizden çok nasıl davrandığımız önemlidir. Çünkü beden dilimiz bilinç dışı motivasyonları açığa çıkarır. Albert Mehrabian’ ın 1967 yılında yürüttüğü araştırma, beden dilinin iletişimdeki yerini tartışmasız bir biçimde ortaya koymuştur. Kişilerin birbirleriyle kurdukları iletişimde,
• Sözcüklerin % 7 ile % 10 oranında
• Ses tonu ve konuşmanın % 30 ile % 38 oranında
• Beden dilinin % 55 ile % 60 arasında etkili olduğu saptanmıştır.
Biriyle iletişime geçtiğimizde karşımızdaki kişi bizim kişisel imajımızla ilgili ipuçlarını ilk 30 saniye içerisinde alır ve sonrasında bu imajı değiştirmek olduça zordur. Bu nedenle etkileşimin başladığı 30 saniye ile 1.5 dakikalık kısa zaman diliminde bedenimiz, gerçekte nasıl olduğumuzu anlatır. Durum böyle olunca, beden dili etkili iletişimin çok önemli bir aracı olmakta ve herkes tarafından bilinmesi gereken bir sanat haline gelmektedir.
Bakışlarımız, baş hareketlerimiz, ellerimizin konumu ve daha pek çok bedensel unsur biz farkında olmadan önemli bir rol oynar. Kısacası bedenimiz sandığımızdan çok daha fazlasını anlatır.
Beden dilinin en etkili unsuru göz temasıdır. İletişimde olduğumuz kişiyle göz teması kurmamız onu dinlediğimiz ve dikkate aldığımız anlamını taşır. Kısık gözlü bakışlar şüpheyi, açık gözler merakı, derin bakışlar dikkati anlatırken eğik bakışlar üzüntüyü ifade eder. Daha derine inmek gerekirse 4 temel bakıştan söz etmek mümkündür:
• İş tartışmaları sırasında karşınızdakinin alnında bir üçgen olduğunun düşünün. Bakışlarınızı bu bölgeye yöneltmeniz yaptığınız iş konusunda ciddi olduğunuzu ifade etmenin etkili bir yoludur. Bunu iş bakışı olarak adlandırıyoruz. Bakışlarınızı karşınızdakinin göz seviyesinin altına düşürmemek koşuluyla etkileşimi kontrol altında tutmaya devam edebilirsiniz.
• Bakışlarınız karşınızdakinin göz seviyesinin altına düştüğünde ise sosyal bir ortam oluşur. Bu sosyal bakış olarak adlandırılıyor. Deneyler, sosyal iletişim sırasında bakışların gözler ve ağız arasındaki üçgene yöneldiğini saptamıştır.
• Yan bakış ise hafif kalkmış kaşlar ve bir gülümsemeyle birlikteyse ilgi anlamına gelirken çatık kaşlar eşliğindeyken saldırganlık ifadesi taşıyor.
Bedenimiz, nasıl görünmek istediğimizden çok gerçekte nasıl olduğumuzu anlatır.
• Bakışınız gözler ve çenenin altından başlayan bir üçgen oluşturuyorsa mahrem bakış olarak adlandırılıyor. İletişimin iki tarafı için ilgi ve samimiyet anlamı taşıyor.
El ve kolların konumu ise iletişimde bir diğer önemli unsuru oluşturuyor. Kollarınızın kapalı olması karşınızdakini önemsemediğinizi ve iletişime kapalı olduğunuzu ifade ediyor. Ellerinizi ve kollarınızı konuşma sırasında çok fazla hareket ettirmeniz dinleyici tarafından dikkate alınmanıza engel olurken bu uzuvları ölçülü kullanabilmek önem kazanıyor. Elinizdeki herhangi bir şey ile meşgul olmanız ise sinirli ve stresli olduğunuz izlenimini yaratıyor. Diğer yandan ellerinizi ceplerinizde saklamanız tedirgin olduğunuza, ağız çevresinde gezdirmeniz yalan söylediğinize işaret ediyor. Ellerin açık konumda olması ve avuç içlerinin yukarıya bakması ise içten ve samimi bir mesaj veriyor. Son olarak iki elinin parmak uçlarını birleştirmiş bir kişinin konu hakkında bilgi sahibi olduğunu ve konuşmayı beklediğini düşünebilirsiniz.
Beden duruşunuz bir bütün olarak etkileşimin bir diğer önemli parçasıdır. Duruşun dik olmaması güvensizlik algısı yaratırken aşırı bir şekilde geriye yaslanmış beden ise abartılmış özgüveni ifade ediyor. Otururken bacaklarınızı sallamanız da kaygılı ve güvensiz olduğunuza dair bir işaret niteliğinde.
Beden dili bu kadar etkili bir unsur olunca, dünya liderleri bu önemli silahı kitleler üzerinde etki bırakmak amacıyla kullanmaktadır. İletişim sosyal bir kavram olduğundan siyasetin temelini oluşturur. Nasıl ki gündelik iletişim birden fazla kişinin ürünü ise siyaset de karşılıklı etkileşime dayanıp kitleler ile hayat