bir araya getiriyoruz. Onun dışında ta-
mamen kendi kürasyonu olan fotoğraf
bölümümüz var. Kendi küratör ekibi ve
koleksiyonu var. Burada da dört ayda bir
sergi yenileniyor. Aynı zamanda sinema
bölümümüz var, burada da aynı şekilde
kendi küratörü direktörlüğünde sine-
ma günleri düzenleniyor. Açıldığımız-
dan bu yana 6 milyon ziyaretçi İstanbul
Modern’i ziyaret etti. Günde ortalama
1.500 kişi ziyaret ediyor. Ücretsiz günü-
müz olan perşembeleri ise ziyaretçi sayı-
mız ortalama 4.000 kişiye kadar çıkıyor.
P: Uluslararası boyuttaki projelerinizden
bahsedebilir misiniz?
O.E: İstanbul Modern’in Centre Georges
Pompidou, Paris’teki en önemli modern
sanat müzesi, işbirliğiyle senede iki kere
yaptığı bir projesi var. Bu proje kapsa-
mında yılda iki kere 8-12 yaş arasındaki
gençlere hitap eden eğitim programları
ve atölyeler getiriyoruz. Onları hem eğ-
lendiriyoruz hem de sanat üzerine dü-
şünmelerini, yaratıcı çalışmalara katıl-
malarını sağlıyoruz.
P: Bir sanat müzesi olarak sanatsever
kitlelere hitap ederken onlara sanat eği-
timi de verebilmek istediğinizi söyle-
diniz. Buna yönelik eğitim çalışmaları
nelerdir?
O.E: Üst katta bulunan eğitim bölümü-
müzde etkinlikler gerçekleştiriyoruz.
Bunları sponsorlarımızın desteğiyle ve-
riyoruz. Bugüne kadar 650 bini aşkın
çocuk ve gencimize ulaştık. Farklı eği-
tim başlıkları altında buluştuğumuz öğ-
rencilerimize yarıyıl ve yaz tatiline denk
gelen kamplar da düzenliyoruz. Yetiş-
kinlere yönelik olarak da Atölye Modern
bölümümüz var. Sosyal sorumluluk
başlığı altında projelerimiz de oluyor.
Bunlardan biri Şekerbank ile yaptığımız
görme engellilere yönelik projemiz. Aynı
zamanda anne-çocuklara yönelik prog-
ramlarımız da mevcut.
P: İstanbul Modern ayaklarının üzerinde
nasıl duruyor?
O.E: Biz sonuçta mekânı devletten aldık,
burada 8.000 metrekarelik bir mekânda
yaşıyoruz. Haliyle giderleri çok fazla
oluyor. Net gelirimiz ihtiyaçlarımızın
sadece %15’ini karşılıyor. Geri kalanı-
nı sponsorlardan bulmamız veya ken-
di kendimize kazanmamız gerekiyor.
Bunun için bir mağazamız var, küçük
de olsa bir geliri oluyor. Onun dışında
çeşitli etkinlikler yapıyoruz. Festivaller
süresince müzemiz kiralanabiliyor. Üst
katta tarihi yarımada manzaralı bir res-
toranımız var, girişte ise bahçede açtığı-
mız bir kafemiz var. Aynı zamanda alış-
veriş merkezlerinde eğitimler veriyoruz.
Böyle küçük gelirlerle müzeyi ayakta
tutmaya çalışıyoruz. İstanbul Modern’in
çok büyük bir artısı da geniş bir spon-
sor havuzundan destek alması. Örneğin
bizim eğitim, sinema, fotoğraf bölümle-
rimizin, geçici sergilerimizin, Pompidou
ile olan bölümümüzün kendi sponsor-
ları var. Aynı şekilde sosyal sorumluluk
projelerinin de kendi sponsorları oluyor.
Yılda bir kere Gala Modern’i düzenliyo-
ruz. Yaklaşık 600 kişilik bir davet ya-
pılıyor müzemizde. Bu şekilde müzeyi
ayakta tutuyoruz.
P: İstanbul Modern’in tarihçesini din-
ledik. Peki geleceğe yönelik planlarınız
neler?
O.E: Şu anda bu yerleşkede 12. yılımıza
girmek üzereyiz. Konumumuz gereğin-
ce Galataport Projesi’nin bir parçası-
yız. Bir süreliğine buradan çıkıp Paket
Postanesi’ne taşınacağız. İki yıl veya
otuz aylık bir süreç olacak bu. Bunun
ardından uluslararası bir müze mimarı
tarafından yapılmış yepyeni bir müzeye
geçmeyi planlıyoruz. P
21