Perspective Perspective31-email | Page 36

tişiminiz sayesinde iste- diğiniz ürünü istediğiniz zamanda alabilmeniz. Bu sektörde tanınıyor ve biliniyor olmak işinize yarıyor haliyle. P: Günümüzde haute- couture tasarımcıları- nın hazır giyim ve fast- fashion sektöründeki tanınmış markalarla yaptıkları işbirliklerini nasıl değerlendiriyor- sunuz? Sizce ortaklaşa yapılan bu çalışmaların tasarımcılara ve marka- larına yansıyan olumsuz yönleri var mıdır? 34 N.E: Aslında bu marka- dan markaya değişiyor, mesela Marcella yaptı- ğı zaman olumlu etkisi oldu çünkü fast-fashion anlamında çok bilinen bir marka değildi. Ama Balmain’in ihtiyacı yok- tu, öyle bir marka değil çünkü. Louis Vuitton’un H&M ile bir şey yapma- sı gibi, çok saçma. Ama genel olarak kişiselde de markada da geçerli olan bir şey var; büyük kitle- lere ulaşmak istiyorsan rezillik yapmak zorun- dasın. Stratejik bir ham- le de diyebiliriz buna. Ki bu benim için de geçerli, toplumun kendini öz- deşleştirebileceği birta- kım paylaşımlar yapsam belki çok daha fazla ta- kip edileceğim, o zaman da daha çok para kaza- nacağım. Düşünüyorum, şu an biri blog açsa nasıl farklılaşır diye, ve en önemli noktanın kendi özüne sadık kalmak olduğuna inanıyorum. Çünkü herkesten bir P: Bey Karaköy’ü neden Karaköy’de konumlan- dırmayı tercih ettiniz? tane var. ilham verecek olan insanlarla donatma- nız. Mesela ben bu konuda çok katıyım- dır, bana bir şey katmayacağını düşün- düğüm insanlarla iletişim içinde olmayı tercih etmem. P: Moda bloggerlığının artılarından ve eksilerinden bahsedebilir misiniz? N.E: Eksilerinden biri daha önce belirt- tiğim gibi finansal anlamda sürekli bir rahatlığın olmaması ve kendinizi sürek- li yenilemek durumunda olmanız ki bu da stresli bir şey. Artısından bahsedecek olursam, mesela bu sezonun trendleriyle ilgili bir yazı yazmak ya da proje yapmak istediğinizde markalarla olan direkt ile- N.E: Burası biraz kurta- rılmış bir bölge. Özellikle son iki sene- de bu hale geldi. Belli bir kitle var arayış içerisinde olan ve bu kitle belli yerlerde vakit geçirmek istiyor. Karaköy de bu arayış çerçevesinde oluştu. İlk “ben kah- ve, pasta dükkanı açayım” diyen naiflik- te insanların sayesinde burası güzel oldu.