Perspective Perspective31-email | Page 19

segmentler bulunuyor. Yatay olarak da onları kesen 3 iş grubu var. Windows ve Cihaz Grubu, Cloud ve Kurumsal Ekibi ve Ofis Grubu. Pazarlama kampanya- larında yıllık stratejilerin belirlenmesi, kaynakların alınması, satış projelerine destek olmak gibi görevlerimiz var. Mic- rosoft sizi inisiyatif almaya teşvik eden bir firma. Senenin sonunda hedefine hangi stratejiyle ulaştığın sana kalmış. P: Sizce bu firma ve çalışanları için iyi bir şey mi? K.Ş: Evet, tabii ki. Sizi risk almaya teş- vik ediyor. Firmalar risk aldıkça büyür. Alman ekolünde devam eden firmalarda bu esneklik bulunuyor. Benim babam 45 sene sonunda devletten memur ola- rak emekli oldu. Onun bakış açısı ile hayattan beklentileri, çalışma saatleri benden çok farklı. Burada olsa 6 saatte istifa ederdi, ben de onun çalıştığı yerde o kadar dayamazdım. Genel olarak Mic- rosoft gibi yerler size bu büyüme olana- ğını sağlıyor. Ben 34 yaşında başka bir firmada bu pozisyona gelemezdim. Size bu olanağı sağlayan az firma vardır. P: Bilgi teknolojileri sektörünün günü- müzdeki gelişimi ve etkileri hakkında neler söyleyebilirsiniz? K.Ş: Tam da bu sabah eğitim sektörüyle ilgili basınla bir görüşmem vardı. Tek- noloji amaç mı araç mı sorusundan yola çıkarak onlara bunu anlatmaya çalıştım. İlköğretimde öğrencilere tablet verilmesi kampanyasından yola çıktık. Eğer sade- ce tablet vermek için tablet veriyorsanız faydasından çok zararı olduğunu düşü- nüyorum. Ancak tableti uygulamalarıyla beraber güvenilir bir şekilde veriyorsa- nız eğitimin kalitesini yükseltmek için oldukça güzel bir amaç. Eğer son kulla- nıcı sadece Youtube’da videolar izleyip, Facebook’ta arkadaşlarını dürtüyorsa hiçbir işe yaramıyor. Ama daha çok eği- tim uygulamalarının, dijital kitapların, farklı uygulamaların olduğu bir şeyse… Ne âla! Bizim Skype Translater diye bir uygulamamız var. Örneğin ben buradan İspanyolca konuşuyorum, otomatik ola- rak bunu İngilizceye çeviriyor. Eğitimde sosyalleştirmeyi arttırıyor. Ancak sadece chat içinse, evet asosyalleştiriyor. P: Giyilebilir teknoloji son trendler ara- sında sayılabilir mi? K.Ş: Kesinlikle evet! Bireysel olarak bak- tığımızda gelecekte çok göreceğimiz bir teknoloji. Ben onu sık kullanılan mobil cihazların arasında görüyorum artık. HoloLens -arttırılmış gerçeklik gözlü- ğü- de bunlardan biri. Biz de test ettik, kullandık. Eğitim için Amerika’da bir tıp fakültesinde 5 kişi hologram ola- rak insan vücudunu inceliyorlar. İnşaat sektöründe ve NASA’da da kullanılıyor. Cihazlar da gelişerek farklı disiplinlerin bir araya geldiği noktalar oluşturuyorlar. Microsoft açısından giyilebilir teknoloji oldukça önemli bir alan. P: Önceki senelerde farklı firmalar da benzeri gözlüklerin tanıtımını yaptılar. Diğerlerininki sanal gerçeklik gözlüğü, bizimki arttırılmış gerçeklik. HoloLens’de ben sizleri görmeye devam ediyorum, var olan ortamın üzerine hologramlar ekleniyor. Duvarda Skype yapabiliyorum, tasarım yapabiliyorum. HoloLens’in diğerlerinden farkı nedir? K.Ş: Diğerlerininki sanal gerçeklik gözlüğü, bizimki arttırılmış gerçeklik. Mesela Google Lens’de tamamen sanal ortamdasınız. HoloLens’de ben etra- fı görmeye devam ediyorum, var olan ortamın üzerine hologramlar ekleniyor. Duvarda Skype yapabiliyorum, tasarım yapabiliyorum. Diğerlerinde sanal bir ortamdasınız, bunları çıkardığınızda sa- naldan gerçekliğe geçiş psikolojik olarak riskli. Kullanıcıya açılmadan önce geliş- tiriliyor. HoloLens videosu, şu anda bir vizyon değil fakat gerçek ve kullanılan bir teknoloji. P: Bu uygulamalar karşılıklı kullanılabi- liyor mu? K.Ş: Tabii, hatta Windows 10 evrensel Microsoft sizi inisiyatif almaya teşvik eden bir firma. Senenin sonunda hedefine hangi stratejiyle ulaştığın sana kalmış. 17