segmentler bulunuyor. Yatay olarak da
onları kesen 3 iş grubu var. Windows ve
Cihaz Grubu, Cloud ve Kurumsal Ekibi
ve Ofis Grubu. Pazarlama kampanya-
larında yıllık stratejilerin belirlenmesi,
kaynakların alınması, satış projelerine
destek olmak gibi görevlerimiz var. Mic-
rosoft sizi inisiyatif almaya teşvik eden
bir firma. Senenin sonunda hedefine
hangi stratejiyle ulaştığın sana kalmış.
P: Sizce bu firma ve çalışanları için iyi
bir şey mi?
K.Ş: Evet, tabii ki. Sizi risk almaya teş-
vik ediyor. Firmalar risk aldıkça büyür.
Alman ekolünde devam eden firmalarda
bu esneklik bulunuyor. Benim babam
45 sene sonunda devletten memur ola-
rak emekli oldu. Onun bakış açısı ile
hayattan beklentileri, çalışma saatleri
benden çok farklı. Burada olsa 6 saatte
istifa ederdi, ben de onun çalıştığı yerde
o kadar dayamazdım. Genel olarak Mic-
rosoft gibi yerler size bu büyüme olana-
ğını sağlıyor. Ben 34 yaşında başka bir
firmada bu pozisyona gelemezdim. Size
bu olanağı sağlayan az firma vardır.
P: Bilgi teknolojileri sektörünün günü-
müzdeki gelişimi ve etkileri hakkında
neler söyleyebilirsiniz?
K.Ş: Tam da bu sabah eğitim sektörüyle
ilgili basınla bir görüşmem vardı. Tek-
noloji amaç mı araç mı sorusundan yola
çıkarak onlara bunu anlatmaya çalıştım.
İlköğretimde öğrencilere tablet verilmesi
kampanyasından yola çıktık. Eğer sade-
ce tablet vermek için tablet veriyorsanız
faydasından çok zararı olduğunu düşü-
nüyorum. Ancak tableti uygulamalarıyla
beraber güvenilir bir şekilde veriyorsa-
nız eğitimin kalitesini yükseltmek için
oldukça güzel bir amaç. Eğer son kulla-
nıcı sadece Youtube’da videolar izleyip,
Facebook’ta arkadaşlarını dürtüyorsa
hiçbir işe yaramıyor. Ama daha çok eği-
tim uygulamalarının, dijital kitapların,
farklı uygulamaların olduğu bir şeyse…
Ne âla! Bizim Skype Translater diye bir
uygulamamız var. Örneğin ben buradan
İspanyolca konuşuyorum, otomatik ola-
rak bunu İngilizceye çeviriyor. Eğitimde
sosyalleştirmeyi arttırıyor. Ancak sadece
chat içinse, evet asosyalleştiriyor.
P: Giyilebilir teknoloji son trendler ara-
sında sayılabilir mi?
K.Ş: Kesinlikle evet! Bireysel olarak bak-
tığımızda gelecekte çok göreceğimiz bir
teknoloji. Ben onu sık kullanılan mobil
cihazların arasında görüyorum artık.
HoloLens -arttırılmış gerçeklik gözlü-
ğü- de bunlardan biri. Biz de test ettik,
kullandık. Eğitim için Amerika’da bir
tıp fakültesinde 5 kişi hologram ola-
rak insan vücudunu inceliyorlar. İnşaat
sektöründe ve NASA’da da kullanılıyor.
Cihazlar da gelişerek farklı disiplinlerin
bir araya geldiği noktalar oluşturuyorlar.
Microsoft açısından giyilebilir teknoloji
oldukça önemli bir alan.
P: Önceki senelerde farklı firmalar da
benzeri gözlüklerin tanıtımını yaptılar.
Diğerlerininki sanal
gerçeklik gözlüğü, bizimki
arttırılmış gerçeklik.
HoloLens’de ben sizleri
görmeye devam ediyorum,
var olan ortamın
üzerine hologramlar
ekleniyor. Duvarda Skype
yapabiliyorum, tasarım
yapabiliyorum.
HoloLens’in diğerlerinden farkı nedir?
K.Ş: Diğerlerininki sanal gerçeklik
gözlüğü, bizimki arttırılmış gerçeklik.
Mesela Google Lens’de tamamen sanal
ortamdasınız. HoloLens’de ben etra-
fı görmeye devam ediyorum, var olan
ortamın üzerine hologramlar ekleniyor.
Duvarda Skype yapabiliyorum, tasarım
yapabiliyorum. Diğerlerinde sanal bir
ortamdasınız, bunları çıkardığınızda sa-
naldan gerçekliğe geçiş psikolojik olarak
riskli. Kullanıcıya açılmadan önce geliş-
tiriliyor. HoloLens videosu, şu anda bir
vizyon değil fakat gerçek ve kullanılan
bir teknoloji.
P: Bu uygulamalar karşılıklı kullanılabi-
liyor mu?
K.Ş: Tabii, hatta Windows 10 evrensel
Microsoft sizi inisiyatif
almaya teşvik eden bir
firma. Senenin sonunda
hedefine hangi stratejiyle
ulaştığın sana kalmış.
17