Perspective Perspective 37. Sayı | Page 46

42 daha büyük kitlelere hitap  edelim, daha büyük sanatçılarla çalışalım” di- yerek beni motive etmesiyle bu işe baş- ladık. Türkiye’ye geldiğimde “Sen Sev- da Mısın?” Ve “İstersen” birden patladı. Kendimi bir anda Avustralya’ya veda ederken ve İstanbul’da şöhretin kapı- larını açarken buldum. 3,5 yıldan beri de İstanbuldayım. Ödüller, doğru yol- da olduğumuzu, doğru şeyleri yaptığı- mızı ve insanların ürettiğimiz eserleri gerçekten benimseyip takdir ettikle- rini gösteren motivasyon kaynakla- rımız. Aldığım her ödül, ekibimle birlikte kazandığım güzel birer anı olarak kalıyor. P: İkinci albümünüzden ‘Aşk mı La- zım?’ isimli şarkıda işaret dili kul- lanmışsınız. Bu fikir aklınıza nerden geldi? B: Bu fikir aslında hayranlarımızın daha önceki şarkılarımı işaret diliyle ifade ederek internete yüklemesiyle aklımıza geldi. Şöyle bir farkın- dalık yaratmak  istedik; müziği duyamayan ama anlattığımız hikayeyi dinlemek isteyen in- sanlara da görsel bir şekilde bu hikayeyi ulaştırabiliriz. Klibin senaryosu hazırlanırken bu arkadaşlarımızdan birine nakarat kısmını işaret diline çevirmesi için ricada bulun- duk. O da isteğimizi kabul etti ve bize bir video gönderdi. Ben ve sette performans gösterecek diğer arkadaşlar bu video sa- yesinde işaret diline çalıştık. Çok  hızlı verdiğimiz bir karardı, üstesinden geldik ve bence çok da güzel oldu. P: Yeni albümünüz “Kehanet”te nor- maldaki tarzınızdan farklı olan bir rap düetiniz var. Bu şekilde farklı türlere odaklanan bir albüm yapmayı düşünür müsünüz? B: Rap müzik severek dinlediğim bir tarz olduğu için “Bir fırsat olsa da kendim veya bu tarzda çalışan arkadaşlarımla rap yapsam” diye hep düşünmüşümdür. “Haykırasım Var” adlı  şarkının nakaratı da böyle bir düete müsait olan bir şar- kıydı. Kezzo’ya bu fikri sunduk, o da sağolsun bizi kırmadı ve çok güzel bir rap yazdı. Benim nakaratımla birleşince de ortaya böyle bir şarkı çıktı. Albümde hem daha geniş bir spektrum oluşturdu, hem de daha değişik bir tat olarak farklı kitlelere ulaşmamızı sağladı. Ben de hep ulaşmak istediğim bir emelime ulaşmış oldum. P: Diğerlerinden farklı bir yere koyduğu- nuz bir şarkınız var mı? B: Şarkılarımın hepsi benim gözbebeğim. Bir klişe vardır ya: “Hepsi benim çocu- ğum gibi.” Gözde’yle beraber çok şarkı Kendimi bir anda Avustralya’ya veda ederken ve İstanbul’da şöhretin kapılarını açarken buldum. yazıyoruz, siz bir albümde 12 tane şar- kı duyuyorsunuz ama esasında belki de 20-25 tane şarkı kaydedip bunların arasından bizim hikayemizi, bizim ru- humuzu yansıtmayan şarkıları eleyip size sunuyoruz. O yüzden hepsi bizim için özel, hepsi bizim hikayemiz, bizim anılarımız, acılarımız, aşklarımız. Bun- ları bir şekilde en doğal haliyle sizlere sunuyoruz. P: Seslendirdiğiniz şarkıları yazarken bir ilham kaynağınız var mıdır? B: Şarkıları söylerken zaten ilham ol- madan bir yerlere gelinmiyor. O kadar çok insan var ki… Bir yerden başlasam sonunu getiremem. İnsanlar her za- man bir işe taklit ederek başlar. Şarkı söylemek, aranjman yapmak, gitar çal- mak, performans sergilemek, sahnede