42
daha büyük kitlelere hitap edelim,
daha büyük sanatçılarla çalışalım” di-
yerek beni motive etmesiyle bu işe baş-
ladık. Türkiye’ye geldiğimde “Sen Sev-
da Mısın?” Ve “İstersen” birden patladı.
Kendimi bir anda Avustralya’ya veda
ederken ve İstanbul’da şöhretin kapı-
larını açarken buldum. 3,5 yıldan beri
de İstanbuldayım. Ödüller, doğru yol-
da olduğumuzu, doğru şeyleri yaptığı-
mızı ve insanların ürettiğimiz eserleri
gerçekten benimseyip takdir ettikle-
rini gösteren motivasyon kaynakla-
rımız. Aldığım her ödül, ekibimle
birlikte kazandığım güzel birer anı
olarak kalıyor.
P: İkinci albümünüzden ‘Aşk mı La-
zım?’ isimli şarkıda işaret dili kul-
lanmışsınız. Bu fikir aklınıza nerden
geldi?
B: Bu fikir aslında hayranlarımızın
daha önceki şarkılarımı işaret diliyle
ifade ederek internete yüklemesiyle
aklımıza geldi. Şöyle bir farkın-
dalık yaratmak istedik; müziği
duyamayan ama anlattığımız
hikayeyi dinlemek isteyen in-
sanlara da görsel bir şekilde bu
hikayeyi ulaştırabiliriz. Klibin
senaryosu hazırlanırken bu
arkadaşlarımızdan
birine
nakarat kısmını işaret diline
çevirmesi için ricada bulun-
duk. O da isteğimizi kabul etti ve bize bir
video gönderdi. Ben ve sette performans
gösterecek diğer arkadaşlar bu video sa-
yesinde işaret diline çalıştık. Çok hızlı
verdiğimiz bir karardı, üstesinden geldik
ve bence çok da güzel oldu.
P: Yeni albümünüz “Kehanet”te nor-
maldaki tarzınızdan farklı olan bir rap
düetiniz var. Bu şekilde farklı türlere
odaklanan bir albüm yapmayı düşünür
müsünüz?
B: Rap müzik severek dinlediğim bir tarz
olduğu için “Bir fırsat olsa da kendim
veya bu tarzda çalışan arkadaşlarımla
rap yapsam” diye hep düşünmüşümdür.
“Haykırasım Var” adlı şarkının nakaratı
da böyle bir düete müsait olan bir şar-
kıydı. Kezzo’ya bu fikri sunduk, o da
sağolsun bizi kırmadı ve çok güzel bir
rap yazdı. Benim nakaratımla birleşince
de ortaya böyle bir şarkı çıktı. Albümde
hem daha geniş bir spektrum oluşturdu,
hem de daha değişik bir tat olarak farklı
kitlelere ulaşmamızı sağladı. Ben de hep
ulaşmak istediğim bir emelime ulaşmış
oldum.
P: Diğerlerinden farklı bir yere koyduğu-
nuz bir şarkınız var mı?
B: Şarkılarımın hepsi benim gözbebeğim.
Bir klişe vardır ya: “Hepsi benim çocu-
ğum gibi.” Gözde’yle beraber çok şarkı
Kendimi
bir anda
Avustralya’ya
veda ederken
ve İstanbul’da
şöhretin
kapılarını
açarken
buldum.
yazıyoruz, siz bir albümde 12 tane şar-
kı duyuyorsunuz ama esasında belki
de 20-25 tane şarkı kaydedip bunların
arasından bizim hikayemizi, bizim ru-
humuzu yansıtmayan şarkıları eleyip
size sunuyoruz. O yüzden hepsi bizim
için özel, hepsi bizim hikayemiz, bizim
anılarımız, acılarımız, aşklarımız. Bun-
ları bir şekilde en doğal haliyle sizlere
sunuyoruz.
P: Seslendirdiğiniz şarkıları yazarken
bir ilham kaynağınız var mıdır?
B: Şarkıları söylerken zaten ilham ol-
madan bir yerlere gelinmiyor. O kadar
çok insan var ki… Bir yerden başlasam
sonunu getiremem. İnsanlar her za-
man bir işe taklit ederek başlar. Şarkı
söylemek, aranjman yapmak, gitar çal-
mak, performans sergilemek, sahnede