Bir kelimenin
ya da cümlenin
söylenişinden
de öte, nasıl
söylendiği o
kelimenin anla-
mını oluştur.
10
çıplak dolaşması, mayo giymek iste-
memesi, cinsel organına dokunması
gibi durumlar buna örnek verilebilir.
Değerler ve tutumlara eğilmediğimiz-
de, verdiğimiz cevaplar, reaksiyonlar
ve mesajlar bize aktarılan şekliyle
otomatik olarak çıkabilir. “Çıplak do-
laşmak ne kadar da ayıp”- Çıplaklık-
la ilgili düşüncem gerçekten bu mu?
Çıplaklık gerçekten ayıp mı? Bu du-
rumda çocuğa, bedenini olumsuzlaş-
tırmadan, giyinmesi gerektiğini nasıl
ifade edebilirim? Her iletişim gibi,
bu da zamanla geliştirilebilir, gelişe-
bilir ve dönüştürülebilir. Bu iletişim
modeli “seks-pozitiflik” olarak bili-
nir. Sosyal ve felsefi bir akım olarak
başlayan “seks-pozitiflik” cinselliği ve
kapsadığı konuları ahlak, ayıplık gibi
kavramlarla değil; sağlık ve hak teme-
linde ele alır.
Bazı ailelerde çocuktan hiçbir şey giz-
lenmeyerek, cinsel eğitimin doğru
verildiği sanılır. Halbuki çocuğun gö-
rebileceği şekilde çıplak dolaşmak, ço-
cukla birlikte yıkanmak gibi davranışlar
çocuğun merakının artmasına sebep
olabilir. Kavramaya hazır olmadığı göz-
lemlerle aklı karışır. Ayrıca ailenin bu
tutumu, toplumun cinsel davranışlar-
dan beklediği gizlilik ve anlayışla çelişir.
Ancak anne ve babaların, çocuklarının
kendilerini banyoda tesadüfen çıplak
görmeleri durumunda büyük bir tepki
vermemeleri gerekir. Bu tür bir davra-
nış, çocuğa bir şeylerin yanlış olduğu,
cinsel organların utanç verici olduğu
ve başkalarından her zaman gizlenme-
si gerektiği düşüncesini verir. Böyle bir
tutum sergilenmektense çocukla konu-
şarak, günlük rutinin içinde ona temel
cinsellik eğitiminin verilmesi daha doğ-
ru bir yöntem olarak karşımıza çıkar.
Bu eğitimdeki en önemli nokta cinsel
organlardan kendi isimleriyle, utan-
madan bahsetmektir. Bir kelimenin
ya da cümlenin söylenişinden de öte,
nasıl söylendiği o kelimenin anlamını
oluştur. Utanarak, sıkılarak söyleni-
len kelimeler çocuklarda “o zaman bu
utanılması gereken ayıp bir kelime”
gibi bir algı yaratabilir. Ayrıca organ-
ların biyolojik isimleri yerine uydur-
ma, garip kelimelerin kullanımı da
bu algıyı güçlendirebilir. Bunun için
“pipi”, “sopa”, “tüfek” gibi kelime-
ler yerine “penis” ve “testis”; “kuku”,
“şey”, “bacak arası”, “kız pipisi” yerine
de “vulva” kelimesi kullanılmalıdır.
Çocuklara bedenlerinden bahseder-
ken doğru isim kullanmak farkın-
dalığı arttırır. Bu sayede çocuk; bu
bölgeyi kulağa komik ya da bebeksi
gelen isimle adlandırılan, utanılacak
ya da ayıp bir bölge olmaktan ziyade,
bedeninin normal ve doğal bir parçası
olarak görebilir.
Bu söylediklerimin altında tek bir is-
tek yatıyor aslında. Çocuklarla cinsel
içerikli konuları konuşmak ne kadar
zor, utanç verici gelirse gelsin onlarla
konuşmaktan çekinmemeliyiz. Çocu-
ğun yaşı kaç olursa olsun ona baka-
rak, onunla konuşarak, vakit geçire-
rek, destekleyerek ve saygı duyarak;
kendine güvenli, esnek, kendilerini
iyi hisseden, diğerlerine karşı şefkat-
li birer yetişkin olarak yetiştirmek
mümkün. P
KAYNAK
http://ilkgelisim.com/cocuguncinselegitimi/
https://www.petit-mag.com/cocuklarda-
cinsellik-egitimi-neden-onemli-d338
https://www.raykakumru.com/blog