Doğa ile iç
içe olmak
beni daha çok
mutlu ediyor,
o yüzden
özellikle beni
mutlu edecek
fotoğafları
doğanın içinde
yakalıyorum.
22
hepimizde bir süre sonra başka bir coğ-
rafyadaymış hissi uyandırıyor. tarzda profesyonel bir yapım olursa seve
seve yaparım.
P: Peki, şimdiye kadar denemediğiniz
ama kesinlikle denemek istediğiniz bir
fotoğrafçılık türü var mıdır? P: Sizin sosyal medyada takip ettiğiniz
ve çok beğendiniz fotoğrafçılar kimler-
dir?
A.E: Denemediğim türlerden biri olan
ürün fotoğrafı çekmek beni açıkçası
çok tatmin etmiyor ancak iş gereği bir
ürünü tanıtan bir fotoğraf çekeceksem
eğer yüksek ihtimalle bunu daha farklı
bir şekilde çekmeye çalışırdım. Portreyi
denedim ancak çok hoşuma gitmedi, ar-
dından biraz daha “blogger”ların stil fo-
toğraflarını çekmek istedim ama istedi-
ğim dokuyu alamadım. Bu saatten sonra
çekeceğim ürün fotoğrafları olursa da o
ürünleri doğanın içinde çekip farklı bir
hava katmak isterdim. A.E: Arşivi tamamen siyah-beyaz ve mi-
nimalist olan Amerikalı fotoğrafçı Jason
Peterson (ig: jasonmpeterson). Onunla
beraber, Simone Bramante (ig: brahmi-
no) isimli İtalyan bir arkadaşım var, o da
inanılmaz bir kreatif göze sahip. Simone
ile birbirimizin çalışmalarından etkilen-
diğimizi düşünüyorum, farklı zamanlar-
da aynı çalışmaları yaptığımızı görmek
beni mutlu ediyor. İngiliz Jordan Ham-
mond (ig: jordhammond), çok fazla
geziyor ve gezdiği yerleri fotoğraflarıya
takipçilerine aktarıyor. Alman fotoğraf-
çı Hannes Becker (ig: hannes_becker)
genç olmasına rağmen inanılmaz farklı
bir gözü var, çektiği fotoğraflarda abartı
hiçbir şey yok ve tamamen doğa üzerin-
de kurduğu kompozisyonları çok temiz
bir şekilde yansıtıyor. Bunların dışında
epey bir isim var ama hepsini saymam
biraz zaman alır, ancak merak ediyorsa-
nız Instagram sayfamdan takip ettiğim
fotoğrafçılara bakabilirsiniz.
P: Fotoğrafçılıkla beraber belgesel çek-
meyi de düşündünüz mü?
A.E: Belgesel çekmek istedim, bununla
ilgili birkaç ulusal kanal ile de görüştüm
fakat istediğim tarz ve dokuda çalışma-
lar olmadığı için bunları bir türlü haya-
ta geçiremedim. Bunlar ufak işler değil,
ciddi emek ve prodüksiyon istiyor. Ya-
pacağım herhangi bir işin de standart bir
seviyede olması beni pek mutlu etmeye-
ceği için bu işi bir türlü sonuçlandıra-
madım. İlerleyen dönemlerde böyle bir
proje teklifi gelirse ya da bireysel olarak
hayata geçirmeye çalışırsam, istediğim
P: Tarihteki ünlü fotoğrafçılardan ilham
aldığınız birisi var mıdır?
A.E: İlham almak demeyelim de yaptı-
ğı işlerden etkilendiğim diyebiliriz, isim
olarak vermem gerekirse Ara Güler’in
dışında çok fazla insan yok. Kendisi
çok şanslı bir dönemde yaşadığı için,
İstanbul’un en güzel zamanlarını çek-
tiği için onu çok kıskanıyorum. Onun
zamanında, onun döneminde yaşayıp
onun yanında bir fotoğraf askısı olmayı
bile isterdim.
P: Çektiğiniz fotoğrafları bir program
aracılığıyla düzenliyor musunuz?
A.E: Tabii ki. Çektiğim fotoğrafların
hepsine Adobe’de ufak dokunuşlar ek-
leyip, renk ve kontrast ayarlarını yaptık-
tan sonra son tonlamayı VSCO üzerin-
den yapıyorum. VSCO üzerinde benzer
filtreleri kullanınca da sayfadaki fotoğraf
renklerinin tamamına yakını aynı ton-
larda oluyor, bu da sayfaya bir bütünlük
sağlıyor. Bütünlüğün sağlanması da sizi
takip edenlerin daha çok hoşuna gidi-
yor.
P: Son olarak fotoğrafçılığa merakı olan-
lara vermek istediğiniz tüyolar var mı-
dır?
A.E: Fotoğraf makinesi almaktan ziyade
gözlerindeki kadrajı farklılaştırmaya ve
yakaladıkları içerikleri zenginleştirme-
ye çalışsınlar. Kesinlikle iyi bir fotoğraf
makinesi alıp “Ben bu işe başlayacağım”
diye bir yargıya kapılmasınlar. Bir obje-
yi herkesin çektiği açılardan çekmekten
ziyade onun farklı bir açısını bulmaya
çalışsınlar, herkesten farklı olmanın der-
dine düşsünler. P