Perspective Perspective 37. Sayı | Page 16

S Sektör 9 YAŞINDA KENDI OKULUNU AÇAN İDEALIST ÇOCUK: BABAR ALi Hindistan’ın unutulmuş bir kasabasından çıkıp geniş vizyonu ve cesaretiyle dünya liderlerinin alkışlarını kazanan, yoktan var etmeyi çocuk yaşta öğrenen bir gencin hikayesiyle karşı karşıyayız. Irmak İshakoğlu [email protected] E konomik uçurumların gide- rek derinleştiği, sosyal ada- letsizliklerin giderek arttığı, ve “küreselleşme” adı altında toplumların yozlaştığı günü- müz dünyasında en büyük zararı çocukların görmesi yadsınamaz bir gerçek. Kimi çocuklar yetişkinlerin dünyasında tutunmaya çalışırken bazı acımasız gerçeklerle çok erken bir yaşta yüzleşmek zorunda kalabiliyorlar. Gerek ekonomik yetersizlikler, gerek bilinçsizlik ve yaşam mücadelesi sebebiyle insanın en büyük sosyal haklarından biri olan eğitim alabilme hakkından mahrum kalıyorlar. 14 OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) raporlarına göre Türkiye’de oku- la devamsızlık oranı %55 olmakla birlik- te, 15-19 yaş arası eğitime katılım oranı %69. Avrupa Birliği ülkeleri ortalamasın- da ise eğitime katılımın %84 civarlarında olduğu göze çarpıyor. Hindistan gibi ül- kelerde ise durum çok daha vahim. Dün- ya Bankası’nın elde ettiği raporlara göre Hindistan’da ilkokula giden çocukların oranı %95 gibi yüksek bir oran iken, li- seye devam etme oranları yalnızca %40’ta kalıyor. 2009 yılında yapılmış bir araş- tırmanın sonucuna göre ise Hindistan’da okuma yazma bilen insan oranı nüfusun ancak 3’te 1’i kadar. Eğitim seviyesi ve imkânları ülkelerin ekonomik durumlarıyla paralel olsa da, en radikal ve etkileyici atılımlar durumun en vahim olduğu bölgelerdeki cesur yü- reklerden geliyor. Gelin sizi Hindistan’ın Batı Bengal eyaletindeki Murshidabad kasabasında doğup büyüyen ve dünyanın en genç eğitimcilerinden biri olan Babar Ali ile tanıştıralım. Yaşına göre inanılmayacak derecede olgun bir düşünce yapısına sahip olan Ali, arka bahçesindeki guava ağacının altına mahal- lede bulduğu çocukları getire- rek ilk dersle- rini vermeye başlıyor. Babar Ali’nin ilham veren öyküsü, 9 yaş- larındayken evinden 10 km uzaklıkta ve aynı zamanda evine en yakın okul olan Beldanga’daki okula gidip gelirken dikka- tini çeken bir durumla başlıyor. Her gün toplam 20 kilometre katederek gittiği okul yolunda, mahallesinde oturan yaşıtı diğer çocukların sığır otlatarak veya etrafta boş boş dolanarak geçirdikleri boş vakti fark eden Ali, onca zahmetlerle gittiği okulun- da öğrendiklerini buradaki çocuklara ak- tarabileceğini düşünüyor. Yaşına göre ina- nılmayacak derecede olgun bir düşünce yapısına sahip olan Ali, arka bahçesindeki guava ağacının altına mahallede bulduğu