Perspective Perspective 35 | Page 77

Geçmişten sahne- leri yoğun olarak bünyesinde bulun- duran film Charles Darwin’in cesare- tini kaybedişini ve yeniden kazanışını gözler önüne serer- ken aynı zamanda mükemmel bir bilim insanı olan bu adamın canlı- lara karşı duyduğu büyüleyici tutumu gibi hayran olunası özelliklerini de karşımıza getirir. Hayatındaki her şeyi bir deney olarak gören Darwin; yeni doğmuş bir bebeği bile itinayla, kırılmasından korktuğu bir mücevhermiş gibi -ki ona göre her canlı mücevherden daha da fazla de- ğerlidir- inceler. Bebeği severken aynı zamanda onunla ilgili yeni öğrendik- lerini de not etmekten kaçınmaz ve bunları oldukça değerli bilgiler içeren bir kitaba dönüştürür. Filmin asıl içeriğine gelecek olursak; Thomas Huxley’in de filmde söylediği gibi din ile bilimin savaşı, Darwin’in tanrıyı öldürdüğü iddiasını barındıran kitabı, kitabın yazılma anında etki- li olan kişisel olaylar ama en çok da kendini onun için feda edebilecek ka- dar sevdiği, uğruna delirme raddesine geldiği kızı Annie’dir. Her baba gibi Darwin de aşıktır kızı Annie’ye. Bunda Annie’nin ilk çocuk olması ve tabi ki çocukları arasındaki en zekinin o olması ya da Annie’nin babasına olan hayranlığı sonucu onun gibi olmak için verdiği çaba da olduk- ça büyük bir etken olabilir. Belki de yaşına göre olan olgunluğudur bilin- mez ama sonuç olarak Darwin’in favo- risidir o. Bu diğer çocuklarını kıskan- dırsa bile… Bence filmin en duygusal sahnesi Jennie’nin öyküsü ama en etkile- yen sahne onun ölümü ile birleşen Annie’nin ölüm anıydı. Darwin’in çaresizliğiydi sonra. Annie’den sonra uğradığı yıkım, çocuklarından ko- puşu, ölmeyi istemesi ve her şeyden vazgeçmesi, yemekten bile. Ama en çok da her yerde Annie’ye dair gö- rüntüler görmesiydi tıpkı bir şizof- renmişçesine. Darwin’in çocuklarına anlattığı tatlı hikayeler vardır bir de. Onları kendi Thomas Huxley’in de filmde söylediği gibi: “Din ile Bilimin savaşıdır bu!” anıları ile büyütme çabaları. Sonra akla gelen Annie anıları. Onun babasından h ikaye isteme biçimi… “Bana bir hikâye anlatsana Olur. Ne ile ilgili olsun Bilmem. Her şey ile ilgili …. Her şey mi…. Peki öyleyse….” Peki ya bu tatlı hikayeler içinden Annie’nin favorisi nedir sizce? Evet, doğru bildiniz. Jennie ve onun ölüm öy- küsü. Darwin bu hikayeyi çok hüzünlü olduğu için anlatmak istemese de Annie her seferinde hikayenin hüzünlü olma- sını sevdiğini, onu ağlattığını söyler ve inatla anlattırır bu anıyı babasına. “Türlerin Kökeni” adlı kitabı için yazdığı yazılardan vazgeçmek istediğini görürüz bir sahnede de Darwin’in. Bence bunun nedeni ise karısının dindarlığı; ona ger- çeği anlatmak istese de karısının ata inan- cına bağlı kalmak istemesi ve bu yüzden Darwin’i bu düşüncelerinden dolayı suç- lamasıdır. Darwin, ona olan aşkı yüzün- den çaresiz kalır, Annie dışında bütün ço- cukları annelerinin öğretileri ile dua eder ve minik birer Hristiyan olurlar. Bir bilim adamı olan Huxleyi Darwin’in yazılardan vazgeçme isteğine şiddetle karşı çıkar çünkü ona göre zamanında denizde yüzen karideslerin milyonlar- ca yıl içerisinde kaya kabuklularına dönüştüklerinin kanıtlarını bulundu- ran yazılar Darwin’in tanrıyı öldürdü- ğünün de bir ka- nıtıdır aslında. Bu yüzden de heba olmamalıdır bu yazılar. Tüm in- sanlık görmelidir bunu. Kilisenin kandırmacaların- dan kurtulma- lıdır herkes. Bu yazıyı bu kadar ilerletmişken ve bu kadar bilgiyi kanıtlamışken, girdiği yıkım yü- zünden Darwin’in vazgeçmesine si- nir olur Huxley. Haklıdır da bence. Zaten Darwin’in de sonradan ona bu yüzden minnettar olduğu görülür filmde. Ciddi bir hastalığın pençesinde olan Darwin kitabın 250 sayfasını yazmış- ken bu konuyu sadece 20 sayfa ile anlatan bir yazının yazılıp kendisine postalanması sonucu çıldırır. Zaten yazmak için çok cesareti kalmamışken iyice yıkılır ve deneylerini sürdürdüğü barakasını yıkmaya çalışır. Hastalığının tetiklenmesi ile bayılan Darwin ölme- yi iyice aklına koymuştur. Hastalığının tedavisi olan su kürünün asıl yapıldığı yere gitmek de istememektedir. Fakat yakın arkadaşının gelip cesaret verme- si ile hem yaşamak, hem de kitabı ta- mamlamak için ümidi geri gelir. Uzun uğraşlar sonucu Darwin’in vü- cudu iyileşir iyileşmesine ama beyni hala hastalıklıdır. Temizlenmesi ise ta- mamen kendi isteğine bağlıdır. Bunun için de adımlar atar. Aralarında büyük bir uçurum olan karısından başlayarak temizler beynini. İyileşir, temizlenir, biri dışında tüm baskılardan arınır: Karısının aşırı inancı ile onun bu yazı ve düşüncesi üzerine yaptığı baskı, is- teksizlik, karşı çıkma… Ama Darwin bunu da çözecektir ileride. Kitabı bi- tirip karısına uzatacak ve “Bununla ne yapmak istediğine sen karar ver. İster yayımlat istersen yok et ama ne yapa- caksan yap ilk olarak oku. Lütfen.” diyecektir. Bu etkileyici kitabı okuyan karısı minik bir kandırmaca ile yayım- latacaktır kitabı. Ve film eşinin şu rep- liği ile son bulacaktır: “Sonunda beni de suçuna ortak ettin. Tanrı ikimizi de affetsin.” P KAYNAK Creation 73