Perspective Perspective 35 | Page 70

Ö Öykü BIR SABAH Halit Berk Bulakoğlu [email protected] U yandığında, saatten bihaber vaktin öğleye geldiğini anlamıştı. Sol şakağının üzerin- den tombul bir ter damlası dudağının ke- narına düşmek üzereydi, sağ elinin tersiyle baş parmağı ve işaret parma- ğını ortalayarak terin dudaklarıyla buluşmasına engel oldu. Engel oldu olmasına ama yolculuğu 1 numara saçlarını taşıyan kafasından başla- yan ve saatlerdir iniyormuş hissi yaratan ter damlasının sahte tuzlu tadını çoktan hissetmeye hazırdı dudaklarında, bu yüzden o damlayı durdurduğu için pişman olmuştu. Beklediği ve hazırlandığı o histen kendini mahrum bırakmıştı, yatak- tan kalkmaya çalışırken son aklında 66 kalan o ter damlasının hikayesiydi; insanın kendini olacağına hazırladı- ğı şeyi durdurması, başına gelecek olan şey kötü dahi olsa yarım bıra- kır mı insanı diye düşündü, halbu- ki ufacık şeylerden anlam çıkarma huyu küçük yaşlardan itibaren dik- kat çekmiş, insanlar sırasıyla bunu ondan almaya çalışmıştı.  İki göçmen kuşun masalını anlatan annesine “kuşlar nereye giderlerse gitsinler hep geri dönüyorlar anne bir yere ait olma hissi bu kadar güç- lü müdür, insan hep evi özler mi” demişti, 8 yaşındaki oğlundan cüm- leye şaşıran kadın masalına ilginin yeterli olmadığına inanıyor olacak ki sitemle “kuş onlar işte uçarlar canları nereye isterse masal bu” di- yebilmişti. Babasının tüm o “onlar senin kanın” muhabbetine karşın hiçbir zaman sevemediği halasının oğulları büyük bir mutlulukla gü- vercinin boynunu kırdıklarını ha- ber verdiklerinde “insan gücünün yetebildiği her şeyi böyle ezmek ister mi” diye düşünmüştü ama bu düşünceden sonra güvercinden sonraki kurbanın kendi olacağını ve dayaktan nasibini alacağını dü- şünememişti. Ya da geçtiğimiz yıl, sevgilisi ile Kadıköy’de bir çay bah- çesinde otururken sağ yanağında hissettiği rüzgar denizden okşamak için uzandığında “Elimi eskisi gibi tutmuyorsun bir sorun mu var?” de- diği an “Yine başladın saçmalama- ya.” cevabı ile karşılaşacağını tahmin etmemişti, 4 gün sonra ilk okuldan