Perspective Perspective 35 | Page 64

60
ve dizilerde yönetmen sizi daha başka gösterebilir ama tiyatro böyle değildir . Bu yüzden biz tiyatroya “ Er Meydanı ” deriz ve onun kalbimde yeri çok başkadır .
P : Yer alacağınız oyun ve filmleri seçerken dikkat ettiğiniz noktalar nelerdir ?
Ç . D : Her ikisinde de aslında önce metni okurum . Tiyatroda metin ya da text deriz sinemada senaryo deriz . Sonra kendi rolümü okurum , rolün ne olduğuna bakarım , ardından da tabi ki yönetmen ve kadroya yani işi kimin yaptığına dikkat ederim .
P : Bir oyuncu olarak sizce Türk tiyatro kültürünün Batı ’ dan geri kalmasının sebepleri nelerdir ?
Ç . D : Türk tiyatro kültürü Batı ’ dan geri kalmamıştır ; kültürel anlamda , oyunculuk , dünya görüşü , reji bütün bunlarda yarışırız bir sürü ülkeyle . Yapımcılık ve sektör anlamında geri olduğumuz noktalar var . Oyunculuk iş gücü çok yoğun bir meslek ama ne yazık ki sosyal ve mesleki karşılığını bulamıyor . Prodüksiyonlarımıza yeteri kadar para yatırılmıyor . Bir de biraz tabi yazıyla ilgili problemimiz var , çok kalabalık metinler yazamıyor hiç kimse çünkü o kadar kişiyi kaldıracak sahneler bulunamıyor . Dahası biletler çok pahalı olmasına rağmen ödenekler çok az ve devlete verilen
Bazen bütün dünyanın dertlerinden kopup sadece gülmek bile bir farkındalıktır , insana hayatta güzel şeyler olduğunu hatırlatır .
vergiler çok yüksek . Bütün bunlar çok ciddi problemler ve bunları düşünerek “ Ay kalabalık yazmayayım da şurada da oynansın ” diyerek son yıllarda yazarlar kendi kendine bir oto sansür koyuyorlar . Bunları düşünerek yazmaya kalkarsan üreticiliğin kısıtlanır ve büyük bir metin üretemezsin .
P : Yapılan araştırmalar ; son iki senede Türkiye ’ de sinemada film izlenme oranının azalırken , tiyatro izleme oranının arttığını gösterdi . Siz bir oyuncu olarak
bu değişimin farkında mısınız ? Sizce bu sürecin ardında ne yatıyor ?
Ç . D : Sinemadaki değişimi bilemem ama tiyatrodaki artışın farkındayım . Altı senedir Afife Tiyatro Ödülleri ’ nde jüri üyeliği yapıyorum ve senede yüz on-yüz yirmi oyun izliyorum . O yüzden gün geçtikçe artan seyirciyi fark edebiliyorum . Bazen tiyatroyu aradığımda “ Bugün boş yer yok , özür dileriz ” diyorlar ama bence bu şahane bir haber . Bence bu artışta genç nesilin katkısı çok önemli . Biz konservatuardan mezun olduğumuz yıllarda sınırlı sayıda kurum vardı , devlet tiyatroları veya sayılı özel tiyatrolar , biz oralara giderdik . Şimdi ise gençler kendi tiyatrolarını kurarak çıkıyorlar , bir yerde çalışmak yerine kendi başlarına bir adım atıyorlar bence bu çok kıymetli ve önemli . Böyle oldukça yeni bir seyirci kitlesi oluşmaya başlıyor , yeni nesille birlikte yeni bir tiyatro anlayışının benimsenmesiyle oyunlara daha çok seyirci geliyor .
P : Türkiye ’ de müzikal tiyatronun önem kazanması önemli midir ? Bu sorudan yola çıkarak düşünürsek sizce Türkiye ’ de de Broadway gibi bir müzikal tiyatro sektörü oluşturulmalı mıdır ?
Ç . D : Broadway gibi bir sektör oluşturmak için ilk önce gerekli sosyal şartları oluşturmak lazım . Oradaki oyunlara dönüp baktığınız zaman