bir atıfta bulunmak istemesi, yani bir
nevi onlarla dalga geçiyor olması.
Bu efsanevi yönetmenin kültleşmiş
filmlerinden bahsetmeden önce biraz
hayat hikayesine ve yönetmenlikten
önceki hayatına bakalım: Quentin
Tarantino 1963 yılında Amerika’nın
Tennessee eyaletinde dünyaya geldi.
İtalyan asıllı olan babası ve annesi
Quentin Tarantino’nun doğumun-
dan sonra boşandılar ve Tarantino
bu sayede ileriki yaşlarda üvey baba-
sıyla güçlü bağlar kurdu. 16 yaşında
Kaliforniya’da okuduğu liseden ayrı-
larak oyunculuk öğrenmek için James
Best adlı tiyatro grubuna katıldı. 22
yaşında “Captain Peachfuzz and the
Anchovy Bandit” adlı ilk senaryosunu
yazdı. Bir Hollywood partisinde tanış-
tığı Lawrence Bender sayesinde film
senaryosu yazmaya başladı ve bunun
sonucunda 1992 yılında Rezervuar
Köpekleri filmi ortaya çıktı. Film kanlı
sahneleriyle ve son moda akımları-
nın etkisinde olmasıyla dikkat çekti
ve kısa bir sürede büyük bir şöhrete
sahip oldu. Bu filmden sonra Holl-
ywood yapımcılarının Tarantino’ya
bir dizi teklif sunması gecikmedi.
Ama onun kafasında daha farklı ve
orijinal bir proje vardı. Tüm teklifleri
geri çeviren Tarantino Amsterdam’a
Pulp Fiction’ı (Ucuz Roman) çekme-
ye gitti. Karmaşık kurgusuyla dikkat
çeken film, bağımsız filmlerin de gişe
başarısı getirebileceğinin kanıtı oldu.
Pulp Fiction’dan sonra The Man from
Hollywood’u yönetti. Daha sonra ise
akıl hocası Elmore Leonard’ın Rum
1- Reservoir Dogs
(Rezervuar Köpekleri – 1993):
Tüm
teklifleri
geri çeviren
Tarantino
Amsterdam’a
Pulp Fiction’ı
(Ucuz Roman)
çekmeye gitti.
Punch adlı romanından uyarladığı Jac-
kie Brown’un yönetmenliğini yaptı. Son-
raki projesi olan Inglorious Bastards adlı
savaş filmini yapmadan önce Kill Bill se-
risini yazıp yönetti. Kill Bill, iki bölüm-
den oluşan bir filmdi ve başrolünde aynı
zamanda hayat arkadaşı olan Uma Thur-
man ile birlikte David Carradine, Vivica
A. Fox, Lucy Liu ve Daryl Hannah olan
bu seri büyük bir gişe hasılatı yaptı.
Tarantino yönetmenlik hayatında çek-
tiği filmlerin sayısından çok kalitesine
önem veren bir yönetmen olduğu için
çok fazla film çektiğini söyleyemeyiz.
Zira yönettiği film sayısı 13’tür. Gelin bu
filmlerden ikonikleşmiş birkaç tanesine
yakından bakalım.
Yönetmenin ilk filmidir. Sıra dışı bir
soygun ve sonrasını ele alır. Birbirle-
rinin gerçek adlarını dahi bilmeyen
ve kendilerine takılan renk isim-
leriyle hitap eden bir grup hırsızın
hikayesidir. Reservoir Dogs, başarı-
sız giden bir soygunun sonrasında
kanın oluk oluk aktığı bir filmdir.
Sinema tarihinde görülmemiş çe-
kim tekniklerini içinde barındırır ve
rahatsızlık verici şiddet sahneleriyle
film dünyasına yeni bir soluk getir-
miştir. Filmin başrollerini ise Steve
Buscemi, Harvey Keitel, Tim Roth,
Michael Madsen gibi ünlü isimler
paylaşmaktadır.
2- Pulp Fiction
(Ucuz Roman – 1994):
Rezervuar Köpekleri’nden bir yıl
sonra çekilen film sinema dün-
yasında bir başyapıttır. Tarantino
burada sadece yönetmenliğiyle
değil, senaristliğiyle de yeteneğini
konuşturmuştur. Pulp Fiction,
birbiriyle alakası olmayan birçok
aykırı insanın ortak bir noktada
buluşmasını anlatmaktadır. Filmin
her dakikası aksiyon ve heyecan
doludur. Quentin Tarantino’ya
has mizahı önümüze getiren
film, birçok dalda ödül almıştır.
1994 yılında yapılan 67.Akademi
Ödülleri’nde 7 dalda aday göste-
rilen ve En İyi Orijinal Senaryo
Ödülü’nü alan film aynı zamanda
1994 Cannes Film Festivali’nde en
iyi film ödülü olan Altın Palmiye’yi
de almıştır. Pulp Fiction, özgün
hikayesinin yanında müthiş oyuncu
kadrosuyla da ilgi odağı olmuştur.
filmin oyuncu kadrosunu Samuel
25