D
Dosya
Sakuralarla Çevrelenmiş Tapınakların Sahipleri
Birçok mitolojiye ait yaradılış destanı okudunuz: Yunan mitolojisi, Roma mitolojisi, Mısır mitolojisi,... Peki tanrılar diyarı sayılan Japonya’ nın mitolojisine hiç göz attınız mı?
Duygu Erdem derdem @ gsuik. co
34
J
aponya denince akla ilk gelen: çekik gözlere sahip insanlar, sushiler ve o ünlü kimonolardır elbet. Ama o kocaman ve gösterişli tapınakların yapılmasına neden olan milyonlarca tanrı ve tanrıçayı unutmamak gerek. Politeizme sahip olan bu güzel ülkenin her şey için bir tanrısıtanrıçası ve tabi ki o tanrıya-tanrıçaya ait bir de tapınağı vardır. Bazı tanrıların birden fazla tapınağı varken, bazılarınınsa tapınağı yoktur. Çünkü bir inanışa göre, tanrılar yaptıkları işler karşılığı kendine inanan insanların dilekleri ile kurarlar tapınaklarını. Bu yüzden minik tanrıların gücü yetmez tapınak oluşturmaya.
Ülkenin her yanını saran Şinto dininin öğretisi olan tüm bu tanrıların başlangıcına inelim öncelikle: Bu dine göre Japonya’ yı, tanrısal çift İzanami ve İzanagi yaratmıştır. Bu iki tanrı, en başta, Ama-no-Haşidate adlı cennet köprüsünde duruyordur. Bir gün okyanusu, mü-
Politeizme sahip olan bu güzel ülkenin her şey için bir tanrısı / tanrıçası ve tabi ki o tanrıya / tanrıçaya ait bir de tapınağı vardır.
cevherlerle bezeli olan bir mızrakla karıştırırlar. Sudan çekilen mızrağın ucunda biriken kristalleşmiş tuz, aşağı düşüp ilk
Japon adası olan Onogoro-şima › yı oluşturur. İzanami ve İzanagi, düğün törenleri için yer olarak bu adayı seçip adaya çıkarlar. Adaya sapladıkları mızrağın çevresinde birbirlerinin aksi yönlerde dönmeye başlarlar. Tören kuralları gereğince bu işlem esnasında birbirleri ile konuşmamaları gerekir fakat İzanami daha ilk dönüşte İzanagi ile konuşur. Bu kural ihlali ise onun ilk hamileliğini düşük yapması ile sonuçlanır. Böylece kemikleri olmadığı için dik duramayan ‹› sülük çocuk ›› dünyaya gelir. Bu kemiksiz varlık yedi talih tanrısından biri olan Ebisu’ dur. Onun bu çirkin görüntüsünden korkan çift, onu okyanusa bırakırlar. Böylece Ebisu, balıkçıkarın koruyucusu olur. Yaptıkları hata sonucu akıllanan çift, bu kez kurallara uyarak töreni tamamlarlar ve böylece ilahları yaratırlar. Son olarak ateş tanrısını doğuran İzanami, bu doğum ile ölümcül bir yara alır. Son anlarındayken acıdan dolayı göz yaşları dökmeye başlar. Onun göz yaşlarındansa binlerce yeni kami( tanrı) dünyaya gelir. İzanagi eşinin ölümünden duyduğu acıyla onun peşinden, Yomi no Kuni denen karanlık ülkeye gider. İzanami’ yi oradan çıkarmak ister fakat İzanami çoktan karanlık diyara özgü yiyeceklerden yemiş ve oraya ait olmuştur. İzanagi hüzünlüdür. Aynı zamandaysa karanlık yerde hiçbir şey göremiyordur. Bu yüzden bir meşale yakar. Ama bu kötü bir şeye sebep olur: İzanagi yaktığı meşale yüzünden eşinin çürümeye yüz tutmuş cesedini görür. Bu durumdan aşırı utanan İzanami ise onu o sinir ve utançla ölüler diyarının kapısına kadar kovalar. Son anda kaçmayı başaran İzanagi, kapıyı büyük bir kaya ile kapatır. Hemen ardından da bir ayin ile yıkanır. Bu ayin, pek çok anime ve mangaya konu olmuştur. Hatta hala Şinto dinine inanan her Japon, bir tapınağa girmeden önce ellerini ve ağzını yıkar.