Perspective Perspective 35 | Page 34

32
dini bir anlam yatıyor aslında . Tayland kültürüne göre , birbirine su atmak günahlardan ve kötülüklerden arınmayı ve temizlenmeyi sağlıyor . Festivalin aynı zamanda yeni yılda mutluluk getireceğine inanılıyor . Ancak dini bir anlamı olması bütün dünyadan turistlerin gelip katılmasını engellemiyor . Öyle ki , Tayland Songkran “ Dünyanın en büyük su savaşı ” olarak adlandırılıyor .
Tayland festivallerinden bir diğeri olan Loy Krathong ise , ay takvimine göre genellikle Kasım ayında gerçekleşiyor . “ Dünyanın en büyük su savaşı ” değil belki , ama bu festival de ülkenin en görkemli festivalleri arasında yer alıyor . Krathong , muz ağacı gövdesinden yapılan ve güzel bir işçilikle şekillendirilip muz yaprakları , tütsüler , mumlar ve çiçeklerle süslenmiş bir fenerdir . Kısacası sevgili okur , hani geceleri Ortaköy ’ den denize doğru havaya atılan Dilek Fenerleri var ya , onların çok benzeri . “ Loy ” ise Tayca “ su üzerinde süzülmek ” anlamına gelir . Kasım ayında bütün Tayland halkı su kenarına gidiyor , bu fenerleri hep beraber gökyüzüne bırakıyor . Düşünsenize , yüzlerce insan aynı anda kapkaranlık bir gökyüzüne doğru dilek fenerleri bırakıyor . Öylesine büyüleyici , öylesine romantik bir görüntü olmalı ki ...
Gelelim bir diğer Tayland festivaline . Dini içerikli Hayalet Festivali , animizm inancına dayanır . Bu inanca göre , insan ruhundan farklı ancak benzer ruhların varlığı kabul edilir . Animizm felsefesine
Bu festival , Malezya ’ nın bir adası olan Borneo adasında müzik , doğa ve kültürü en güzel şekilde birleştirmeyi başarıyor .
göre , canlı veya cansız her nesne bir ruh tarafından yönetilmektedir . Bu benzer ruhlardan en kabul göreni hayaletlerdir . Festivalin tarihi sabit olmamakla birlikte , genellikle Mart ve Temmuz ayları arasında gerçekleşir . Her sene değişmesinin sebebi ise tarihe Tayland ’ da bulunan medyumların karar vermesidir . Ancak festivalin süresi her zaman üç gündür . Ruhları andıran maskeler , değişik ve renkli şapkalar , hayaletler , kostümler … Aslında festivalin kökeni eski bir Budist hikâyesine dayanıyor . Hikâyeye göre bir gün Tayland halkı , sürgünde olan prenslerin geri dönüşü için kutlamalar düzenler ancak yaptıkları gürültüyle bütün ölüleri uyandırırlar . Mezarlarından çıkan ölüler ise kutlamalara katılma kararı
verirler . İşte bu hikâyeden dolayı çoğu katılımcı festivalde bir bakıma ölüleri de tekrar yaşatmak için hayalet ve ruh kostümleri giyiliyor .
Uzak Doğu festivallerinin içinde günümüzde ilgi çeken bir başka festival ise Japonya ’ da gerçekleşen Anime Festivali . Japonya ’ nın Nihonmatsu şehrinde yer alan bu festivalde halk din ile değil anime karakterleri ile buluşuyor . Her ne kadar Şintoizm inancına göre yapılsa da , bu festivalin amacı sadece tanrıyı eğlendirmekten geçmiyor . Bütün herkes anime karakterlerine bürünerek rengârenk sokaklar yaratıyor . Ancak benim en sevdiğim Japon festivali bu değil , tabii ki Kiraz Çiçekleri dönemindeki festivaller . Evet , belki bütün ülkeyi birleştiren , bangır bangır müzik çalan , tam anlamıyla bir festival olan bir festival değil , ancak ortaya o kadar hoş ve etkileyici bir görüntü çıkıyor ki . Her sene Mart ve Nisan aylarında açan bu çiçekler bütün aile ve arkadaşları dışarı çıkmaya ve piknik yapmaya davet ediyor sanki . Fotoğraflar o kadar huzur verici duruyor ki , gerçeğini görmek nasıl bir his çok merak ediyorum .
Bir Güney Kore festivali ise her yıl yaklaşık 2,5 milyon katılımcısı olan Boryeong Çamur Festivali . 1998 yılında ilk defa gerçekleşen bu festival , aslında çamur kozmetiklerinin kullanılmasının yaygınlaştırılmasını amaçlıyordu . Katılımcılar , yüksek mineral seviyesi , germanyum ve bentonit içeren çamuru Daecheon Pla-