S Sektör
ÇİZGİLERİYLE YÜREKLERE
DOKUNAN ADAM
HAYAO
MIYAZAKI
Yarattığı karakterler, içinizi ısıtan hikayeleri ve şirin çizimleri ile Hayao Miyazaki, Japonya’nın en büyük
animasyon stüdyolarından birisi olan Stüdyo Ghibli’nin kurucularından ve dünya üzerinde birçok insanın
izlemeye doyamadığı çizgi filmlerin yaratıcısıdır. Size hem Japon hem de dünya animasyonuna katkıları
bulunan bu muhteşem sanatçıyı anlatmak benim için büyük bir zevk ve onur olacaktır.
Selin Temizoğlu
[email protected]
ani bazı çizgi filmleri izle-
diğimizde veya o filmi bize
hatırlatan bir şey gördüğü-
müzde gözümüzü kapar ve
özlemle
çocukluğumuza
döneriz ya, işte Japonya’da
çocukluk zamanlarının özlem ve yüzün-
de melankolik bir gülümsemeyle hatır-
lanmasını sağlayan en büyük isimlerden
birisi Hayao Miyazaki ve onun şaheser
sayılabilecek çizgi filmleridir. Onun
için “Japonya’nın Walt Disney’i” diye-
biliriz. Miyazaki’nin eserlerinin sadece
Japonya’da ilgi gördüğünü söylemek de
yanlış olur çünkü bütün dünya onun or-
taya koyduğu yapıtların değerinin paha
biçilemez olduğunu bilir.
H
10
5 Ocak 1941 yılında Tokyo yakınların-
daki Bunkyō kentinde dünyaya gelen
Hayao Miyazaki, daha bebek yaştayken
İkinci Dünya Savaşı’ndan ve savaşın
Japonya’ya verdiği hasardan etkilendi,
savaştan hemen sonra ailesi başka bir
şehre taşındı ve öğrenim hayatına ora-
da başladı. Hayal kurmayı ve hikaye
dinlemeyi çok seven Miyazaki, küçük
yaşta Japon çizgi romanları olan “man-
ga” isimli kitaplara ilgi duymaya başla-
dı. Savaştan çıkmış bir milletin bahtsız
çocuklarından birisi olarak kendini bu
kitaplar ve içinde kaybolduğu masallar
ile eğlendiriyor, büyüyünce kendisi de
kalemiyle harikalar yaratmak istiyordu.
Babasının şirketi Miyazaki Airplane,
genç Hayao Miyazaki’ye bir uçma zevki
aşılamıştı ve bu uçma tutkusu ilerideki
filmlerinde de gözle görülebilir hale ge-
lecekti. Ama uçaklara olan sevgisi onun
aile işine devam etmesini sağlamadı,
Tokyo’daki Gakushūin Üniversitesi’nden
ekonomi ve siyaset bilimi dalında diplo-
ma aldıktan sonra Tōei Animasyon
Stüdyosu’nda acemi-seviye anima-
tör olarak işe başladı. Tōei’deyken
ileride onunla birlikte Studio Ghib-
li isimli dünyaca ünlü animasyon
stüdyosunu kuracak ve hayat bo-
yunca arkadaşı olacak olan Takahata
Isao ile tanıştı. Tōei’de sadece Isao
ile değil, işe başladıktan bir sene
sonra evleneceği Ōta Akemi ile de
tanışmıştı. Tōei’de çalışma serüveni
boyunca Miyazaki durmadan terfi
aldı ve alanında yükseldi, Ōkami
shōnen Ken (Kurt çocuk Ken) ve
Taiyō no ōji: Horusu no daibōken
(Küçük Viking Prensi) gibi projeler-
de yer aldı.
Takahata ile birlikte sadece Tōei’de
değil, diğer birçok stüdyoda görev
yapan Miyazaki, 1970’lerde Panda
kopanda (Panda! Haydi Panda!) gibi
kısa filmleri ve kendi çizimi olan ilk
uzun filmi Rupan sansei: Kariosu-
toro no shiro (Lupin III: Cagliostro
Kalesi) üzerinde çalıştı. 1980’lerin
başında, olayların Nausicaä karak-
teri etrafında döndüğü ve insanlığın
yok olma tehlikesi altında olduğu-
nu anlatan ünlü çizgi roman serisini
çıkarmaya başladı. 1982 senesinde
Tokuma yapım şirketi Miyazaki’ye
büyük bir teklifle geldi: Nausicaä
serisini çizgi filme dönüştürmek
istiyorlardı. Kendisi senaryoyu yaz-
mak, “story board” (yani film şeri-
di) yapmak ve sahneleri çizip bo-