Perspective Perspective 34 | Page 79

ne yöneltiyor . Biz bu akımın o kadar uzun süreli olmayacağını düşünüyoruz ; moda daha ana bir akıma yönelecektir . Bence R & B ve Hip-Hop ’ ın merkezde olacağı bir pop müziğe yönelecek . Alternatif müzik ; adı üstünde ... Popüler olunca anlamını , büyüsünü kaybediyor . O yüzden hiçbir zaman ana bir müzik akımı olmayacak .
P : Günümüzde albüm yerine single ’ lar dinleniyor . Bunun yanı sıra müzik kanalları ve radyonun da önem kaybetmesiyle bu single ’ ları duyurmak zorlaşıyor . Bu durum sizi nasıl etkiliyor ?
G : Bir önceki albümümüzde İyi Niyetli Bir Gün ’ ü çıkardığımızda müzik kanalları ve radyolar henüz ölmemişti . Biz de kayıtlarımızın yayınlanmasını dert ediyorduk . Artık onları tamamen bıraktık , umurumuzda olmuyor . İyi olan şeyi insanların bulduklarını düşünüyoruz . Gençler berrak zihinli insanlar ve güzel müziğin , iyi çalınmış canlı müziğin peşinden gidiyorlar .
P : Albüm hazırlık süreçlerinde ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsunuz ?
G : Albüm hazırlamak baya stresli , bazen mutlu , bazen mutsuz eden karışık bir şey . Şarkısına göre , o anki ruh haline göre , kimin hangi taraftan kalktığına göre ; o günkü her şeyle alakalı . Ama dönüp baktığımızda insanı gülümseten bir süreç bu . Genelde birimizin evine kapanıyoruz ve saatlerce çalıyoruz salonda . Bazen tek bir şarkıyı 8-9 saat çaldığımız bile oluyor .
kalkıp akşam 6 ’ ya kadar çalışmanız lazım . Dünyanın her yerinde sanatla uğraşan insanlar böyle yapıyor . Mesela en büyük problemi İyi Niyetli Bir Gün albümünde yaşadık . Baştan sonra yarım ses pes kaydedildi o albüm . Bu , düşündüğümüzden çok daha teknik bir şeymiş , bütün enstrümanlar üçer kere kaydedilmişti , çok yorucu olmuştu .
P : Konserler sırasında ne takım yaşanan sorunlar yaşıyorsunuz ? 25 Şubat ’ ta Dorock ’ taki konserinizde Eren Bey bir kaza geçirmişti ve onsuz çıkmak zorunda kalmıştınız , buna rağmen gayet enerjik ve coşkulu bir konserdi .
G : O gün Eren ’ e elektrik çarptı ve bizim bundan konsere çıkmadan 10 dakika önce haberimiz oldu . Biz de seyirciye ayıp olmasın diye üçümüz çıktık . Konseri bir şekilde oldurmaya çalışıyoruz , sonuçta oraya gelen insanlar da iyi vakit geçirmeye , güzel şeyler hissetmeye geliyorlar ; biz onlara güzel şeyler hissettirmeyi vadettiğimiz için ordalar . Ne sorun olursa olsun devam etmeye ve pozitif olmaya çalışmak gerek . Sonuçta teknik sıkıntılar , arızalar hep olabilir . Benzeri bir aksilik de önceki yıllarda Kıbrıs ’ ta verecek olduğumuz bir konserde oldu . Kadro iki kişi eksikti . Şans eseri davula Tonemeister ’ ımız geçti ve vokale de Harun Tekin . GECE başlığı altında böyle bir konser verdik , dinleyiciler için de büyük bir sürpriz oldu . Olabildiği kadar konserlerimizi gerçekleştirmeye
çalışıyoruz .
P : İlk konserinizde neler hissettiniz ?
G : İlk konserimizi bir ortaokul mezuniyet töreninde vermiştik . Sahnede ses sistemi yoktu , sadece bir mikrofon vardı . O zamanlar Rage Against the Machine çalardık , çalmaya başladığımız anda dans eden ortaokul çocukları etrafımızı sardı . Hala hatırladıkça güleriz , ilk konserler hep güzel hatırlanır . İlk başladığımız zamanlarda çıktığımız konserlerin çoğunda ortada bir talep olmadan çıkmıştık . Genelde güzel bir yer görüp ‘ Biz burada çalalım ’ diye yerin sahibiyle görüşüp talebi yaratıyorduk .
P : Türk dinleyicisi hakkında ne düşünüyorsunuz ?
G : Çok karışık bir müzik zevkine sahipler ; kutuplaşma , her yerde olduğu gibi , müzikte de var . Buralarda , bize benzeyen insanların yanındayken başka bir elektriklenme oluyor ; ama başka bir yerde bambaşka hayatlar var , orada çok farklı tepkiler alabiliyorsunuz . Sadece bir tarz müzik dinleyen insanlar da artık pek yok , çoğu insan her şeyi dinliyor . Geneller biraz , anlık popülarite şekillendiriyor dinlediklerini . Onun dışında grubun sound ’ unu beğenip de konserinize gelen az . Zaten hiç konsere gitmemiş insan oranının % 70 olduğu bir ülkedeyiz . Bu inanılmaz bir rakam ! Aslında hiçbir rock konseri talebi yok gibi ortada , biz yaratmaya çalışıyoruz sanatçılar olarak . Bu nedenle zamana ihtiyacımız var . P
75
Aslında profesyonel olarak bu işi yapacaksanız mesai gibi sabah 9 ’ da