32 |
getirmişlerdi. Böylelikle fotoğrafçıların işleri yavaş yavaş kolaylaşmaya başlamıştı. Ve ilk nebula fotoğrafları bu dönemde ortaya çıkmaya başladı. Henry Draper, bu yeni“ Dry Plate” metodunu kullanmış, 51 dakika gökyüzünü pozlamaya almış ve Orion Nebulası olmak üzere, ilk kez bir nebulanın fotoğrafını çekmişti. Ancak o dönemde, yavaş yavaş herkes bir şeyin farkında olmaya başladı: özellikle nebulalarda, pozlama süresi ne kadar uzun olursa, fotoğraf o kadar net, o kadar detaylı olur; bir o kadar da gözle görülemeyecek olan şeyleri gösterir. İşte bu sebepten dolayı, sadece birkaç sene sonra Andrew Ainslie Common aynı nebulanın fotoğrafını çekmiş, ancak dakika sayısını 60’ a çıkartarak bambaşka bir fotoğraf elde etmiştir. Burada küçük bir detay var: bu sefer teleskop üniversiteler tarafından verilmemiştir. Common, Londra’ da evinin arka bahçesinde teleskobu kendi başına inşa etmiştir – bence bu başlı başına inanılmaz bir hikaye. Common ile birlikte ilk kez, gözle görülemeyecek kadar soluk yıldızlar fotoğraflanmıştır. XX. yüzyılın ortalarına gelindiğinde, artık fotoğrafçılıktaki gelişimler hızlı bir şekilde artmış,“ Hale” teleskobu gibi 5 metrelik teleskopların kurulması ile birlikte fotoğrafçılar astrofotografinin limitlerini zorlamaya başlamıştı. Işığa duyarlı yüzeye sahip olan CCD-algılayıcıların üretimi ile beraber fotoğraf plakaları, artık yerlerini elektronik resimlere bırakmıştır.
Gelelim günümüze. Evet, bahsettiğim gibi eskiden gökcisimlerini fotoğraflamak büyük bir beceri, profesyonellik ve zaman gerektiren bir şeydi. Teknik açıdan da epey bir bilgiye sahip olmanız gerekiyordu. Ancak günümüzde işler hiç bu kadar zor değil. Hatta ve hatta, artık amatör astrofotoğrafçılık diye bir hobi var. Bunun için özel kurslara bile kayıt olabiliyorsunuz, gezilere çıkıyorsunuz ve dağlarda, tepelerde bol bol fotoğraf çekebiliyorsunuz. Çoğu fotoğrafçı ve astronot, elbet hayatlarının bir döneminde amatör astrofotografi ile karşılaşmıştır. Bugün, en basit film kameraları ve dijital kameralar ile geceleri karanlık gökyüzünün fotoğrafını çekebiliyorsunuz. Ben çok iyi hatırlıyorum mesela ilk denemelerimi. Eskiden herkeste olan Sony dijital kameram vardı,
|
Pozlamaların süresi, neyi fotoğraflamak istediğinize bağlı olarak 10 dakika ile 1-2 saat arasında değişebiliyor.
sürekli geceleri Ay’ ı ve yıldızları çekerdim ama asla istediğim gibi çıkmazdı, ayı her zaman titrek çeker, sadece pikselden oluşan bir fotoğraf elde ederim. Belki bir yardımı dokunur diye flaşı açıp çekerdim bu sefer, ama gözümle gördüğüm o muhteşem manzara yerine bambaşka, bembeyaz bir fotoğraf ortaya çıkardı. Sonra anladım ki aslında kameraya ışığın girmesine izin vermek için uzun pozlamalar yapmam gerekiyormuş... Sonrasında kendime yarı profesyonel bir kamera almıştım, objektifi sabitti ancak“ x30 Zoom” vardı. Bir gün gene Ay’ ı çekmeye çalıştığımda yakınlığını en sona getirdim ve kamera, tahmin edemeyeceğim kadar net ve detaylı bir şekilde Ay’ ın yüzeyini çekmeyi başarmıştı. O gün bugündür sürekli uzayın fotoğraflarını çekmeye çalışıyorum.
|
Ancak biraz da profesyonel fotoğraflar elde etmek istiyorsanız, en azından bir |
tripot içeren bir ekipman ile çekim yapmanızı tavsiye ederim. Neden mi? Çünkü pozlamaların süresi, neyi fotoğraflamak istediğinize bağlı olarak 10 dakika ile 1-2 saat arasında değişebiliyor. Özellikle CCD-algılayıcının ve DSLR-kameranın ortaya çıkması ile berbarer, film kameralarla elde edemediğimiz fotoğraflar elde etmeye başladık. Algılayıcı filmden daha duyarlı olduğu için, pozlama süreleri daha kısa, ancak ışık alımı daha fazla olmaya başladı. Bildiğiniz üzere de artık karanlık oda eskisi kadar kullanılmıyor, artık fotoğrafları basımını yapmak çok daha kolaylaştı. Basımı da geçtim, artık Photoshop gibi uygulamalar üzerinde fotoğrafın ışık ve renk ayarlarını çok kolaylıkla değiştirebiliyorsunuz.
Yani artık yok“ Çok zor”, yok“ Işık yetmiyor” gibi bahaneleri sarf etmeyin bence. Eğer amatör uzay fotoğrafçılığı dünyasına, daha şık bir söylemle“ amatör astrofotografi” dünyasına girmek isterseniz, sandığınızdan çok daha kolay olacak, ama çok daha fazla keyif alacaksınız. Bütün o yıldızlar, nebulalar, Kuzey Işıkları, meteorlar... Hem inanılmaz bir deneyim yaşamış olursunuz, hem de elinizde gurur duyduğunuz bir fotoğraf olur. Ayrıca söylediğim gibi, yüz parçalık bir ekipmana da ihtiyacınız yok. Tek gereken şeyler bir kamera, bir de uzun pozlamalar yapacaksanız küçük bir tripot. Hani haberlerde görüyoruz ya,“ 200 yılda bir görülen meteor yağmuru”,“ Bu gece Mars’ ın Dünya’ ya en yakın halini göreceksiniz” ya da“ Şubat’ ta yıldız yağmuru olacak” diye, imkanınız varsa bunları evinizin camından şekilden şekile girerek sadece iki dakika izlemeyin, vazgeçmeyin; alın elinize telefonunuzu veya kameranızı, çıkın dışarı, astrofotografi dünyasına adımınızı atın. P
KAYNAK
https:// en. wikipedia. org
https:// onedio. com
https:// astronomi. istanbul. edu. tr
https:// nbeyin. com. tr
|