S
Sektör
Hızlı Tüketim YAVAŞLIK HAREKETİ
Yasemin Ön yon @ gsuik. co
Çukulatalar, püskevitler en stresli zamanlarımızda, üzgün olduğumuzda o güzel janjanlı ambalajlarından fırlayıp bizi mutlu ediyorlar. Hayatın hızlı temposu içinde biz de onları hızlıca ve hep daha fazla tüketmek istiyoruz. Aslında istemesek bile göz önünde olduklarından onlara maruz kalıyoruz. Peki bu durumdan hoşnut değilseniz hiç alternatif arama yoluna gittiniz mi? Belki de hızlı tüketime karşı olan arayışınızda yavaşlık hareketi tam da ihtiyacınız olan şeydir.
H
16
ızlı tüketim( FMCG) sektörü kar oranlarına bakıldığında her geçen gün büyüyen güçlü bir sektör. FMCG markaları bunu kanıtlar gibi her sene Fortune 500’ ün yayımladığı ve dünyanın ciro bakımından en büyük markalarının sıralandığı listenin başlarında yer alıyorlar. Özellikle son 10 yılda hızla ilerleme kaydeden sektör piyasada heyecanlı bir rekabet ortamı yarattı. Bu rekabet sayesinde biz tüketiciler, bir ürüne karar vermeden önce hiç sahip olmadığımız kadar seçeneğe sahibiz. Yükselen bu sektör sayesinde ürün çeşitliliğini artmadı; adı üstünde bizim ürünlere ulaşma ve onları tüketme hızımızı da arttı.
Bir yanda bu çeşitlilikten oldukça keyif alan tüketiciler ve hedeflerini bu doğrultuda belirleyen şirketler varken; diğer yanda kapitalizme ve tüketim kültürüne karşı olan ve bilinçlenerek hızlı tüketimden adım adım uzaklaşan bir kesim var. Ve bu kesim yavaş yavaş firmaların bakış açısını da değiştirmeye başladı. Örneğin
H & M gibi giyim markalarının geri dönüşüm kampanyası başlatmaları,
Jamie Oliver’ ın McDonald’ s’ ın hamburgerlerinin içindeki etin aslında hayvansal yağ ve amonyaktan oluştuğunun ve besin değeri taşımadığının kanıtlanması için açtığı davayı kazanması daha fazla tüketiciyi yediklerinin aslında ne olduğunu sorgulamaya itti. sesleri bize umut ışığı yakıyor olsun; biz de hızlı tüketimde bizi en çok etkileyen sektöre doğru gözlerimizi çevirelim. Bu sektör tabi ki gıda endüstrisi. Hızlı tüketimin gıda endüstrisinde yaptığı değişimleri fark eden ve bu gidişattan hoşnut olmayan tüketicilerin sayısı; şu an hiç olmadığı kadar fazla. Çünkü gıda endüstrisinde yaşanan değişimler diğerlerine kıyasla daha dramatik boyutlarda.
Peki gıda endüstrisinde hızlı tüketime karşıtlık nasıl başladı? Bunu anlamak için öncelikle bu tepkinin kökenine inmemiz gerekiyor. Dünya savaşlarından sonra nüfusun sürekli artması ve 1970lerde tarımsal ilaçların çevre ve insan üzerindeki olumsuz etkilerinin ciddi boyutlara ulaşması; dünyada besin maddesi ihtiyacı konusunda sıkıntı yaratmaya başladı. Bu sıkıntıyı çözmek için aranan taze kan genetik alanından geldi ve 1970lerin sonlarına doğru yapılan teknolojik gelişmelerle yemeklerin DNA’ sıyla oynayabilmek mümkün oldu. Genetik mühendisliğindeki atılımla günümüzde kafeslerde, yapay yollarla beslenen tavukların olgunlaşıp, kesilmesi ve tüketiciye sunulması 6 haftaya kadar düşürüldü. Hayvancılıkta durum böyleyken; Food Inc.( Gıda A. Ş.) belgeseline göre tarım alanında da durum hiç iç açıcı değil. GDO( genetiği de- hızlıca satın aldığımız ürünlerin aynı hızla çöpe gitmemesi için bu alanda alınan ilk ana akım aksiyonlardan. Moda endüstrisindeki bu değişimin ayak