da burun akıntısına çevirmeye başla-
mıştır. Eyvah komedyenimiz hasta ha-
liyle annesinin yanına nasıl gidecektir!
Karanlıkta otopark fişini bulmaya çalı-
şırken annesinin ona ne kadar ihtiyacı
olduğu gelir aklına. Onun da annesi-
ne… Evet üne kavuşmuştur. Fakat bu
hiç de kolay olmamıştır. Bazen kirasını
geciktirdiği için evden atıldığı bile ol-
muştur. Gülmek ve güldürmek eskiden
çok kolaydır fakat artık mesleği haline
geldiğinden, bunlardan artık eski zevki
alabiliyor mudur, artık emin değildir. …
Evet. Mutlu olmak yada komik olmak,
hele bir de işi haline gelmişse insanın,
gerçekten zordur. Bizler için komiklik
anlıktır ve çok basittir. Fakat bir komed-
yen komik olmadan önce şakasının tu-
tup tutmayacağını enine boyuna düşü-
nür. Gündemi takip etmek ve bu sırada
da kendisini tekrar etmemek zorunda-
dır. Üzgün hayal edilemez bir komed-
yen mesela. Çoğumuz hiçbir komedyeni
ağlarken gözünde canlandıramaz. Ya-
kıştıramayız çünkü. Şimdi düşününce
ne kadar acıdır ki çoğu
zaman komedyenlerin
de aslında ciddi, üzgün
yada sinirli olabilecekle-
rini düşünemeyiz yada
yaşadıkları güçlüklerin
onları ne kadar yormuş
olabileceğini...
Oliver Hardy’den baş-
larsak kendisi Norvell
Hardy adıyla 5 kardeşin
en küçüğü olarak 1892’
de Harlem’de doğdu.
Babasını doğumundan
1 yıl sonra kaybettikle-
ri için hiç tanıyamadı-
ğından sonradan ismi-
ni babasının ismi olan
Oliver’la değiştirdi. Zor
bir çocukluk geçirmişti.
Babasını hiç tanıyama-
manın verdiği üzüntüye
bir de gözlerinin önün-
de abisinin nehre düşüp
ne kadar kurtarmak için
çabalasa da ölümüne
engel olamaması, eko-
nomik zorluklar ve
okulun en küçüğü olarak gönderildiği
askeri okuldaki sıkı eğitim de eklenince
neden zor bir çocukluk geçirdiğini an-
lamışsınızdır. Doğru kadını bulabilmek
için de iki kez boşanmıştır ve 1913’e
gelindiğinde, yani şu anda arkasında bı-
raktığı üne kavuşmadan önce, geceleri
Jacksonville’de kabare ve vodvil şarkı-
cısı olarak çalışırken gündüzleri de bir
manifaturacıda çalışmıştır. Ancak 1918
den sonra kariyerinin doruk noktasına
ulaşabilmiştir.
Sahneye çıktıklarında
bütün bu hayat
yorgunluklarından
sıyrılıp belki gerçekte de
olmak istedikleri insana
bürünüverirler.
Sıra Jerry Lewis’e geldiğinde ise kendi-
sinin on beş aşında liseyi bıraktığını ve
hayalini kurduğu komedyenlik kariyeri-
ne ulaşmak için önceleri kayıt ajansla-
rında sesini kaydetti