Hayata
Sualtından Dünyaya
Fotoğrafın Yolculuğu
Onlardan bir tanesi insana, İstanbul’a ve daha çok içinde yaşadığımız doğaya, hepimizin -hatta
meslektaşlarının- baktığı yerden, çok daha farklı bir yerden bakıyor. En önemlisi, hepimizden
farklı bir yerde objektifini dünyaya tutuyor. Fotoğraflarını bizlerle buluştururken hiç
bilmediğimiz bir yeri de gözler önüne seriyor. Çünkü onun mercekleri sualtında.
Zeynep Hazal YILDIZ
[email protected]
S
58
omut olandan soyut olana bir
yolculuk fotoğrafınki. Size
bakan bir çift göz, sizin bak-
tığınız uçsuz bucaksız bir deniz.
Bizim için değerleri olan anları ve
saniyeleri yakalamaktan çok, o an
ve saniyelerde gizli olanları, sA-
Aaklı kalanları anlatan bir sanat
ürünü. Fotoğrafçılık bir sanat. Onu
sanat yapan ise tüm o teknik bilgi
ve emeğin altında yatan bir ifade
biçimi. Beş duyunuzla algıladığınız
bir görüntünün sizde uyandırdıkla-
rı ve size anlattıkları, fotoğrafçılığın
somuttan soyuta doğru giden yol-
culuğunun en önemli kanıtı. ISO,
DİFERANSİYEL, ENSTANTANE…
tüm bu tekniğin dışına taşmış, es-
tetik bir gözlem biçimi fotoğraf. Bir
gülümseyiş ve bakışın kelimelerden
de etkili olabildiği bir dünya.
Fotoğrafçılığın başlangıç tarihi ile
ilgili kesin bir bilgi yok maalesef.
Fakat bizleri bu konuda aydınla-
tan iki önemli gelişme var.
Bunlardan ilki 8. Yüzyıl’da
Müslüman bilgin İbn-i
Heysem’in keşfettiği gümüş
nitratın güneş etkisiyle ka-
rarması. Şimdiki terimlerle
fotokimyasal etki. İkincisi
ise 15. Yüzyıl’da büyük sa-
natçı Leonardo Davinci’nin
karanlık bir odada, ufak bir
deliğin dışarıdaki görüntü-
leri ışık sayesinde yansıtma-
sını keşfetmesidir. Fotoğraf-
18. Yüzyılda ise Karanlık Kutunun
bir ucuna mercek, diğer ucuna ise
buzlu cam konularak, görüntünün
kutu dışında elde edilmesi sağlan-
mıştır.
çılığa dair yaşanan en büyük gelişme ise
Rönesans devrinde sanatçılar tarafından
bulunan Kara Kutudur. Kara Kutu sa-
yesinde, ufak bir delikten giren ışığın,
kutunun öbür ucunda ters çevrilmiş
bir görüntü yarattığı keşfedilmiştir.
Fotoğrafın yolculuğunu dünden
bugüne değiştiren hiç şüphesiz
sosyal medya, günümüz iletişim
araçları ve teknolojinin geldiği son
noktadır. Etkili görsel hafıza, bu ha-
fızaya hitap eden satış politikaları,
insanları yönlendiren gelişen dünya
ve sosyal medya, hayatımıza fotoğ-
rafı hiç olmadığı kadar soktu. Gü-
nümüzün bir numaralı boş zama-
nı değerlendirme aktivitelerinden
biri haline geldi fotoğrafçılık. Peki
ya fotoğrafçılığı meslek edinenler?
Bunu boş zamanın dışına taşıyan-
lar? Onlardan bir tanesi insana,
İstanbul’a ve daha çok içinde ya-
şadığımız doğaya, hepimizin -hat-
ta meslektaşlarının- baktığı yerden
çok daha farklı bir yerden bakıyor.
En önemlisi, hepimizden
farklı bir yerde objektifini
dünyaya tutuyor. Fotoğraf-
larını bizlerle buluştururken
hiç bilmediğimiz bir yeri de
gözler önüne seriyor. Çünkü
onun mercekleri sualtında.
1994 yılından beri sualtın-
da fotoğraf çeken Alpte-
kin Baloğlu, Türkiye’de ve
Dünya’da birçok ilke imza
atan bir fotoğrafçı. Ulusal
ve uluslararası yarışmalarda