Deneyden önce Milgram’ın
üniversitede yaptığı bir an-
kette çıkan sonuçlara göreyse,
450 voltluk şoku uygulama
ihtimali öğrenciler arasında
%1.2, psikiyatristler arasın-
da ise %0,12 idi. Peki gerçek
sonuçlar ne oldu dersiniz? De-
neklerden tam %65’i 450 volta
kadar şok vermeyi sürdürdü.
Hatta hepsi bir noktada rahat-
sızlık hissetmiş olup değişik
gerginlik tepkileri vermiş olsa-
lar da hiçbiri 300 volttan önce
tereddütsüzce vazgeçmedi. Bu
dehşet verici sonuçlar üzerine
Milgram, İtaatin Tehlikeleri adlı
makalesinde şunları ifade etti:
“Sadece görevlerini yapan,
Mk-Ultra, CIA tarafından
1950-60’lı yıllarda
yürütülen, etik olmayan
ve yasadışı sayısız unsur
barındıran deneyleri ifade
ediyor.
pek az kişinin otoriteyi reddetme po-
tansiyeli olduğu görüldü.” Otoritenin
emirleri karşısında insanların her şeyi
göze alabileceklerini gösteren bütün bu
çarpıcı sonuçlarının yanında deney, etik
ve oluşturacağı kalıcı psikolojik hasar
açısından ve ileride yaratacağı güven
problemleri nedeniyle zararlı olarak ni-
telendiriliyor.
Demokrasinin bireyciliği vur-
gulamasının demokrasiye bir
engel teşkil ettiğini öne çıkar-
mak amacıyla Jones, “disip-
linden, birlikten, hareketten
ve gururdan gelen güç” mot-
tosunu benimsiyor. Deneyin
ilk günü Jones, birkaç basit
disiplin kuralı getiriyor. İkinci
günü öğrencilere, sınıfın özel
ve prestijli bir sınıf olduğunu
söylüyor ve onlara okyanusun
en güçlü dalgasının üçüncü
dalga olduğuna inandırarak
“The Third Wave” ismini takı-
yor. Nazi selamı da öğretildik-
ten sonra birbirlerini bu şe-
kilde selamlayan öğrencilerin,
üçüncü güne gelindiğinde,
sayıları iyice artıyor. Bir üye-
lik kartı oluşturan, üye olmak için ko-
şulları belirleyen ve üye olmayanı sınıfa
sokmayan öğrenciler; yanlış davranışlar
sergileyeni Jones’a şikayet etmeye bile
başlıyorlar. Hepsinin derse katılımı-
nın ve motivasyonunun da arttığı göz-
lendikten sonra gün sonunda sayıları
200’e ulaşıyor. Bu üç kısa günde hızla
37
Üçüncü Dalga (1967)
kendi başlarına vahşi işlere kalkışmayan
sıradan insanlar, korkunç bir yok etme
işleminin bir parçası olabilmekteler. Ek
olarak, yaptıkları işin yıkıcı sonuçlarını
apaçık görmelerine rağmen, temel ah-
laki değerleriyle çelişen bu görevlerde
Demokratik toplumların dahi faşizme
meyilli olduklarını saptamaya çalışan
deney, Cubberley Lisesi’nin ikinci sınıf
öğrencileri üzerinde tarih öğretmeni
Ron Jones tarafından, Nazi Almanya-
sı dersi kapsamında gerçekleştiriliyor.
artan katı disipline saygı ve projeye olan
inanç, öğrencilerin dışarıda da devam
eden dominant ve kibirli grup davra-
nışları Jones’a deneyin kontrolden çık-
mak üzere olduğunu anlatıyor ve Jones,
dördüncü günde deneyi bitirmeye karar
veriyor. Bunu yaparken bunun ulusal
bir hareket olduğunu ve konuyla ilgili
sonraki gün televizyonda başkanın bir
açıklama yapacağını söylüyor. Son gün
olan beşinci gün bir televizyon getiren
Jones, birkaç dakika boş ekranı göster-
dikten sonra amacının, Alman halkının
soykırıma nasıl müsaade ettiğini açıkla-
mak olduğunu söylüyor ve konuyla ilgi-
li bir belgesel izlettirerek deneyi sonuç-
landırıyor. Bu deneyin ardından, sebebi
bu olarak gösterilmese de işine son ve-
rilen Jones, hiçbir kamu lisesinde kadro