Perspective Perspective 28 | Page 39

Deneyden önce Milgram’ın üniversitede yaptığı bir an- kette çıkan sonuçlara göreyse, 450 voltluk şoku uygulama ihtimali öğrenciler arasında %1.2, psikiyatristler arasın- da ise %0,12 idi. Peki gerçek sonuçlar ne oldu dersiniz? De- neklerden tam %65’i 450 volta kadar şok vermeyi sürdürdü. Hatta hepsi bir noktada rahat- sızlık hissetmiş olup değişik gerginlik tepkileri vermiş olsa- lar da hiçbiri 300 volttan önce tereddütsüzce vazgeçmedi. Bu dehşet verici sonuçlar üzerine Milgram, İtaatin Tehlikeleri adlı makalesinde şunları ifade etti: “Sadece görevlerini yapan, Mk-Ultra, CIA tarafından 1950-60’lı yıllarda yürütülen, etik olmayan ve yasadışı sayısız unsur barındıran deneyleri ifade ediyor. pek az kişinin otoriteyi reddetme po- tansiyeli olduğu görüldü.” Otoritenin emirleri karşısında insanların her şeyi göze alabileceklerini gösteren bütün bu çarpıcı sonuçlarının yanında deney, etik ve oluşturacağı kalıcı psikolojik hasar açısından ve ileride yaratacağı güven problemleri nedeniyle zararlı olarak ni- telendiriliyor. Demokrasinin bireyciliği vur- gulamasının demokrasiye bir engel teşkil ettiğini öne çıkar- mak amacıyla  Jones, “disip- linden, birlikten, hareketten ve gururdan gelen güç” mot- tosunu benimsiyor. Deneyin ilk günü Jones, birkaç basit disiplin kuralı getiriyor. İkinci günü öğrencilere, sınıfın özel ve prestijli bir sınıf olduğunu söylüyor ve onlara okyanusun en güçlü dalgasının üçüncü dalga olduğuna inandırarak “The Third Wave” ismini takı- yor. Nazi selamı da öğretildik- ten sonra birbirlerini bu şe- kilde selamlayan öğrencilerin, üçüncü güne gelindiğinde, sayıları iyice artıyor. Bir üye- lik kartı oluşturan, üye olmak için ko- şulları belirleyen ve üye olmayanı sınıfa sokmayan öğrenciler; yanlış davranışlar sergileyeni Jones’a şikayet etmeye bile başlıyorlar. Hepsinin derse katılımı- nın ve motivasyonunun da arttığı göz- lendikten sonra gün sonunda sayıları 200’e ulaşıyor. Bu üç kısa günde hızla 37 Üçüncü Dalga (1967) kendi başlarına vahşi işlere kalkışmayan sıradan insanlar, korkunç bir yok etme işleminin bir parçası olabilmekteler. Ek olarak, yaptıkları işin yıkıcı sonuçlarını apaçık görmelerine rağmen, temel ah- laki değerleriyle çelişen bu görevlerde Demokratik toplumların dahi faşizme meyilli olduklarını saptamaya çalışan deney, Cubberley Lisesi’nin ikinci sınıf öğrencileri üzerinde tarih öğretmeni Ron Jones tarafından, Nazi Almanya- sı dersi kapsamında gerçekleştiriliyor. artan katı disipline saygı ve projeye olan inanç, öğrencilerin dışarıda da devam eden dominant ve kibirli grup davra- nışları Jones’a deneyin kontrolden çık- mak üzere olduğunu anlatıyor ve Jones, dördüncü günde deneyi bitirmeye karar veriyor. Bunu yaparken bunun ulusal bir hareket olduğunu ve konuyla ilgili sonraki gün televizyonda başkanın bir açıklama yapacağını söylüyor. Son gün olan beşinci gün bir televizyon getiren Jones, birkaç dakika boş ekranı göster- dikten sonra amacının, Alman halkının soykırıma nasıl müsaade ettiğini açıkla- mak olduğunu söylüyor ve konuyla ilgi- li bir belgesel izlettirerek deneyi sonuç- landırıyor. Bu deneyin ardından, sebebi bu olarak gösterilmese de işine son ve- rilen Jones, hiçbir kamu lisesinde kadro