Perspective Perspective 28 | Page 38

Araştırma

Kötü Biten Psikoloji Deneyleri

Deneysel psikoloji , maalesef bize her zaman masum ve sağduyulu sonuçlar vermiyor .
Beste BOZKURT bbozkurt @ gsuik . co
36

Psikolojik deneyler dediğimizde çoğumuzun aklına sonucu ağzımızı açık bırakacak ilginç çalışmalar gelir . Ancak ne yazık ki , deneysel psikoloji , her zaman yüzümüzü güldürecek sonuçlar vermiyor . Çünkü maalesef , bütün deneyler aynı şekilde masum ve sağduyulu yürütülmüyor . Bu deneylerin bir kısmı denekler üzerinde bıraktığı etkiler veya deney yapanların etik açıdan uygun olmayan davranışları açısından hala konuşuluyor . İşte deneysel psikolojinin yüzünü kara çıkaran ve etkileri hala devam eden deneyler ...

Canavar Çalışma ( 1939 )
Kendisi de kekeme olan Wendell Johnson tarafından yürütülen bu deney , 10 ’ u kekeme olmak üzere 22 kimsesiz çocuk üzerinde gerçekleştiriliyor ; bu deney için 2 gruba ayrılıp diksiyon dersi alan çocuklardan . İlk grupta olanlar akıcı konuşmayı pozitif yönde destekleyen bir konuşma terapistiyle ; diğer gruptakiler ise yanlış telaffuz etmeleri halinde onları aşağılayan bir terapistle çalışıyorlar . 6 ay sonuna gelindiğindeyse 2 . gruptaki çocukların ruh sağlıklarının bozulduğu ve konuşma bozukluklarının ilerlediği görülüyor . Bununla da kalmayıp haber 60 yıl sonra basına sızdığında , çocukların haberleri olmadan deneye alındıkları , yetimhane görevlilerine sadece çocuklara konuşmayla ilgili tavsiyeler verileceği söylenerek onların da deneyden haberdar edilmediği ve deneyin etik açıdan yanlış olduğunun bilinmesi sebebiyle hiç yazıya geçirilmediği de tespit ediliyor . Iowa Yüksek Mahkemesi ’ ne taşınan çalışmanın davası , 2007 yılında kalıcı
“ Sadece görevlerini
yapan , kendi başlarına
vahşi işlere kalkışmayan
sıradan insanlar , korkunç
bir yok etme işleminin bir
parçası olabilmekteler .”
hasara uğramış 6 deneğe 925.000 $ tazminat ödenmesiyle sonuçlansa da getirdiği hasarı 68 yıl sonra telafi edemeyeceği gün gibi ortada .
Milgram Deneyi ( 1963 )
Otoriteye boyun eğme üzerine yapılan bu sosyal psikoloji deneyi , Yale Üniversitesi ’ nden psikolog Stanley Milgram tarafından gerçekleştiriliyor . Nazi soykırımının yaralarının sarılmaya
çalışıldığı günlerde , Nazi savaş suçlusu Adolf Eichmann ’ ın davasının görülmesinden 3 ay sonra yapılan deney , şu sorudan yola çıkıyor : “ Eichmann ve soykırımın milyonlarca suç ortağı sadece verilen emirleri mi izliyorlardı , yoksa onlar da Holokost ’ un sonuçlarını benimsiyorlar mıydı ?” Kısaca öğretmen , öğrenci ve araştırmacıdan oluşan deneyde , araştırmacı otorite figürünü temsil ediyor . Aslında araştırmacı ve öğrenci işbirlikçi olmalarına rağmen denek konumundaki öğretmen , kura sonucu öğretmen olduğunu zannediyor . Cezanın öğrenme üzerindeki etkisinin ölçülmeye çalışıldığını sandığı deneyde öğretmenin öğrenciye sorular sorması ve her yanlış cevap geldiğinde giderek artan elektroşok uygulaması isteniyor . Deney başında öğretmene de 45 voltluk şok uygulanarak neye benzediğinin anlaşılması sağlanıyor ve deney başlıyor . Artan elektrik şokları uygulanırken işbirlikçi öğrenci sanki elektrik şoku veriliyormuşçasına çığlık atmaya , kalp rahatsızlığı olduğunu söylemeye ve aradaki duvarı yumruklamaya başlıyor . Öğretmenin her durdurma talebinden sonra otorite tarafından sırasıyla , “ Lütfen devam edin ; deney için devam etmeniz gerekiyor ; devam etmeniz kesinlikle çok önemli ; başka seçeneğiniz yok , devam etmek ‘ zorundasınız ’.” cümleleri söyleniyor . Denek , bu uyarılardan sonra hala durmak istediğini ifade ederse deney durduruluyor , yok eğer otoriteye boyun eğip devam ederse – bir insanı kesinlikle öldürecek olan- 3 kere 450 voltluk şok verildikten sonra deney , durduruluyor .