Perspective Perspective 28 | Page 20

Dosya Bir Başka Pencereden ‘Ta sa rım’ ‘Tasarım’ her ne kadar net görünse de, kolay irdelenebilecek bir konu değil. Değilmiş. Ben de anlatmaya teşebbüs edince fark ettim; neresinden başlasam, neresinden başlamasam, düşün düşün çıkamadım işin içinden. Uzun uzun düşündükten sonra karar verebildiğim tek bir şey var ki o da konuyu masaya yatırıp profesyonelce incelemektense, benim baktığım yerden nasıl göründüğünü naçizane kendi üslubumla anlatmak istediğim. Cemre BALTALI [email protected] Ö 18 ncelikle sorulacak bazı temel sorular geliyor aklıma: Tasa- rım nedir? Neye tasarım denir? Hangi kriterler nesneye tasarım yaftası- nı yapıştırmayı gerektirir? Tasarım nasıl yapılır? Ama ben bu sorulara mutlak cevaplar aramaktansa, yazmayı bitirdi- ğimde cevapları bulmuş olacak mıyım diye merak etmeyi tercih ederim. Çün- kü başta söylediğim gibi konuyu neşter ve bisturiyle ameliyat ediyormuşçasına değil, yalnızca kendi penceremden gör- düğüm haliyle anlatacağım. Bir de tasarlamak deyince akla gelen “il- ham” meselesi var ki, ucu bucağı nerede bilinmez. Neyin neye ne zaman ilham kaynağı olacağı hiç belli olmaz. Bek- lenmedik bir anda gözümüze takılan bir şeyden ilham alarak yapacağımız bir tasarımla köşeyi dönme ihtimalimiz ol- madığını kim söyleyebilir ki? Tasarımın “Doğal” Hali Tasarımın beslendiği ana kaynaklardan biri, belki de en önemlisi, doğanın di- namizmi. Özellikle yeni mekanik ta- sarımlar yaparken kara, hava ve deniz ekosisteminde hareket halinde olan milyonlarca canlıdan ilham alındığını söylemek mümkün. “Yeni mekanik ta- sarım” diye ifade ettiğimde, onlara icat Beklenmedik bir anda gözümüze takılan bir şeyden ilham alarak yapacağımız bir tasarımla köşeyi dönme ihtimalimiz olmadığını kim söyleyebilir ki? demiyor muyuz diye düşünmüş olabilirsiniz ama her icadın kâğıt üzerine dökülmüş bir varoluş hikâyesi vardır ki, buna ta- sarım demememiz için bir sebep yok sanırım. Aklıma ilk gelen örnek, helikopter. Helikopteri yapan tasarımcımız bir gün balkonda otur- muş çayını içerken burnunun dibine gelen helikopter böceğini görüp, şöyle pervaneli, uçan bir araç yap- sam diye mi dü- şünmüştür? Yoksa hâlihazırda fikri bulmuş, pervaneli bir hava aracı ta- sarlarken pervane- yi nereye koymalı, kuyruğu nasıl dur- malı diye düşünme aşamasındayken mi böceğimiz tasarımcımızın hayatına girip yol yordam göstermiştir? O kısmı bilemem. Ama helikopterin helikopter böceğine benzemediğini kimse iddia et- mez herhalde. Tasarımın Mimariye Yansıması Mimari tabii ki uçsuz bucaksız bir alan ama ben yine penceremden gördüğüm